ANASAYFA arrow right Güncel

Kilis- Karkamış hattı IŞİD için bir olağan geçiş hattına dönüştü

 Kilis- Karkamış hattı IŞİD için bir olağan geçiş hattına dönüştü
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.43
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.43
HDP, “Antep ve IŞİD” raporu hazıladı. Raporda, “Kilis- Karkamış hattı IŞİD için bir olağan geçiş hattına dönüşürken, Antep lojistik destek hattı görevi gördü. IŞİD terör örgütü için Rakka ne kadar önemlisi ise Antep’in de IŞİD için
HDP, “Antep ve IŞİD” raporu hazıladı. Raporda, “Kilis- Karkamış hattı IŞİD için bir olağan geçiş hattına dönüşürken, Antep lojistik destek hattı görevi gördü. IŞİD terör örgütü için Rakka ne kadar önemlisi ise Antep’in de IŞİD için o kadar önemli olduğunu bir IŞİD çetesi söyledi” denildi

TBMM’de düzenlediği basın toplantısında raporla ilgili açıklamalarda bulunan HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, “Suriye’de iç savaşın başlamasından itibaren Gaziantep ili IŞİD terör örgütü başta olmak üzere birçok cihadist örgütün en büyük örgütlenme ve lojistik destek sahalarından biri haline getirilmiştir. Bölgemizde ve küresel ölçekte yapılan kanlı terör saldırılarının kumanda edildiği merkezlerden biri haline getirilen Antep, bugün bile cihadist örgütlerin geçiş güzergâhlarından biri olmaya devam etmektedir” dedi.

Amonyum nitrat şehre sokuldu
canlı bomba yeleği atölyesi kuruldu
“Bugüne kadar Türkiye’ye hiçbir fiili saldırı gerçekleştirmemiş olan Rojava bölgesine düşmanca tutumunu sürdüren hükümet, ülkemizi ve dünyayı kana bulayan IŞİD’in Gaziantep’teki faaliyetlerini bölgesel hesapları ve sahte bir kardeşlik retoriğine büründürdüğü Kürt fobisi yüzünden bu güne kadar sürekli görmezden gelmiştir” diyen Toğrul, “Dört yıllık süreç boyunca Antep’te yüzlerce, hatta binlerce IŞİD hücresi örgütlendi, tonlarca bomba yapımında kullanılan Amonyum nitrat şehre sokuldu, canlı bomba yeleği atölyesi kuruldu, Şengal’den kaçırılan Êzidî kadın ve kız çocuklarının internet üzerinden satışını yapan ofisler kuruldu. Yine bu çete üyeleri Antep hastanelerinde tedavi ettirildi. IŞİD’ın, yüzlerce vakıf ve dernek kurarak nerdeyse görünür ve hissedilir şekilde şehre yerleşmesi ve örgütlenmesi görmezden gelindi” vurgusu yaptı.

Gaziantep’in imajını bozmakithamları ile karşı karşıya kaldık
Toğrul, “Adeta Kilis- Karkamış hattı IŞİD için bir olağan geçiş hattına dönüşürken, Antep lojistik destek hattı görevi gördü. IŞİD terör örgütü için Rakka ne kadar önemlisi ise Antep’in de IŞİD için o kadar önemli olduğunu bir IŞİD çetesi ile yapılan röportajdan da duymuştuk. Gerekli önlemlerin alınması amacıyla TBMM’ye sunduğumuz 8 soru önergesi ve 4 araştırma önergesine hiçbir cevap verilmemiştir. Son olarak TBMM genel kurulunda Antep’teki IŞİD varlığının tüm boyutlarıyla araştırılmasına dair partimiz HDP tarafından gündeme getirilen araştırma önergesi, çoğunluğun oyu ile red edilmiştir. Uyarı niteliğindeki ve önlem alınması gerektiğini belirtiğimiz önergelerimiz her defasında ret edilmiş, hiçbir cevap verilmemiş ve işleme dahi konmamıştır. Antep’teki IŞİD varlığına dair gerekli önlemlerin alınmasına dair söylediklerimiz konusunda sürekli Gaziantep’in imajını bozmak ithamları ile karşı karşıya kaldık. Kentin imajını bozmakla suçlamak yerine IŞİD terör örgütüne dair gerekli önlemler alınmış olsa idi, kentimizin imajının bugün olduğundan daha iyi olacağı kanısındayız” diye konuştu.

Düğüne saldırı yapılacağı biliniyordu
10 Ekim Ankara Gar Katliamının iddianamesinde yer alan bir belgede IŞİD'in Antep’te bir Kürt düğününe saldırı yapacağı bilgisi yer almış olmasına rağmen, hükümetin ve yetkililerin böylesi bir saldırı hazırlığını önlemeye yönelik hiçbir önlem almamış olması sonucunda katliamlar serisine 20 Ağustos Antep katliamının da eklendiğini söyleyen Toğrul, “ Antep katliamının daha önce Ankara 10 Ekim katliamının iddianamesinde yer almasına rağmen önlem alınmaması en büyük ihlalin devletin birinci dereceden sorumlu olduğu yaşam hakkı ihlalini gözler önüne sermektedir. Yaşanan bu katliam sonucunda, 57 yurttaşımız hayatını kaybetmiş ve bunlardan yaklaşık 40'dan fazlasının çocuk olması yaşanan katliamın bir çocuk katliamı olarak hafızalarda yer edinmesini sağlamıştır. Son olarak 16 Ekim Pazar günü IŞİD terör örgütüne yönelik Antep’te yapılan operasyonlar ve bu operasyonlar sonucunda yaşananlar Antep ile ilgili yapmış olduğumuz uyarıların zamanında dikkate alınmadığı ve yeterli önlemlerin alınmadığını ortaya koymaktadır. Bir gün içerisinde kentin değişik mahallelerinde canlı bombalar kendilerini patlatıp ve polis ile çatışabilecek kadar kentin birçok mahallesine ve semtine yayılmış durumdalar.

Gaziantep, Diyarbakır, Suruç, Ankara, Sultan Ahmet vb. katliamlarının saldırılarının aydınlanmamış, gerçek faillerin ortaya çıkmasına ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmemiş olması, Türkiye’de ve özellikle de Antep’te İŞID tehdittin aratarak devam edeceğini aşikâr kılmaktadır.
Bizler parti olarak Antep Katliamı ve Antep’teki İŞİD yapılanmasıyla ilgili kısa fakat değerli bir rapor katliam sırasında yaşamını yitirmiş insanlarla yapılmış yüz yüze görüşmelerden ve gözlemlerimizden oluşmuştur. Raporumuz, IŞİD’in Antep’teki faaliyetlerinin yanında göz göre gelen katliamlara karşı devletin kayıtsızlığını ve IŞİD’in bölgesel bir güç haline gelmesinde kimlerin en büyük pay sahibi olduğuna dair değerli bilgiler içermektedir” dedi.Haber Merkezi

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *