Bize göre bu raporlar içinde ön plana çıkan ABD’li Morgan Stanley’nin raporu oldu.
Bu rapora göre, Mehmet Şimşek’in göreve gelmesi, daha hızlı bir para birimi kaybı ve daha yüksek bir politika faizi anlamına geliyor. Bu kapsamda politika faizlerinin 22 Haziran’daki toplantıda %20’ye, Ağustos toplantısında ise %25’e yükseltilmesi öngörülüyor. Bu artış 11.50 baz puanlık yüksek bir artış olmasına rağmen, %35 civarında olan cari mevduat ve kredi fiyatlandırmasının altında kalacak. Diğer bir ifadeyle negatif reel politika faiz oranı devam edecek. Türk Lirasında değer kaybı ve finansal koşullarda sıkılaştırma beklenmekle birlikte geçen hafta olduğu gibi sert bir değer kaybı beklenmediğini sene sonu dolar kurunun 28 lira civarında olacağı tahmin ediliyor. Raporda ayrıca kur ayarlama hızının önemli bir politika tercihi olacağını ve kontrollü bir ayarlamanın cari dengeyi destekleyebilecek, döviz girişlerinde ve rezervlerde daha hızlı bir toparlanma sağlayabileceği iddiasında bulunuyorlar. Ancak bunun bedelinin de başlangıçta daha yüksek bir enflasyon anlamına geleceğini de eklemişler.
*Yeni hükümet tarafından uluslararası yatırımcılara “değişim” mesajı verilmesine rağmen, bazı kurumlarda bu filmin daha önce görüldüğü havası yaygın bir görüş.
“Erdoğanizm” saltanatı, yabancı yatırımcıların ekonomik değişim mesajlarına temkinli yaklaşmalarına neden oluyor.
Genel olarak ortak düşünce, Erdoğan’ın ortodoks bir politika duruşu sergilemesi gerektiği ancak işler düzeldikten sonra son 20 yıldır görüldüğü gibi eski davranışına geri dönme riskinin olduğunu belirtiyorlar.
Diyen PAMUK Riskleri bertaraf etmenin önemini için dikkate alınmalı dedi.