ANASAYFA arrow right Güncel

10 yıl tutukluluk, hukuk devleti ilkesine aykırıdır

10 yıl tutukluluk, hukuk devleti ilkesine aykırıdır
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.56
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.56
Terör suçlarında uygulanan tutukluluk süresini 10 yıla kadar çıkaran düzenlemeye tepki gösteren hukukçular, bu durumun hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Gülşen, “Yüksek Mahkeme, iptal kararının daha sonra yasal boşluk doğurmaması açısından gerekçeli karar yayımlandıktan 1 yıl sonra yürürlüğe gireceğini açıklamış, böylece, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, 1 yıl içinde bu suçlar açısından 5-10 yıl arasında yeni bir uzun tutukluluk süresinin belirlenmesine imkan tanınmıştır.”

Tutukluluk süresinin aşırı şekilde uzatılması
masumiyet karinesini zedeliyor
Terörle mücadele açısından da özgürlük ve güvenlik dengesinin korunması gerektiğinin altını çizen Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Gülşen, “Kişinin, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar çok uzun bir süre tutuklu kalması, temel hak ve özgürlükleri koruyan ve güvence altına alan hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Tutukluluk süresinin aşırı şekilde uzatılması, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile masumiyet karinesini önemli ölçüde zedelemektedir.” dedi.

Tutuklamaya istisnai başvurulmalıdır
Gülşen, koruma tedbiri gibi, tutuklama tedbirinin de maddi gerçeğe ulaşmak ve verilecek hükmün infazını sağlamak amacına yönelik olarak geçici ve araç bir tedbir olduğunu söyleyerek, “Bundan dolayı, hükümden önce temel hak ve özgürlüğe müdahale ettiği için ölçülü olması ve gecikmede tehlike olması halinde uygulanması ve sürdürülmesi gerekmektedir. Hukuk devletinde özgürlük kural, sınırlama ise istisnadır. Bu nedenle Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 100 ve devamı maddelerinde düzenlenen tutuklamaya ve tutuklamanın devamına istisnai olarak başvurulmalıdır.” diye konuştu.

‘Düzenlemenin iptali yerinde bir karar’
Anayasa Mahkemesi’nin “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, Anayasayı ihlal, Yasama organına karşı suç, Hükûmete karşı suç, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyan ve silahlı örgüt” gibi suçlar yönünden 10 yıl olarak belirlenmesine dayanak oluşturan Terörle Mücadele Kanunu’nun 10/5. maddesindeki “Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır” şeklindeki düzenlemeyi ölçüsüz olduğu gerekçesiyle iptal etmesinin yerinde bir karar olduğunu vurgulayan Gülşen, “Yüksek Mahkeme, iptal kararının daha sonra yasal boşluk doğurmaması açısından gerekçeli karar yayımlandıktan 1 yıl sonra yürürlüğe gireceğini açıklamıştır. Böylece, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, 1 yıl içinde bu suçlar açısından 5-10 yıl arasında yeni bir uzun tutukluluk süresinin belirlenmesine imkan tanınmıştır.” şeklinde konuştu.

5 yılı aşan tutukluluk süresine dikkat!
Gülşen, kamuoyunda bilinen Ergenekon, Balyoz ve KCK ana davası gibi davalar açısından bağımsız olan yerel mahkemelerin tutuklamaya devam etme veya son verme konusunda somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yetkisi bulunduğunu aktararak, “10 yıllık tutukluluk süresine ilişkin düzenlemeyi ölçülülük ilkesine aykırı bularak iptal etmek suretiyle yasama organına mesaj veren Anayasa Mahkemesi, henüz gerekçesini açıklamamakla ve bu iptal kararının yürürlüğünü bir yıl sonrasına bırakmakla birlikte, bu tür suç sanıkları hakkında 5 yılı aşan tutukluluk süreleri konusunda hakimler tarafından daha dikkatli olunması gerektiğine örtülü bir şekilde işaret etmiş olmaktadır” dedi.SHA


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *