Gaziantep’in önemli tarımsal ürünü arasında yer alan kurutmalık biberin üretim merkezi haline gelen İslâhiye ve Nurdağı’nda hasadın birinci kademesi başladı. Ziraat Mühendisi Akın Apaydın, “Üreticimiz fiyatlardan memnun değil. Bir üretici birliğimizin ve kooperatifimizin olmayışı fiyatlar üzerinde çiftçinin etkinliğini azaltıyor” dedi.
Birim fiyatlarındaki maliyet artışı üreticiyi zor duruma soktu
Geçen yıla nazaran üretimde mücadelesi ciddi bir maliyet oluşturan haşere yoğunluğu düşük olsa da girdilerin birim fiyatlarındaki artışın üreticiyi zor duruma soktuğunu, bölgemizde sulanabilir toplam alanın yüzde 26 civarında olduğunu anlattı. Apaydın, “Bu su kaynağının yüzde 10-15’lik kısmını devlet su membaları oluşturuyor, geri kalan kısmı ise üretici teşebbüsüyle oluşturulan kuyulardan elektrik enerjisiyle damla ve yağmurlama sulama sistemleri su tasarrufu sağlanarak kullanılmakta. Ancak geçen yıldan bu yana sulama sistemlerinde kullanılan boru ve diğer alet ekipmanlara yüzde 60 gibi ciddi bir zam geldi” ifadelerini kullandı.
Petrol fiyatlarında yüzde 20, zirai ilaçta yüzde 35 ve gübre fiyatlarında ise yüzde 100 maliyet artışı yaşandığını vurgulayan Ziraat Mühendisi Akaydın, “Bu fiyat artışlarının elbette sebepleri vardır, fakat girdilerin bu denli artmasına karşın biber fiyatları geçen yıl ile nerdeyse aynı. Şu anda hasadın birinci kademesi gerçekleştiriliyor. Bu işlem ile birlikte dekardan arazinin durumuna göre dekardan bin 500 kilogram yaş biber almak mümkün olsa da mevsim şartlar gereği bu değerlere ulaşmak bu yıl için pek mümkün görünmüyor” açıklamasını yaptı.
Apaydın, “Hasadın birinci kademesi ile ortalama verim 1000 kilogram dolaylarında takılı kalacak gibi görünüyor. Toplamda ise dekardan hasıl edilecek yaş biber ise 2 bin kilogram civarında kalacak gibi görünüyor. Verim değerleri rakamlardan anlaşılacağı üzere çok yükseklerde değil. Bahsettiğimiz üzere maliyetler ise oldukça yüksek buna karşılık ise yaş biberin kilogram fiyatı ise 3 TL civarında. Şu an için üreticimizin elindeki tek avantaj ürünün kurutulduktan sonra stoklanabilir olmasıdır. Ürünün pazara arzının kademeli olarak yapılmasının fiyat artışı üzerinde olumlu etki oluşturacağı kanaatindeyim. Bölgemiz için bu denli önemli bir tarımsak mamul olan biberimizin küresel pazardaki var olabilmesi ve tarımda sürdürülebilirliği hâkim kılmak için çiftçimizin iyi ve organik tarım uygulamaları (İTU) gibi çevre ve insan sağlığını benimseyen uygulamalar kapsamında üretim sürecini yürütmelerinin gerektiğini düşünmekteyim. Bizler ise tüm bu üretim sezonu boyunca üreticilerimizin yanında olarak üretimde karlılığı ve verimliği arttırmaya, tarımın sürdürülebilir bir şekilde yapılması için gayret göstermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. Hüseyin Karataş
RSS