TÜSİAD, dünya genelinde rekor niteliği taşıyan Türkiye’nin ilk çeyrekte gösterdiği büyüme performansında “özel sektörün dinamizmi”nin temel belirleyici güç olarak öne çıktığı vurguladı.
dünya genelinde rekor niteliği taşıyan Türkiye’nin ilk çeyrekte gösterdiği büyüme performansında “özel sektörün dinamizmi”nin temel belirleyici güç olarak öne çıktığı vurguladı.
TÜSİAD, 2011 yılı birinci çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla sonuçları ile ilgili bir açıklamada bulundu. Açıklamada, Türkiye ekonomisinde, 2009 son çeyrekte başlayan güçlü büyüme eğiliminin 2011 yılının ilk çeyrek döneminde de devam ettiği ve sabit fiyatlarla GSYH yıllık büyüme hızının yüzde 11 olarak gerçekleştiği belirterek, “Son altı çeyrek dönem boyunca devam eden büyüme sürecinde, yıllık büyüme oranı 2009 dördüncü ve 2010 üçüncü dönemlerinde yüzde 5’in üzerinde gerçekleşirken, diğer dört dönemde yüzde 9’un üzerine çıkmıştır. Bu hızlı toparlanma ve büyüme dönemi, 2010 yılı için Türkiye ekonomisini, büyüme rakamları açısından Avrupa ekonomileri arasında ilk sıraya yerleştirmiştir. Güçlü büyümenin devamı niteliğindeki 2011 ilk çeyrek büyüme oranı neticesinde, Türkiye ekonomisi, büyüme oranları itibarıyla dünya ekonomileri arasında ilk sıraya yükselmiştir” denildi.
Dünya genelinde rekor niteliği taşıyan bu bir dönemlik büyümede, “özel sektörün dinamizmi”nin temel belirleyici güç olarak öne çıktığı vurgulanan açıklamada, “Yıllık olarak yüzde 16.1 oranında büyüyen iç talep bileşenlerine bakıldığında, özel sektör sabit sermaye oluşumu harcamaları yıllık yüzde 38.3 ve tüketim harcamaları yıllık yüzde 11.4 öne çıkmaktadır” denildi.
İhracattaki yüzde 7.7 oranındaki yıllık artışa karşılık, ithalatta meydana gelen yüzde 27 oranındaki artışın, dış talebin GSYH içindeki katkısının negatif yönde devam etmesine neden olduğu belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“İthalat artışının bir önceki döneme göre daha da hızlanması, ihracattaki büyümeyi gölgede bırakmış ve dış talebin negatif yöndeki katkısı 5.5 puan olarak gerçekleşmiştir.
GSYH büyüme hızında, 2011 ilk çeyrek itibarıyla gerçekleşen çift haneli oran, aynı dönem cari işlemler dengesindeki gelişmelerle ile birlikte değerlendirildiğinde, cari işlemler açığının GSYH’ya oranının yüzde 8’i aştığı gözlenmektedir. Büyüme rakamları bu perspektiften değerlendirildiğinde, güçlü iç talep ve artan emtia ve enerji fiyatlarının, dış denge ve fiyat istikrarı sürdürülebilirliği açısından dikkate alınması gereken gelişmeler olduğu görülmektedir. Bu gelişmeler ışığında, TÜSİAD, dış dengeye bağlı olarak, makro istikrarın ve fiyat istikrarının korunacağı varsayımı altında, sene başında açıkladığı iyimser senaryo çerçevesinde, 2011 yılı büyüme beklentisini yüzde 6.6 olarak korumaktadır.”(ANKA)
(EBR/ÖZK)
dünya genelinde rekor niteliği taşıyan Türkiye’nin ilk çeyrekte gösterdiği büyüme performansında “özel sektörün dinamizmi”nin temel belirleyici güç olarak öne çıktığı vurguladı.
TÜSİAD, 2011 yılı birinci çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla sonuçları ile ilgili bir açıklamada bulundu. Açıklamada, Türkiye ekonomisinde, 2009 son çeyrekte başlayan güçlü büyüme eğiliminin 2011 yılının ilk çeyrek döneminde de devam ettiği ve sabit fiyatlarla GSYH yıllık büyüme hızının yüzde 11 olarak gerçekleştiği belirterek, “Son altı çeyrek dönem boyunca devam eden büyüme sürecinde, yıllık büyüme oranı 2009 dördüncü ve 2010 üçüncü dönemlerinde yüzde 5’in üzerinde gerçekleşirken, diğer dört dönemde yüzde 9’un üzerine çıkmıştır. Bu hızlı toparlanma ve büyüme dönemi, 2010 yılı için Türkiye ekonomisini, büyüme rakamları açısından Avrupa ekonomileri arasında ilk sıraya yerleştirmiştir. Güçlü büyümenin devamı niteliğindeki 2011 ilk çeyrek büyüme oranı neticesinde, Türkiye ekonomisi, büyüme oranları itibarıyla dünya ekonomileri arasında ilk sıraya yükselmiştir” denildi.
Dünya genelinde rekor niteliği taşıyan bu bir dönemlik büyümede, “özel sektörün dinamizmi”nin temel belirleyici güç olarak öne çıktığı vurgulanan açıklamada, “Yıllık olarak yüzde 16.1 oranında büyüyen iç talep bileşenlerine bakıldığında, özel sektör sabit sermaye oluşumu harcamaları yıllık yüzde 38.3 ve tüketim harcamaları yıllık yüzde 11.4 öne çıkmaktadır” denildi.
İhracattaki yüzde 7.7 oranındaki yıllık artışa karşılık, ithalatta meydana gelen yüzde 27 oranındaki artışın, dış talebin GSYH içindeki katkısının negatif yönde devam etmesine neden olduğu belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“İthalat artışının bir önceki döneme göre daha da hızlanması, ihracattaki büyümeyi gölgede bırakmış ve dış talebin negatif yöndeki katkısı 5.5 puan olarak gerçekleşmiştir.
GSYH büyüme hızında, 2011 ilk çeyrek itibarıyla gerçekleşen çift haneli oran, aynı dönem cari işlemler dengesindeki gelişmelerle ile birlikte değerlendirildiğinde, cari işlemler açığının GSYH’ya oranının yüzde 8’i aştığı gözlenmektedir. Büyüme rakamları bu perspektiften değerlendirildiğinde, güçlü iç talep ve artan emtia ve enerji fiyatlarının, dış denge ve fiyat istikrarı sürdürülebilirliği açısından dikkate alınması gereken gelişmeler olduğu görülmektedir. Bu gelişmeler ışığında, TÜSİAD, dış dengeye bağlı olarak, makro istikrarın ve fiyat istikrarının korunacağı varsayımı altında, sene başında açıkladığı iyimser senaryo çerçevesinde, 2011 yılı büyüme beklentisini yüzde 6.6 olarak korumaktadır.”(ANKA)
(EBR/ÖZK)