ANASAYFA arrow right Güncel

Afetlere karşı güvenli bir ortamda olmadığımız bir kez daha ortaya çıktı

Afetlere karşı güvenli bir ortamda olmadığımız bir kez daha ortaya çıktı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 00.41
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.41
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Ali Serindağ, ''Ülkemizin jeolojik yapısı gereği olarak depremin kaçınılmaz olduğu bilindiği halde, bugün yaşadığımız çevrenin afetlere karşı güvenli olmadığı Van depremiyle bir kez daha acı bir şekilde ortaya çıktı'' dedi. 

Serindağ, depremle ilgili yaptığı basın açıklamasında, depremin Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı'ndan ayrı, Van'ın kuzeyinde yer alan kuzey doğu gidişli, bindirme bileşenli sol yanal doğrultu atımlı faylardan kaynaklandığını söyledi. 

Bu fayların varlığıyla 7 ve 7'nin üzerinde depremler üreteceğinin daha önce yapılan çalışmalarda ortaya konulduğunu ifade eden Serindağ, şöyle konuştu:''Ülkemizin jeolojik yapısı gereği olarak depremin kaçınılmaz olduğu bilindiği halde, bugün yaşadığımız çevrenin afetlere karşı daha güvenli olmadığı Van depremi ile bir kez daha acı bir şekilde ortaya çıktı. Deprem, ülkemizin jeolojik yapısı gereği yüz ölçümümüzün yüzde 96'sını tehdit eden yadsınamaz bir gerçekliktir. Afet zararlarının azaltılması ve güvenli yerleşmeler oluşturmak için ilk adım planlama ve planlamaya yön veren jeolojik-jeoteknik çalışmalardır. Bu nedenle, geleneksel planlama anlayışı yerine afet zararlarının azaltılmasını amaçlayan ve yer bilimsel verilere dayanan, 'afete duyarlı planlama' anlayışının mevzuatımıza yerleşmesi gerekiyor. Bunun için yürürlükteki imar ve afetler kanunun ivedilikle değiştirilerek aralarında dil ve anlayış birliği sağlanmalı. Yaşanan son deprem büyük can kayıplarına ve yıkıma yol açmaması umuduyla, yaşamını kaybedenlerin yakınlarına ve halkımıza baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.'' 

İnsan yerleşmelerini güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir kılmak, afetten etkilenen yerleşimleri gelecekteki afetlerle ilgili risklere karşı korumanın sosyal devletin temel görevlerinden biri olduğunu dile getiren Serindağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Odamız tarafından 2010 yılında yayınlanan 'Deprem ve Deprem Yönetimi Raporu'nda da belirtildiği üzere afet yönetiminin en yalın ifadesiyle bir planlama sorunu olduğu ve ivedilikle toplumsal ve yönetsel düzeyde tüm kaynakları zarar azaltma hedefine yönlendirecek kişi ve kurumlar arasında eş güdümü sağlayacak bir afet yönetim sistemi ve stratejik planın geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda, Afet Acil Durum Yönetimi(AFAD) Başkanlığı tarafından 2011 yılında hazırlanan,'Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı' incelendiğinde, birçok noksanlığı barındırmasıyla birlikte böyle bir çabanın içinde olunması olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.'' 

İmar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporları ve yerleşime uygunluk değerlendirme haritalarının kentsel bilgi sisteminin bir parçası olarak kullanıma sunulması gerektiğine işaret eden Serindağ, depremle mücadele süreçlerinin sosyo-ekonomik boyutuna dikkat çekilerek, bu süreçte düşük gelir gruplarının desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. 

Gaziantep'te deprem için yeterince önlem alınmadığını da aktaran Serindağ, Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye ve Yapı Denetim Kuruluşlarıyla işbirliğine her zaman hazır olduklarının sözlerini ekledi.AA

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *