Gaziantep Ziraat Odaları, düzenledikleri basın toplantısında pamuk üretiminde karşılaşılan sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi
Basın açıklamasını yapan Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, Türkiye’de pamuk üretim miktarının ihtiyacı karşılamadığı tespitinde bulunurken, “1990’lı yıllarda tekstil sektörünün gelişmesine paralel olarak pamuk tüketimi artmış ancak üretim miktarı artmamıştır. Ekim alanları Türkiye’de 2002 yılında 2017 yılına kadar yüzde 30 oranında azalmıştır. İthalat politikaları ise pamukta da devam etmiş ve yetersizlik ithalat yolu ile giderilmeye çalışılmıştır. Sonuçta 2003- 2017 yıllarında pamuk ithalatı yüzde 56,25 oranında artmıştır” dedi.
Basın toplantısına Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, Karkamış Ziraat Odası Başkanı İdris Bozkurt, Oğuzeli Ziraat Odası Başkanı Mustafa Uğur ve Araban Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun katıldı.
Maç oynanırken
kural değiştirilmemeli
Yiğit, “Tohum sektöründe yaşanan gelişmeler, çeşit seçimine göre, bir dekar alanda bulundurulan bitki sayısı, teknolojik yeniliklerin uygulanması ile birim alandan alınan verim 250-300 kg’dan 550-650 kg’lara çıkmıştır. Prim, üretimi teşvik amacıyla yapılır. Amaç, dahili üretimle, ihtiyacımız olan pamuğun büyük bir kısmını karşılamak ise, dekarda 500 kg ile sınırlama getirilmesi genel amacımızla çelişmektedir. Maç oynanırken kural değiştirilmemelidir. Aksi takdirde, üretimi çok meşakkatli olan pamuk tarımını bırakan çiftçi, kolay kolay bir daha dönüş yapmayacaktır” şeklinde açıklama yaptı.
Girdi maliyetlerindeki artış
karşısında üreticiler ekmekten vazgeçti
Ülkemizde pamuk üretim ve tüketiminin ekonomideki önemi dikkate alınarak, pamuk üretiminin tüketimi karşılayacak bir seviyeye getirecek politikaların oluşturulmasını isteyen Yiğit, yüksek verim ve kalitede üretim yapılabilen bölgelerde ekim alanlarının artırılmasının sağlanması gerektiğinin altını çizdi. “Girdi maliyetlerinde ki artış (mazot, gübre, kimyasal ilaç vb.) karşısında üretici pamuk üretiminde vazgeçmiştir. Bu durumda pamuk üretimi sürdürülebilir değildir. Pamuk üretimi için verilen destekler yeterli değildir. Bu nedenle Ege ve Çukurova bölgeleri pamuk üretimi için son derece uygun olmasına rağmen üreticiler başka ürünleri üretmeye yönelmiştir. Ayrıca, pamuk prim hak endişesi, çiftçilerin istenen evrakları tamamlanmasındaki güçlükler ve prim miktarlarının geç açıklanması gibi sorunlar üreticileri olumsuz yönde etkilemektedir” ifadelerini kullandı.
Destekleme primleri dünya fiyatları
göz önüne alınarak düzenlemeli
“Pamuk destekleme primleri rakip ülke koşulları ve dünya fiyatları göz önüne alınarak düzenlenmelidir” ifadelerini kullanan Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, konuşmasına şöyle devam etti: “ Havza bazlı destekleme modelinin etkin bir şekilde takibi ve uygulanması sağlanmalıdır. Pamuk üretiminde daha çok verim ve kaliteye sahip olan alanlarda ekim desteklenmelidir. Pamuk piyasası, dünyada çok fazla değişiklik ve müdahaleye mazur kalmaktadır. Dünya pamuk üretiminde önemli bir yere sahip olan ABD ve Çin’in stratejik davranışları, hem pamuk arzını hem de pamuk talebini etkilemektedir. Bunların sonucunda pamukta dış ticaret ve kur politikaları kaynaklı sorunlar Türkiye’yi olumsuz yönde etkilemektedir. DTÖ, ICAC gibi uluslararası kuruluşların pamuk sektörünü olumsuz etkileyen hükümet önlemlerin kaldırılması yönündeki kararlarına rağmen ABD ve AB pamuk üretimlerini ve ticaretini yüksek oranda desteklemeye devam etmektedir.” Hüseyin Karataş
Basın açıklamasını yapan Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, Türkiye’de pamuk üretim miktarının ihtiyacı karşılamadığı tespitinde bulunurken, “1990’lı yıllarda tekstil sektörünün gelişmesine paralel olarak pamuk tüketimi artmış ancak üretim miktarı artmamıştır. Ekim alanları Türkiye’de 2002 yılında 2017 yılına kadar yüzde 30 oranında azalmıştır. İthalat politikaları ise pamukta da devam etmiş ve yetersizlik ithalat yolu ile giderilmeye çalışılmıştır. Sonuçta 2003- 2017 yıllarında pamuk ithalatı yüzde 56,25 oranında artmıştır” dedi.
Basın toplantısına Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, Karkamış Ziraat Odası Başkanı İdris Bozkurt, Oğuzeli Ziraat Odası Başkanı Mustafa Uğur ve Araban Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun katıldı.
Maç oynanırken
kural değiştirilmemeli
Yiğit, “Tohum sektöründe yaşanan gelişmeler, çeşit seçimine göre, bir dekar alanda bulundurulan bitki sayısı, teknolojik yeniliklerin uygulanması ile birim alandan alınan verim 250-300 kg’dan 550-650 kg’lara çıkmıştır. Prim, üretimi teşvik amacıyla yapılır. Amaç, dahili üretimle, ihtiyacımız olan pamuğun büyük bir kısmını karşılamak ise, dekarda 500 kg ile sınırlama getirilmesi genel amacımızla çelişmektedir. Maç oynanırken kural değiştirilmemelidir. Aksi takdirde, üretimi çok meşakkatli olan pamuk tarımını bırakan çiftçi, kolay kolay bir daha dönüş yapmayacaktır” şeklinde açıklama yaptı.
Girdi maliyetlerindeki artış
karşısında üreticiler ekmekten vazgeçti
Ülkemizde pamuk üretim ve tüketiminin ekonomideki önemi dikkate alınarak, pamuk üretiminin tüketimi karşılayacak bir seviyeye getirecek politikaların oluşturulmasını isteyen Yiğit, yüksek verim ve kalitede üretim yapılabilen bölgelerde ekim alanlarının artırılmasının sağlanması gerektiğinin altını çizdi. “Girdi maliyetlerinde ki artış (mazot, gübre, kimyasal ilaç vb.) karşısında üretici pamuk üretiminde vazgeçmiştir. Bu durumda pamuk üretimi sürdürülebilir değildir. Pamuk üretimi için verilen destekler yeterli değildir. Bu nedenle Ege ve Çukurova bölgeleri pamuk üretimi için son derece uygun olmasına rağmen üreticiler başka ürünleri üretmeye yönelmiştir. Ayrıca, pamuk prim hak endişesi, çiftçilerin istenen evrakları tamamlanmasındaki güçlükler ve prim miktarlarının geç açıklanması gibi sorunlar üreticileri olumsuz yönde etkilemektedir” ifadelerini kullandı.
Destekleme primleri dünya fiyatları
göz önüne alınarak düzenlemeli
“Pamuk destekleme primleri rakip ülke koşulları ve dünya fiyatları göz önüne alınarak düzenlenmelidir” ifadelerini kullanan Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, konuşmasına şöyle devam etti: “ Havza bazlı destekleme modelinin etkin bir şekilde takibi ve uygulanması sağlanmalıdır. Pamuk üretiminde daha çok verim ve kaliteye sahip olan alanlarda ekim desteklenmelidir. Pamuk piyasası, dünyada çok fazla değişiklik ve müdahaleye mazur kalmaktadır. Dünya pamuk üretiminde önemli bir yere sahip olan ABD ve Çin’in stratejik davranışları, hem pamuk arzını hem de pamuk talebini etkilemektedir. Bunların sonucunda pamukta dış ticaret ve kur politikaları kaynaklı sorunlar Türkiye’yi olumsuz yönde etkilemektedir. DTÖ, ICAC gibi uluslararası kuruluşların pamuk sektörünü olumsuz etkileyen hükümet önlemlerin kaldırılması yönündeki kararlarına rağmen ABD ve AB pamuk üretimlerini ve ticaretini yüksek oranda desteklemeye devam etmektedir.” Hüseyin Karataş
RSS