ANASAYFA arrow right Güncel

250 büyük savaşta 23 milyon kişi öldü

250 büyük savaşta 23 milyon kişi öldü
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.52
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.52
Savaşlar, insanın en temel evrensel hakkı olan “yaşamını” elinden alıyor
Savaşlar, insanın en temel evrensel hakkı olan “yaşamını” elinden alıyor
Gaziantep-Kilis Tabip Odası BaşkanıDr. Hamza Ağca, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Savaşlar insanlığın geleceğini tehdit etmekte ve insanın en temel evrensel hakkı olan “yaşama hakkı”nı elinden almaktadır” dedi.
Ağca, “Tarih boyunca erken ölümlerin iki önemli nedeni enfeksiyon hastalıkları ve şiddet oldu. Dünya Savaşı’ndan bu yana 250 büyük savaşta 23 milyon kişi öldü. Birleşmiş Milletler 1.8 milyar insanın savaş ve çatışmalardan etkilendiğini belirtiyor”şeklinde konuştu.
Çatışmalar, savaşlar insanlığın geleceğini tehdit etmekte
Ağca, “İçinde bulunduğumuz günlerde dünyanın birçok bölge ve ülkesinde yaşanan çatışmalar, savaşlar insanlığın geleceğini tehdit etmekte ve insanın en temel evrensel hakkı olan “yaşama hakkı”nı elinden almaktadır. Küresel eşitsizliğin ve sömürünün yarattığı yoksulluk, yoksulluğun getirdiği açlık, açlığa eklenen savaş ve çatışmalar, yaşamıçekilmez kılmaktadır”açıklamasında bulundu.
İsterdik ki savaşsız bir zaman diliminde barışı değil, barışık kalmayı konuşalım
“İsterdik ki savaşsız bir zaman diliminde barışı değil, barışık kalmayı konuşalım” diyen Ağca, “En temel hakkımız olan yaşama hakkımızı elimizden alan; geçmişimizi, bağlarımızı, bugünümüzü ve geleceğe ilişkin beklentilerimizi ortadan kaldıran zorbalığı yani savaşı barış gününde referans noktası olarak almaktan vazgeçelim. Görüyoruz ki savaş ve çatışmalar her geçen gün daha fazla çeperini daraltıyor, nicedir o hep yanı başımızda; Irak, Afganistan, Filistin, Suriye örnekleri duruyor.ABD ve müttefikleri, “nükleer silah arama” bahanesiyle ve “özgürlük getirme” iddiası ile Irak’ı cehenneme çevirdiler. Günümüzde savaşların arkasında emperyalist ülkeler vardır. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde yeni sınırlar istemektedirler” şeklinde açıklama yaptı. 1.8 milyar insan savaş ve çatışmalardan etkilendi
İnsanlığın bütün değerlerinin ve kazanımlarının bütün dünyanın gözleri önünde ayaklar altına alındığını ifade eden Ağca, “Şimdi bütün dünyada terör bahanesiyle, anti- terör yasaları, kısıtlamalar ve anti demokratik uygulamalar hayata geçirilmekte. Birçok ülke devleti, neredeyse 'polis ' devletine bürünme aşamasında. Tarih boyunca erken ölümlerin iki önemli nedeni enfeksiyon hastalıkları ve şiddet oldu. Dünya Savaşı’ndan bu yana 250 büyük savaşta 23 milyon kişi öldü. Birleşmiş Milletler 1.8 milyar insanın savaş ve çatışmalardan etkilendiğini belirtiyor” diye açıklama yaptı.
1990 yılından bu yana 2  milyondan fazla çocuk öldürüldü
Savaşların salt ölüm ve sakatlıklara yol açmadığını vurgulayan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Hamza Ağca, konuşmasına şöyle devam etti: “Savaşın dolaylı etkilerinden birisi de hastalık örüntüsünü değiştirmesi, hastalık seyrini ağırlaştırmasıdır. AIDS, verem, sıtma, solunum yolu hastalıkları, cinayetler savaş ve çatışma dönemlerinde artış göstermektedir.Savaşçocuklarıöldürüyor; 1990 yılından bu yana 2 milyondan fazla çocuk öldürüldü, 4-5 milyon çocuk ciddi yaralanmaya maruz kaldı, 12 milyon çocuk evsiz kaldı, bunların arasında bizim çocuklarımız da var.”
Barış için çaba harcamak iç barışın tesisinden geçiyor
Savaşın sadece hedefindeki halkların varlığına, kültürüne, tarihine değil, aynı zamanda aydınlanma çağını geçmiş insanlığa da uygulanmış bir şiddet olduğunun altını çizen Ağca, “Yanı başımızda savaş günbegün artarken bölgemizde barış için çaba harcamak iç barışın tesisinden geçiyor. İç barış kutuplaştırmadan uzak,tarihsel, sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik nedenlerin çözüme kavuşturulması ile mümkün olur” şeklinde konuştu. Çaba harcamanın her  zamankinden daha önemli görüyoruz
Ağca, “Tüm bunların bir bütün olarak halkın sağlığını bozduğunu, sağlıklı yaşam hakkını tehdit ettiğini, işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettiğini ifade etmek istiyoruz. Unutmayalım ki savaş, çatışmalarıçözmenin tek yolunun şiddet olduğu düşüncesini egemen kılarak, gündelik yaşamımızda şiddetin meşrulaştırılmasına da hizmet etmektedir.Bugün savaş ve sömürünün olmadığı, eşit, özgür, adil bir dünya ve adaletin olduğu bir Türkiye’de yaşama özlemi için çaba harcamanın her zamankinden daha önemli görüyoruz” ifadelerine yer verdi. Arzu Bulut
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *