Ergün, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda bugün basın toplantısı düzenledi. Geçen pazar yapılan genel seçimlerinin tutanaklarında tutarsızlıklar ve seçim sürecinde şaibeler olduğuna dair tespitlerini aktaran Ergün, şunları söyledi:
"TİP olarak bu geçen hafta sonu düzenlenen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ilişkin çok şey yazıldı, çok şey söylendi. Biz de TİP olarak kendi değerlendirmelerimizi yaptık. Burada TİP’in seçimlere ilişkin politik siyasi değerlendirmelerine dair uzun boylu, kapsamlı şeyler aktarmayacağız. Ancak özellikle bu seçimlerde gördüğümüz tutarsızlıkları, usulsüzlükleri ve Türkiye’nin kaderi açısından, cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’nin kaderi açısından çok önemli olan bu seçimlerde ortaya konmuş olan hileleri, usulsüzlükleri, şaibeleri dile getireceğiz. Bu konuda da sadece yurttaşlarımızı değil, aynı zamanda özellikle muhalefet partilerine ve bürokrasiye seslenmek istiyoruz.
Bir kere öncelikle TİP açısından durumu bir aktarmak istiyorum. TİP olarak üç ilde İstanbul, İzmir ve Antalya’da çok sınırdan milletvekilliği kazanmamış göründüğümüz bu üç ilde gerekli itirazlarımızı yapıyoruz. 420’nin üzerinde sandığa arkadaşlarımız itirazda bulundular. Bunların önemli bir kısmı reddedildi ilçe seçim kurullarında. O yüzden şu anda milletvekilliği değişimi yaşanır mı, vekillik kazanır mıyız, bunu söylemek için henüz erken ama yine hukuk büromuzdan arkadaşlarımız, avukat arkadaşlarımız hem İstanbul’da hem İzmir’de hem de Antalya’da il seçim kurullarına itirazlarına devam ediyorlar. İkincisi ve daha önemlisi belki de YSK’ya olağanüstü itiraz yoluyla başvuru hakkımızı da kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Şimdi burada yaşanan, yani bizim İzmir, İstanbul ve Antalya’da gördüğümüz, örneğin; Yeşil Sol Parti’ye ilişkin yine çeşitli illerde görülen başka muhalefet partilerince de görülen çeşitli usulsüzlükler ya da tutarsızlıklar, sandık bazında konuşacak olursak, aslında daha çok ıslak imzalı tutanaklarla YSK verileri arasındaki tutarsızlıktan kaynaklanıyor.
Burada özel olarak bir kötü niyet olduğunu, bu açıdan sandık kurullarında kötü niyet ya da seçim kurullarında bir kötü niyet olduğunu düşünmek istemiyoruz. Bunların sehven yapılmış çeşitli hatalar olduğunu, yanlışlar olduğunu düşünmek istiyoruz. O yüzden itirazlarda bulunuyoruz. Oralardaki seçim kurullarındaki farklı muhalefet partisindeki arkadaşlarımız, çalışma arkadaşlarımız da lütfen bu konuda hassasiyet göstersinler ve hak neyi gerektiriyorsa, adalet neyi gerektiriyorsa, seçmen iradesi neyi gerektiriyorsa o şekilde bir sonuç alınması için hep beraber el birliğiyle çalışalım. Şimdi asıl meseleye geçmek istiyoruz. Bu tek tek sandıklara ilişkin yaptığımız itirazın ötesinde Türkiye İşçi Partisi’nin yazılım, veri analisti ve hukukçu arkadaşlarıyla beraber, yani çalışma arkadaşlarımızla beraber onlarca kişinin emeğiyle aslında bir tabloyu, bir vahim tabloyu, bir şaibe tablosunu, seçmen iradesinin nasıl gasp edildiğine ilişkin bir tabloyu bir kez daha görmüş durumdayız. Burada sadece bu seçimle alakalı bir şeyden bahsetmediğimi özellikle vurgulamak istiyorum.
Türkiye’de 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 95 ve üzeri oy kullanılan sandık sayısı 20 bine yakın ve burada seçmen sayısı 4 milyon 200 bin civarında. Yani 4 milyon 200 bin oyun kullanıldığı yaklaşık 20 bin sandık şaibelidir. Açıkça şaibelidir. Yüzde 98 ve üzeri katılımın sağlandığı sandık sayısı 7 bin civarında. Buralarda geçerli oy sayısı 825 bin 130. Şimdi buradan bir örnek vereyim. Örneğin; yüzde 98’den fazla oy kullanılan sandıklarda Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 60’a yakın. Yani normalde aldığından belki de 13- 14 puan fazla bir oy alınmış durumda. Şimdi, yüzde 95 ve üzeri oy kullanılması yüzde 98 ve üzeri oy kullanılması bunlar zaten şaibeli diyoruz. Bir de yüzde 100 ve üzeri oy kullanılmış sandıklar var. Diyelim ki sandıkta 100 seçmen var. Nasıl orada 103- 105- 120 kişi oy kullanabilir? İşte orada da devreye şu giriyor. Görev kağıdıyla orada oy kullanan polis memurları ya da görevliler ya da çeşitli devlet memurları. Burada yüzde 100 ve üzeri oy kullanılan sandık sayısı 4 bin 841. Buradaki sandıklarda kullanılan oy sayısı 422 bin ve buralarda Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy oranı yüzde 61’in üzerinde. Yani normalde bize aldığı söylenen oyun 11- 12 puan üzerinde. Burada MHP’nin oy oranı yüzde 13’ten fazla görünüyor.
Birkaç örnek vermek istiyorum. Şırnak merkez bin 156 numaralı sandıkta oy kullanma oranı yüzde 762. Yani 7- 7,5 kat fazla insan oy kullanmış. Siirt Pervari bin 59 numaralı sandıkta oy kullanma oranı yüzde 233 ve burada toplamda 200 civarında yurttaşımız oy kullanmış görünüyor. Yüzde 100 ve üzerinde oy kullanılan 154 sandıkta Millet İttifakı’na hiç oy çıkmamış. Hiç kimsenin aklına gelmemiş Millet İttifakı’na oy vermek. Burada yine dikkat etmemiz gereken bir unsur var. Buralarda Millet İttifakı partilerinin sandık kurulu üyeleri oy vermemişler. Sandık kurulundan kimse gidip, herhangi bir CHP’li, herhangi bir İyi Partili ya da herhangi bir Yeşil Sol Partili dostumuz buralara gidip sandık kurulu üyesi olmamışlar veya olsalar bile kendi adaylarına ya da kendi partilerine oy vermemişler. Bu çok çarpıcı bir veri. Bütün bunlar bir şaibe olduğunu açıkça gösteriyor. Biz bu operasyonun bir bütün olarak MHP'yi gözetilen bir operasyon olduğunu düşünüyoruz. Yani Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın lehine sonuçlar alındı ama özel olarak da MHP’nin yine bu sandıklarda ve özellikle devlet görevlileri tarafından gözetildiğini, bu operasyonu yapanların da bunu gözettiğini görebiliyoruz.