Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “İzmir’e 60 milyar dolarlık ihracat hedefinin yakışmadığını ifade ederek, “İzmir tek başına birdir. Yanına bir daha aldığında 3 yapar 5 yapar.Bunu ekleyebildiğimizde çok büyük çalışmalar yaparız.” dedi.
Ege Bölgesi’nin 2013 yılında gerçekleştirdiği 22 milyar dolarlık ihracata, 12.2 milyar dolarlık katkı sağlayan ihracat şampiyonları Ege İhracatçı Birlikleri tarafından düzenlenen “2013 Yılı İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde ödüllendirildi. İzmir Hilton Oteli’nde düzenlenen ödül törenine Ege İhracatçı Birlikleri üyesi firma 57 ödülün sahibi oldu.57 firma 2013 yılında 12.2 milyar dolarlık ihracata imza attı.
En fazla ihracat kaydı bulunan Petkim Petrokimya 765 milyon 751 bin 682 dolarlık ihracatıyla, en fazla ihracat gerçekleştiren dış ticaret şirketi Pergamon Status Dış Ticaret623 milyon 332 bin 461 dolarlık ihracatıyla, en fazla üretim ve ihracatı gerçekleştiren İzmir Demir Çelik Sanayi 474 milyon 992 bin 24 dolarlık ihracatı ile birinciliği paylaştı.
Törende konuşma yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, geçmiş yıllardan beri yapılan ticaretin genlerimize işlediğine ve bugünkü ihracat rakamlarının İzmir için çok parlak olmadığını belirterek, “Bu rakamlar İzmir’e yakışmıyor. Tarih öncesinden tekstilin ve ticaretin olduğu bir coğrafyadayız. Tarihi bilgiler ışığında bugünkü geldiğimiz nokta Ege ve İzmir açısından o kadar da parlak değil. Bütün dünyanın uğrak yeri olan İzmir’in gösterdiği performansın tam anlamını bulmadığına inanıyorum.Türkiye ortalamasını ihracat artışı son 12 yılda yüzde 4 artmış.Sadece İzmir olarak baktığımızda ihracattaki artış 3,5 civarında.İzmir’de ortalama artış yüzde 5 olmalı ki Türkiye ortalaması dengelensin.Bütün bunları İzmir’in ihracatta yeterli yüksekliği yakalamadığını söyleyerek dikkat çekmek istediğim, İzmir’in sahip olduğu potansiyel ve rezerv” dedi.
Ege Bölgesi olarak hayalleri yüksek tutmanın gerektiğini belirten Zeybekçi, “Sadece İzmir’i düşünmemeliyiz. Ben İzmir’i Anadolu’nun açılış kapısı olarak görüyorum.İzmir ihracat, lojistik, turizm merkezi olmalı.Öyle bir hayalimiz olmalı ki.İzmir’i Antalya’ya bağlamalıyız.İzmir EXPO 2020 hayalinin en başında hep söyledim; ‘İzmir’in zenginliklerine Denizli’nin, Muğla’nın, Aydın’ın zenginliklerini katmazsanız İzmir’de EXPO’yu yapamayız’ diye.Bütün illerin zenginliklerini alarak farklılaşırız.Böyle bir coğrafyada ticari ve üretim planlarımızı şimdiden yapmalıyız. Sadece il il değil, tüm Ege’yi planlamamız lazım. Bu ihracat artışı İzmir’e yakışmıyor derken, bu kadar zenginliklerin olacak Gaziantep ihracat artışında İzmir’i geçecek. Bunları düşünmek gerekiyor.İzmir İzmirlilerin değildir, İzmir Egelilerindir, bütün Anadolu’nundur.İzmir’i ona göre dizayn etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
İzmir’i sadece bir liman kenti olarak görmenin İzmir’e ve Türkiye’ye büyük haksızlık olacağını belirten Bakan Zeybekçi, 5 bin yıllık tarihi olan İzmir’i dünyanın ticaret, lojistik, turizm merkezi olması gerektiğini dile getirdi. Türkiye edilgen ve üretici bir ekonomiye sahip olduğunu belirten Zeybekçi, “Dünyanın ilk 10 ülkesinden biriysek ne yapıp edip, o 10 ülkenin yapması gerektiklerini yapmalıyız. Önümüzdeki 10 yılın enerji ve hammadde ihtiyacını garanti altına almak zorundayız” dedi.
Zeybekçi, "İhracatın üretim ve tüketim alışkanlıklarını belirleyen tüketim ağlarına hakim olan ülke olmak zorundayız. Örneğin Japonya kendi ülkesinde 1 tek ağaç kesmeden dünya kereste üretimi birinciliğini elinde bulundurur.Amerika dünyanın en büyük ülkesi, en büyük sanayisi.Aynı zamanda dünyanın en büyük buğday, pamuk, soya, kömür üreticisi durumunda.En önemlisi Sürdürülebilir bir şekilde önümüzdeki 50 yıllık enerjisini garanti altına almıştır.Üretim, tüketim, pazarlama ağları çok ileri.Biz ise iki tarafı kapalı tüpün içinde üretim altındayız.Kendi tüpümüzü yaratmalıyız, tüketim ağlarını, alışkanlıklarını belirlemek zorundayız.İzmir’in ayaklarını ileriye doğru zıplaması gerektiği gibi Türkiye olarak aynı şeyi yapmalıyız” dedi.
Türkiye’de büyük zenginliklerin olduğunu ancak tek yapılması gerekenin akıl kullanmak olduğunu söyleyen Zeybekçi, “Aklımızı nasıl kullanacağız. Hükümetimiz geldiği günden beri hükmeden değil, hizmet eden bir devlet olduğunu söylüyor. Biz bir kişiye karar aldırıp bin kişiye uygulatan anlayış yerine, bin kişiye karar aldırıp bin kişiye uygulatan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz.Gazi Mustafa Kemal’in muasır medeniyet hedefini birlikte gerçekleştireceğiz. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat 150 milyar dolar hizmet geliri, 25 bin dolar milli geliri hep birlikte gerçekleştireceğiz. Ama şu anki halimizle bu mümkün değil” diye konuştu.
“Türkiye’de cari açık yoktur, inovasyon ve Ar-Ge açığı vardır” diyen Zeybekçi şunları söyledi: “Ar-Ge ve inovasyonu hep birlikte topyekün yapmaya çalışmamız lazım. Türkiye’yi bir uçtan bir uca kadar kalkınmaya, refaha, kardeşliğe evrensel standartta ülke olmaya hep beraber yürümemiz lazım. Bizim yüksek teknoloji ürünlü ihracatımız son 10-12 yılda rakam olarak artmasına rağmen yüzde 6’lardan yüzde 3,5’lara düşmüş.Örneğin Kore bile yüzde 22’lere gelmiş.Bizim 2023'de varmaya çalıştığımız yer de Kore’nin geldiği yerdir. İhracattaki ileri teknoloji payını artırmamız lazım."
Türk ekonomisi son derece sağlam bir ekonomi olduğunu kaydeden Zeybekçi, “Bu ülkede artık istesek de kriz çıkamaz. Yeter ki siyasi istikrarı sürdürelim.Yapmamız gereken tek şey siyasi istikrardır.Geri kalan kendiliğinden olacak.Yeter ki biz bu süreci devam ettirelim.Asla tedirgin olmayın, endişe etmeyin.Türkiye olarak tereddütlerle değil ihracatımız artırarak, ihracata dayalı bir üretim modeliyle hareket edeceğiz.İstihdamı, refahı artırarak buna dayalı bir büyüme ekonomisine gideceğiz.Piyasa kendi ayarını bulur.Yeter ki istikrar bozmayalım.Siyasi istikrar ve kardeşliğimizi bozdurmayalım.İzmir tek başına birdir.Yanına bir daha aldığında 3 yapar 5 yapar.Bunu ekleyebildiğimizde çok büyük çalışmalar yaparız.İzmir’e 60 milyar dolarlık ihracat hedefi yakışmıyor.Geçmişe baktığımızda imkanlara baktığımızda bu İzmir'e yetmiyor” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile yeni ihracat stratejisi üzerine bir toplantı yaptıklarını aktaran Zeybekçi, “Ekonomi Bakanlığı olarak yaş meyve sebze çıkarırsak ihracat verdiğimiz destek 400 milyon. Bunu da bir an önce 5 ile çarpmamız lazım. Dünyanın her yerinde ses getirecek reklamlar her şey yapmamız lazım. Yapabiliriz de çünkü kalitemiz çok yükseldi.Bir yolculuğa çıktık kalkınma, üretme yolculuğu.Bunu ıskalama hakkımız yok.Üretimlerimizle, birikimlerimizle, iklimimizle çok önemli bir ülke halindeyiz.Her yere ulaşır hale geldik.Herkesin gözü Türkiye’de şu anda.Tam bu anda vitesi başka bir yere geçirmememiz lazım.Bundan sonra ihracatımız artırarak ihracata dayalı üretim yaparak ilerlememiz lazım.Ve bunlara dayalı bir büyüme modeli ile gideceğiz. Bundan sonra a aşaması bitti artık b aşamasındayız. C aşamasında ise yüksek teknolojinin olduğu, tüm coğrafyanın lider marka örnek aldığı herkesin içinde olmak istediği bir ülke olacağız.Bu ülke içine birbirimizle uğraşma zamanımız geçti.Siyaset bir rekabet işidir.Siyaset karşılıklı projeler ile rekabet edildiği, bu rekabetten milletin menfaatinin sağlandığı, geleceğin inşa edildiği bir siyaset anlayışı olacak.Kendi geleceğini garanti altına almış, ülkesinde 50 yıl içinde neleri üreteceği hangi alanlarda uzmanlaşacağı ve o yola yürüyen bir siyaset anlayışı olacak. Türkiye ekonomi yönetimi loto tahmini yapar gibi kur tahminleriyle faiz oran hesaplamalarıyla uğraşılmamalı, Türk ekonomisi son derece sağlamdır. Yabancı para, faiz oranları, kur tahminleriyle çalkalanan bir ülke olmayacağız” dedi.
Dünyanın en büyük 5'inci havayolu olan Türk Hava Yolları'ndan İzmir'in payını alması gerektiğini de ekleyen Zeybekçi, “İzmir yeni bir dünya merkezi olmalı. New York, Londra gibi şehirlere direkt günlük uçuşları olan bir şehir olmalı.Bunu talep edin, yüksek sesle dillendirin. İsteyin. İzmir Antalya hızlı tren seferlerini konuşmaya başlasın.Ben hiç zaman bunu duyamadım.İzmir Antalya otoyoluna bağlandığında başka boyuta geçeceksiniz.Antalya dünkü çocuk 10 milyon turist geliyor. Bu coğrafyada 40-50 milyon turisti neden ağırlamayalım” diye konuştu.İHA
Ege Bölgesi’nin 2013 yılında gerçekleştirdiği 22 milyar dolarlık ihracata, 12.2 milyar dolarlık katkı sağlayan ihracat şampiyonları Ege İhracatçı Birlikleri tarafından düzenlenen “2013 Yılı İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde ödüllendirildi. İzmir Hilton Oteli’nde düzenlenen ödül törenine Ege İhracatçı Birlikleri üyesi firma 57 ödülün sahibi oldu.57 firma 2013 yılında 12.2 milyar dolarlık ihracata imza attı.
En fazla ihracat kaydı bulunan Petkim Petrokimya 765 milyon 751 bin 682 dolarlık ihracatıyla, en fazla ihracat gerçekleştiren dış ticaret şirketi Pergamon Status Dış Ticaret623 milyon 332 bin 461 dolarlık ihracatıyla, en fazla üretim ve ihracatı gerçekleştiren İzmir Demir Çelik Sanayi 474 milyon 992 bin 24 dolarlık ihracatı ile birinciliği paylaştı.
Törende konuşma yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, geçmiş yıllardan beri yapılan ticaretin genlerimize işlediğine ve bugünkü ihracat rakamlarının İzmir için çok parlak olmadığını belirterek, “Bu rakamlar İzmir’e yakışmıyor. Tarih öncesinden tekstilin ve ticaretin olduğu bir coğrafyadayız. Tarihi bilgiler ışığında bugünkü geldiğimiz nokta Ege ve İzmir açısından o kadar da parlak değil. Bütün dünyanın uğrak yeri olan İzmir’in gösterdiği performansın tam anlamını bulmadığına inanıyorum.Türkiye ortalamasını ihracat artışı son 12 yılda yüzde 4 artmış.Sadece İzmir olarak baktığımızda ihracattaki artış 3,5 civarında.İzmir’de ortalama artış yüzde 5 olmalı ki Türkiye ortalaması dengelensin.Bütün bunları İzmir’in ihracatta yeterli yüksekliği yakalamadığını söyleyerek dikkat çekmek istediğim, İzmir’in sahip olduğu potansiyel ve rezerv” dedi.
