İhracat temmuz ayında , geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23,02 artışla 11 milyar 538 milyon dolar olurken, yılın ilk yedi ayında yüzde 20,05 artışla 77 milyar 170 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bir yıllık dönemde ise yüzde 15,61 artışla 126 milyar 771 milyon dolar ihracat yapıldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, yaptığı açıklamada cari açığı önlemek için üretim ve katma değeri ivmelendiren yeni bir ekonomik modele ihtiyaç olduğunu söyledi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin Çanakkale'de açıkladığı rakamlara göre Temmuz ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 910 milyon dolar ile Otomotiv Endüstrisi sektörü yaparken, Hazır giyim ve Konfeksiyon sektörü 1 milyar 625 milyon dolar ile ikinci sırada, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörü ise 1 milyar 360 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.
Tarım sektörleri temmuz ayında 1 milyar 365 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 11,83 pay alırken, 9 milyar 818 milyon dolar ihracat yapan sanayi sektörleri toplamdan yüzde 85,09 pay aldı. Madencilik ürünlerinin payı ise 355 milyon dolar ile yüzde 3,07 oldu.
Temmuz ayında sektörler içinde en fazla ihracat artışını yüzde 52,84 ile Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller sektörü, yüzde 38,04 ile Otomotiv Endüstrisi sektörü ve yüzde 36,95 ile Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar sektörü yakaladı.
Temmuz ayında en fazla ihracat yaptığımız pazar olan Almanya'ya ihracatımız yüzde 24 artış gösterdi. İkinci pazar İngiltere'ye yüzde 25, üçüncü sırada yer alan İtalya'ya yüzde 38, dördüncü sırada yer alan Irak'a yüzde 25, beşinci sırada yer Fransa'ya yüzde 23 artış yakalandı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya ihracat artıyor
Temmuz ayında ihracatı Mısır'a yüzde 58, Suriye'ye yüzde 13, Rusya'ya yüzde 17, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 34, İran'a yüzde 25, Suudi Arabistan'a yüzde 24 arttı. Krizdeki Yunanistan'a ihracatımız Temmuz ayında yüzde 3 artarken, İspanya'ya yüzde 19 arttı. İl bazında değerlendirildiğinde en fazla ihracatı İstanbul'un yaptığı görülüyor. En fazla ihracat yapan ilk 10 ile bakıldığında, en fazla ihracat artışını yüzde 61 ile Kocaeli yakaladı. Kocaeli'yi ihracatını yüzde 44 arttıran Hatay, yüzde 41 arttıran Gaziantep ve ihracatını yüzde 37 arttıran Sakarya izliyor. Manisa'nın ihracatı yüzde 29 artarken, Denizli'nin ve Ankara'nın yüzde 26, İzmir'in yüzde 21, Bursa'nın yüzde 17, İstanbul'un yüzde 16 arttı. Otomotiv sanayisi ihracat liderliğini sürdürüyor. Temmuz ayında otomotiv ihracatı yüzde 38 artış gösterdi. İkinci sırada yer alan hazır giyim sektörünün ihracatı yüzde 19 artarken üçüncü sırada yer alan kimyevi maddeler sektörünün ihracatı yüzde 25 artış gösterdi.
"Ekonomide uzun soluklu bir değişim gerekiyor"
Ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan TİM Başkanı Büyükekşi, açıklanan son dış ticaret verilerinin, ekonomide yapısal dönüşümü sağlamak için çok uzun soluklu bir değişim gündemini hayata geçirmeyi zorunlu kıldığını söyledi. İhracatçılar olarak cari açık konusunda kamuoyunu çok kez uyardıklarını ancak bu uyarıların dikkate alınmadığını belirten Büyükekşi, "Doğru her zaman bir tanedir. O doğrudan sapmadıkça, o doğrunun sahipleri toplum nazarında saygın kişiler olurlar. İhracatçı bugün dediğinin yarın tersini söylemez. Çünkü ihracatçılarımız ülke ekonomisinin belkemiğidir. İhracatçılarımızın ülkemizin sanayisinin, istihdamının çimentosudur. İşte bu yüzden ihracatçı ekonomi yönetimi yanıltmaya çalışmaz. Çünkü ihracatçı bilir ki ülke ekonomisi ne kadar ileriye giderse, bundan en büyük faydayı Türkiye görür. İhracatçı görür. Sanayici görür. Bugün geldiğimiz noktada tüm kamuoyunun, bizim düzlemimize geldiğini görüyoruz. Bu son derece dikkat çekicidir. Bunca zamandır, kendi çıkarımız için değil ülkemizin çıkarı için çaba sarf ettiğimizin bir tescildir." diye konuştu.
"İthalat, ihracat için değil yurtiçindeki üretim için artıyor"
Türkiye ekonomisi için kriz riski yaratan tek unsurun yüksek cari açık olduğunu hatırlatan Büyükekşi, ancak Türkiye ekonomisinin çok daha sağlam bir kamu bütçesine sahip olduğunu bu nedenle cari açığın geçmiş dönemlerde yaşananlar şiddetinde bir kriz potansiyeli taşımadığına dikkat çekti. "Cari işlem açığını, kredi piyasasını daraltarak çözemeyeceğimiz anlaşılmıştır. Bunun yerine üretim ve katma değeri ivmelendiren yeni bir ekonomik modelin ortaya konması gerekiyor." diyen Büyükekşi şu tespitlerde bulundu: - Cari açığın temel sebebini dış ticaret açığı oluşturmaktadır. - Açıklanan son dış ticaret verileri, ekonomide yapısal dönüşümü sağlamak için çok uzun soluklu bir değişim gündemini hayata geçirmemiz gerektiğini gösteriyor. - Türkiye'nin sanayi üretimi arttıkça, ithalat da yüksek kalmaya devam ediyor. Bir kez daha şunu ifade etmek gerekiyor. İthalat ihracat için değil, yurt içindeki üretim için artıyor. - Dış ticaret dengesindeki bozulmanın en yüksek noktasına ulaştığımızı düşünüyoruz. Bundan sonraki aylarda dengeye doğru bir düzeltme olacaktır. - 2023'e kadarki uzun vadeli yıllık ihracat artış hedefimiz % 12. Bu yılın ilk altı ayında % 19,9'luk artışla hedefimizin çok üzerindeyiz. İhracat cephesinden üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. - Ancak, ithalattaki yüksek artış ihracatımızın yüksek artış oranını gölgeliyor. Bundan sonraki aylarda ithalat ve ihracat artış oranlarının aynı seviyelere doğru gelişeceğini bekliyoruz.
"Türkiye'nin notu hakkettiği seviyede olmalı"
Kredi derecelendirme kuruluşlarını Türkiye'ye hak ettiği notu henüz vermemekle eleştiren Başkan Büyükekşi, "Ancak ekonomisi bizden daha kötü durumda olan ama kredi notu bizden yüksek ülkelerin notlarını hak ettiği seviyeye kadar kırmasını da ilginç bir gelişme olarak karşılamaktayız. Zaten kötü durumda olan ülkelerin bir de not kırımı ile daha kötü hale gelmelerini memnuniyet verici bir gelişme olarak görmüyoruz. Çünkü bu ülkeler, bizim her şeyden önce dostumuzdur. Ticari partnerimizdir. Onların kötü durumda olmaları ve git gide kötüleşmeleri bu coğrafyaya olumlu tesir yapmayacaktır. dedi. Büyükekşi, ihracatçıların, ekonominin ihracat odaklı büyüme ve kalkınma ile meydana getirileceğine inandığını vurgulayarak ihracat ve dış ticaretin ülkemizin ekonomik büyüme ve kalkınmasında merkezi rol oynadığı bir ekonomik modeli istediklerini söyledi.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya ihracat artıyor
Temmuz ayında ihracatı Mısır'a yüzde 58, Suriye'ye yüzde 13, Rusya'ya yüzde 17, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 34, İran'a yüzde 25, Suudi Arabistan'a yüzde 24 arttı. Krizdeki Yunanistan'a ihracatımız Temmuz ayında yüzde 3 artarken, İspanya'ya yüzde 19 arttı. İl bazında değerlendirildiğinde en fazla ihracatı İstanbul'un yaptığı görülüyor. En fazla ihracat yapan ilk 10 ile bakıldığında, en fazla ihracat artışını yüzde 61 ile Kocaeli yakaladı. Kocaeli'yi ihracatını yüzde 44 arttıran Hatay, yüzde 41 arttıran Gaziantep ve ihracatını yüzde 37 arttıran Sakarya izliyor. Manisa'nın ihracatı yüzde 29 artarken, Denizli'nin ve Ankara'nın yüzde 26, İzmir'in yüzde 21, Bursa'nın yüzde 17, İstanbul'un yüzde 16 arttı. Otomotiv sanayisi ihracat liderliğini sürdürüyor. Temmuz ayında otomotiv ihracatı yüzde 38 artış gösterdi. İkinci sırada yer alan hazır giyim sektörünün ihracatı yüzde 19 artarken üçüncü sırada yer alan kimyevi maddeler sektörünün ihracatı yüzde 25 artış gösterdi.
"Ekonomide uzun soluklu bir değişim gerekiyor"
Ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan TİM Başkanı Büyükekşi, açıklanan son dış ticaret verilerinin, ekonomide yapısal dönüşümü sağlamak için çok uzun soluklu bir değişim gündemini hayata geçirmeyi zorunlu kıldığını söyledi. İhracatçılar olarak cari açık konusunda kamuoyunu çok kez uyardıklarını ancak bu uyarıların dikkate alınmadığını belirten Büyükekşi, "Doğru her zaman bir tanedir. O doğrudan sapmadıkça, o doğrunun sahipleri toplum nazarında saygın kişiler olurlar. İhracatçı bugün dediğinin yarın tersini söylemez. Çünkü ihracatçılarımız ülke ekonomisinin belkemiğidir. İhracatçılarımızın ülkemizin sanayisinin, istihdamının çimentosudur. İşte bu yüzden ihracatçı ekonomi yönetimi yanıltmaya çalışmaz. Çünkü ihracatçı bilir ki ülke ekonomisi ne kadar ileriye giderse, bundan en büyük faydayı Türkiye görür. İhracatçı görür. Sanayici görür. Bugün geldiğimiz noktada tüm kamuoyunun, bizim düzlemimize geldiğini görüyoruz. Bu son derece dikkat çekicidir. Bunca zamandır, kendi çıkarımız için değil ülkemizin çıkarı için çaba sarf ettiğimizin bir tescildir." diye konuştu.
"İthalat, ihracat için değil yurtiçindeki üretim için artıyor"
Türkiye ekonomisi için kriz riski yaratan tek unsurun yüksek cari açık olduğunu hatırlatan Büyükekşi, ancak Türkiye ekonomisinin çok daha sağlam bir kamu bütçesine sahip olduğunu bu nedenle cari açığın geçmiş dönemlerde yaşananlar şiddetinde bir kriz potansiyeli taşımadığına dikkat çekti. "Cari işlem açığını, kredi piyasasını daraltarak çözemeyeceğimiz anlaşılmıştır. Bunun yerine üretim ve katma değeri ivmelendiren yeni bir ekonomik modelin ortaya konması gerekiyor." diyen Büyükekşi şu tespitlerde bulundu: - Cari açığın temel sebebini dış ticaret açığı oluşturmaktadır. - Açıklanan son dış ticaret verileri, ekonomide yapısal dönüşümü sağlamak için çok uzun soluklu bir değişim gündemini hayata geçirmemiz gerektiğini gösteriyor. - Türkiye'nin sanayi üretimi arttıkça, ithalat da yüksek kalmaya devam ediyor. Bir kez daha şunu ifade etmek gerekiyor. İthalat ihracat için değil, yurt içindeki üretim için artıyor. - Dış ticaret dengesindeki bozulmanın en yüksek noktasına ulaştığımızı düşünüyoruz. Bundan sonraki aylarda dengeye doğru bir düzeltme olacaktır. - 2023'e kadarki uzun vadeli yıllık ihracat artış hedefimiz % 12. Bu yılın ilk altı ayında % 19,9'luk artışla hedefimizin çok üzerindeyiz. İhracat cephesinden üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. - Ancak, ithalattaki yüksek artış ihracatımızın yüksek artış oranını gölgeliyor. Bundan sonraki aylarda ithalat ve ihracat artış oranlarının aynı seviyelere doğru gelişeceğini bekliyoruz.
"Türkiye'nin notu hakkettiği seviyede olmalı"
Kredi derecelendirme kuruluşlarını Türkiye'ye hak ettiği notu henüz vermemekle eleştiren Başkan Büyükekşi, "Ancak ekonomisi bizden daha kötü durumda olan ama kredi notu bizden yüksek ülkelerin notlarını hak ettiği seviyeye kadar kırmasını da ilginç bir gelişme olarak karşılamaktayız. Zaten kötü durumda olan ülkelerin bir de not kırımı ile daha kötü hale gelmelerini memnuniyet verici bir gelişme olarak görmüyoruz. Çünkü bu ülkeler, bizim her şeyden önce dostumuzdur. Ticari partnerimizdir. Onların kötü durumda olmaları ve git gide kötüleşmeleri bu coğrafyaya olumlu tesir yapmayacaktır. dedi. Büyükekşi, ihracatçıların, ekonominin ihracat odaklı büyüme ve kalkınma ile meydana getirileceğine inandığını vurgulayarak ihracat ve dış ticaretin ülkemizin ekonomik büyüme ve kalkınmasında merkezi rol oynadığı bir ekonomik modeli istediklerini söyledi.