Washington’daki Wilson Merkezi Ortadoğu Programı tarafından düzenlenen panele katılan ABD'li uzmanlar, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin gergin olduğunu belirtmekle birlikte kopacağını sanmadıklarını kaydettiler.
Wilson Merkezi Ortadoğu Programı tarafından düzenlenen “Avrupa Birliği-Türkiye İlişkilerinin Geleceği” adlı panelin konuşmacılarından Alman Marshall Fonu’nun Transatlantik Eğilimler Bölümü Direktörü ConstanzeSteizenmueller, “Kimse Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini koparamayacak” derken “aksi durumda şu anda (Cumhurbaşkanı) Erdoğan’ın sahasında olan top Avrupa Birliği sahasına geçer” görüşünü dile getirdi.
Amerika’nın Sesi’nin (VOA) yansıttığı panel sırasında Steizenmueller, “Türkiye ve Avrupa Birliği’ndeki profesyoneller, ilişkilerin kırılma noktasına gelmesini engellemek için çaba harcayacaklardır. Bu işin kırılma noktasına gelmemesi Türkiye’nin çıkarına olur” şeklinde konuştu.
AB tarafından Gürcüler ve Ukraynalılar’a sağlanan vize serbestisini değerlendiren Steizenmueller, bunu iki ülkenin Avrupa vizyonuna sahip olmasına bağlarken Türkiye’de bu vizyonun olmadığını öne sürdü.
Bu arada, Amerikan Üniversitesi’nden Profesör Michelle Egan ise, “Türkiye tam üyelik için 1987’de başvurdu. İlişki çok uzun ve çok çok karışık. AB’ye katılmak istiyorsanız yapısal ayarlamaları yapmalısınız. Şu andaki sorunsa Juncker çok katı, genişleme durmuş durumda” dedi. Buna karşın, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkisinin geleceğiyle ilgili olarak olumlu mesajlar veren Egan şunları da söyledi:
”Karşılıklı çıkarlar çevresinde işbirliği yapılabilecek çeşitli alanlar var. Önce ekonomik alanda, Avrupa Birliği ve Türkiye 1995’ten bu yana gümrük birliğine sahip, bunun modernize edilmesi gerekiyor. Avrupa Birliği ve Türkiye de bunun farkında. İkinci işbirliği alanıysa enerji. Üçüncü alan da mülteci konusu. Türkiye Avrupa Birliği’yle bu konuda bir anlaşma imzalamıştı. Ancak buradaki sorun, Türkler’in iş piyasası konusundaki endişeleri.” ANKA
Wilson Merkezi Ortadoğu Programı tarafından düzenlenen “Avrupa Birliği-Türkiye İlişkilerinin Geleceği” adlı panelin konuşmacılarından Alman Marshall Fonu’nun Transatlantik Eğilimler Bölümü Direktörü ConstanzeSteizenmueller, “Kimse Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini koparamayacak” derken “aksi durumda şu anda (Cumhurbaşkanı) Erdoğan’ın sahasında olan top Avrupa Birliği sahasına geçer” görüşünü dile getirdi.
Amerika’nın Sesi’nin (VOA) yansıttığı panel sırasında Steizenmueller, “Türkiye ve Avrupa Birliği’ndeki profesyoneller, ilişkilerin kırılma noktasına gelmesini engellemek için çaba harcayacaklardır. Bu işin kırılma noktasına gelmemesi Türkiye’nin çıkarına olur” şeklinde konuştu.
AB tarafından Gürcüler ve Ukraynalılar’a sağlanan vize serbestisini değerlendiren Steizenmueller, bunu iki ülkenin Avrupa vizyonuna sahip olmasına bağlarken Türkiye’de bu vizyonun olmadığını öne sürdü.
Bu arada, Amerikan Üniversitesi’nden Profesör Michelle Egan ise, “Türkiye tam üyelik için 1987’de başvurdu. İlişki çok uzun ve çok çok karışık. AB’ye katılmak istiyorsanız yapısal ayarlamaları yapmalısınız. Şu andaki sorunsa Juncker çok katı, genişleme durmuş durumda” dedi. Buna karşın, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkisinin geleceğiyle ilgili olarak olumlu mesajlar veren Egan şunları da söyledi:
”Karşılıklı çıkarlar çevresinde işbirliği yapılabilecek çeşitli alanlar var. Önce ekonomik alanda, Avrupa Birliği ve Türkiye 1995’ten bu yana gümrük birliğine sahip, bunun modernize edilmesi gerekiyor. Avrupa Birliği ve Türkiye de bunun farkında. İkinci işbirliği alanıysa enerji. Üçüncü alan da mülteci konusu. Türkiye Avrupa Birliği’yle bu konuda bir anlaşma imzalamıştı. Ancak buradaki sorun, Türkler’in iş piyasası konusundaki endişeleri.” ANKA