Ege Bölgesi olarak hayalleri yüksek tutmanın gerektiğini belirten Zeybekçi, “Sadece İzmir’i düşünmemeliyiz. Ben İzmir’i Anadolu’nun açılış kapısı olarak görüyorum.İzmir ihracat, lojistik, turizm merkezi olmalı.Öyle bir hayalimiz olmalı ki.İzmir’i Antalya’ya bağlamalıyız.İzmir EXPO 2020 hayalinin en başında hep söyledim; ‘İzmir’in zenginliklerine Denizli’nin, Muğla’nın, Aydın’ın zenginliklerini katmazsanız İzmir’de EXPO’yu yapamayız’ diye.Bütün illerin zenginliklerini alarak farklılaşırız.Böyle bir coğrafyada ticari ve üretim planlarımızı şimdiden yapmalıyız. Sadece il il değil, tüm Ege’yi planlamamız lazım. Bu ihracat artışı İzmir’e yakışmıyor derken, bu kadar zenginliklerin olacak Gaziantep ihracat artışında İzmir’i geçecek. Bunları düşünmek gerekiyor.İzmir İzmirlilerin değildir, İzmir Egelilerindir, bütün Anadolu’nundur.İzmir’i ona göre dizayn etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
İzmir’i sadece bir liman kenti olarak görmenin İzmir’e ve Türkiye’ye büyük haksızlık olacağını belirten Bakan Zeybekçi, 5 bin yıllık tarihi olan İzmir’i dünyanın ticaret, lojistik, turizm merkezi olması gerektiğini dile getirdi. Türkiye edilgen ve üretici bir ekonomiye sahip olduğunu belirten Zeybekçi, “Dünyanın ilk 10 ülkesinden biriysek ne yapıp edip, o 10 ülkenin yapması gerektiklerini yapmalıyız. Önümüzdeki 10 yılın enerji ve hammadde ihtiyacını garanti altına almak zorundayız” dedi.
Zeybekçi, "İhracatın üretim ve tüketim alışkanlıklarını belirleyen tüketim ağlarına hakim olan ülke olmak zorundayız. Örneğin Japonya kendi ülkesinde 1 tek ağaç kesmeden dünya kereste üretimi birinciliğini elinde bulundurur.Amerika dünyanın en büyük ülkesi, en büyük sanayisi.Aynı zamanda dünyanın en büyük buğday, pamuk, soya, kömür üreticisi durumunda.En önemlisi Sürdürülebilir bir şekilde önümüzdeki 50 yıllık enerjisini garanti altına almıştır.Üretim, tüketim, pazarlama ağları çok ileri.Biz ise iki tarafı kapalı tüpün içinde üretim altındayız.Kendi tüpümüzü yaratmalıyız, tüketim ağlarını, alışkanlıklarını belirlemek zorundayız.İzmir’in ayaklarını ileriye doğru zıplaması gerektiği gibi Türkiye olarak aynı şeyi yapmalıyız” dedi.
Türkiye’de büyük zenginliklerin olduğunu ancak tek yapılması gerekenin akıl kullanmak olduğunu söyleyen Zeybekçi, “Aklımızı nasıl kullanacağız. Hükümetimiz geldiği günden beri hükmeden değil, hizmet eden bir devlet olduğunu söylüyor. Biz bir kişiye karar aldırıp bin kişiye uygulatan anlayış yerine, bin kişiye karar aldırıp bin kişiye uygulatan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz.Gazi Mustafa Kemal’in muasır medeniyet hedefini birlikte gerçekleştireceğiz. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat 150 milyar dolar hizmet geliri, 25 bin dolar milli geliri hep birlikte gerçekleştireceğiz. Ama şu anki halimizle bu mümkün değil” diye konuştu.
“Türkiye’de cari açık yoktur, inovasyon ve Ar-Ge açığı vardır” diyen Zeybekçi şunları söyledi: “Ar-Ge ve inovasyonu hep birlikte topyekün yapmaya çalışmamız lazım. Türkiye’yi bir uçtan bir uca kadar kalkınmaya, refaha, kardeşliğe evrensel standartta ülke olmaya hep beraber yürümemiz lazım. Bizim yüksek teknoloji ürünlü ihracatımız son 10-12 yılda rakam olarak artmasına rağmen yüzde 6’lardan yüzde 3,5’lara düşmüş.Örneğin Kore bile yüzde 22’lere gelmiş.Bizim 2023'de varmaya çalıştığımız yer de Kore’nin geldiği yerdir. İhracattaki ileri teknoloji payını artırmamız lazım."
Türk ekonomisi son derece sağlam bir ekonomi olduğunu kaydeden Zeybekçi, “Bu ülkede artık istesek de kriz çıkamaz. Yeter ki siyasi istikrarı sürdürelim.Yapmamız gereken tek şey siyasi istikrardır.Geri kalan kendiliğinden olacak.Yeter ki biz bu süreci devam ettirelim.Asla tedirgin olmayın, endişe etmeyin.Türkiye olarak tereddütlerle değil ihracatımız artırarak, ihracata dayalı bir üretim modeliyle hareket edeceğiz.İstihdamı, refahı artırarak buna dayalı bir büyüme ekonomisine gideceğiz.Piyasa kendi ayarını bulur.Yeter ki istikrar bozmayalım.Siyasi istikrar ve kardeşliğimizi bozdurmayalım.İzmir tek başına birdir.Yanına bir daha aldığında 3 yapar 5 yapar.Bunu ekleyebildiğimizde çok büyük çalışmalar yaparız.İzmir’e 60 milyar dolarlık ihracat hedefi yakışmıyor.Geçmişe baktığımızda imkanlara baktığımızda bu İzmir'e yetmiyor” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile yeni ihracat stratejisi üzerine bir toplantı yaptıklarını aktaran Zeybekçi, “Ekonomi Bakanlığı olarak yaş meyve sebze çıkarırsak ihracat verdiğimiz destek 400 milyon. Bunu da bir an önce 5 ile çarpmamız lazım. Dünyanın her yerinde ses getirecek reklamlar her şey yapmamız lazım. Yapabiliriz de çünkü kalitemiz çok yükseldi.Bir yolculuğa çıktık kalkınma, üretme yolculuğu.Bunu ıskalama hakkımız yok.Üretimlerimizle, birikimlerimizle, iklimimizle çok önemli bir ülke halindeyiz.Her yere ulaşır hale geldik.Herkesin gözü Türkiye’de şu anda.Tam bu anda vitesi başka bir yere geçirmememiz lazım.Bundan sonra ihracatımız artırarak ihracata dayalı üretim yaparak ilerlememiz lazım.Ve bunlara dayalı bir büyüme modeli ile gideceğiz. Bundan sonra a aşaması bitti artık b aşamasındayız. C aşamasında ise yüksek teknolojinin olduğu, tüm coğrafyanın lider marka örnek aldığı herkesin içinde olmak istediği bir ülke olacağız.Bu ülke içine birbirimizle uğraşma zamanımız geçti.Siyaset bir rekabet işidir.Siyaset karşılıklı projeler ile rekabet edildiği, bu rekabetten milletin menfaatinin sağlandığı, geleceğin inşa edildiği bir siyaset anlayışı olacak.Kendi geleceğini garanti altına almış, ülkesinde 50 yıl içinde neleri üreteceği hangi alanlarda uzmanlaşacağı ve o yola yürüyen bir siyaset anlayışı olacak. Türkiye ekonomi yönetimi loto tahmini yapar gibi kur tahminleriyle faiz oran hesaplamalarıyla uğraşılmamalı, Türk ekonomisi son derece sağlamdır. Yabancı para, faiz oranları, kur tahminleriyle çalkalanan bir ülke olmayacağız” dedi.
Dünyanın en büyük 5'inci havayolu olan Türk Hava Yolları'ndan İzmir'in payını alması gerektiğini de ekleyen Zeybekçi, “İzmir yeni bir dünya merkezi olmalı. New York, Londra gibi şehirlere direkt günlük uçuşları olan bir şehir olmalı.Bunu talep edin, yüksek sesle dillendirin. İsteyin. İzmir Antalya hızlı tren seferlerini konuşmaya başlasın.Ben hiç zaman bunu duyamadım.İzmir Antalya otoyoluna bağlandığında başka boyuta geçeceksiniz.Antalya dünkü çocuk 10 milyon turist geliyor. Bu coğrafyada 40-50 milyon turisti neden ağırlamayalım” diye konuştu.İHA
RSS