ANASAYFA arrow right Güncel

Bağlarda gövde hastalıklarına dikkat edilmeli

Bağlarda gövde hastalıklarına dikkat edilmeli
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.41
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.41
Ziraat Mühendisi Akın Apaydın, yaptığı açıklamada İslahiye ilçesinde 50 bin dönümlük bir alanda bağcılık faaliyeti yapıl
Ziraat Mühendisi Akın Apaydın, yaptığı açıklamada İslahiye ilçesinde 50 bin dönümlük bir alanda bağcılık faaliyeti yapıldığını ifade ederken, “Genellikle Goble tip omcalardan oluşan bağ arazilerimizde kabaca ‘Antep Karası’ diye tabir edilen ‘Horoz Karası, Serden Karası ve Kardina’ gibi siyah üzüm çeşitlerinin yanı sıra ‘Hatun Parmağı’ gibi beyaz üzüm çeşitleri ve az da olsa ‘Kabarcık ve Mevlana’ gibi çeşitli üzüm çeşitlerinin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yüksek ŞÇKM değerleri ve aroması ile yurt genelinde marka değeri olan üzümümüz gerek sofralık olarak taze tüketildiği gibi gerekse kan yapıcılığı ile bilinen kuru üzüm şeklinde tüketildiği gibi şaraplık ve şıralık olarak da değerlendirilmektedir. Bu denli kıymetli olan üzümümüzün üretimi budama, toprak işleme kültürel işlemleri, gübreleme ve zirai mücadele ile büyük meşakkatle gerçekleştirilmektedir” dedi.
Budama ve kışlık
bakımlarının çoğu yapıldı
Üretimin birinci basamağı olan budama ve kışlık bakımların pek çoğunun yapıldığını ve bu işlemlerin yağışlardan fırsat buldukça devam ettiğini kaydeden Apaydın, “Önümüzdeki bir hafta veya on günlük süreçte bağların ilk gözlerinde patlama bekliyoruz. Fakat bu dönemde üreticilerimizin dikkat etmesi gereken bir husus var. Bağlarda sürgünlerde kuruma ve çatlamaya yol açtığı gibi gözlerde uyanamaya sebebiyet verebilecek olan mantari bir hastalık olan ‘Ölü Kol Hastalığı’ (Phomopsis viticola). Bu hastalık ve diğer gövde hastalıkları ile mücadele kapsamında en önemli ve ilk tedbir bu dönemde budama işlemleri esnasında alınmalıdır” şeklinde açıklama yaptı.
Mildiyö gibi çeşitli hastalıkların yer
aldığı fungusitler ile mücadele yapılmalı
Apaydın, “Ölü kol, külleme, kangren hastalığı gibi sürgünler üzerinde yer alan ve burada kışlayan bu gibi hastalıklar ile infekteli sürgünler kesilmeli ve budama esnasında bu dal ve ya sürgünler kesildikten sonra ve bir diğer omcaya geçilirken, budama alet ve ekipmanları çamaşır suyu vb. dezenfektanlar ile temizlenmelidir. Bu sayede hastalığın hem arazi içerisinde hem de bir araziden başka araziye yayılması engellenmiş olacaktır. Mücadelenin bir önemli basamağı ise budama işleminin ardından ‘Bordo Bulamacı’ uygulamasıdır. Bu uygulama budamanın hemen ardından yüzde 2’lik derişimde yapılmalı. Bağlar uyandıktan sonra ise sürgünlerin 2-3 cm olduğu dönemde, 8-10 cm olduğu dönemde ve 20-25 cm olduğu dönemlerde etmene ruhsatlı ve etki spektrumu içerisinde yine bağlarda sorun olan Mildiyö gibi çeşitli hastalıklarında yer aldığı fungusitler ile mücadelesi yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Üreticilerimiz, son ilaçlama ile
hasat arasındaki süreye dikkat etsin
Fungal etmenlerden kaynaklanan ‘Kav’ hastalığının bağ alanlarını tehdit ettiğini vurgulayan Ziraat Mühendisi Akın Apaydın, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Ölü kol hastalığına nazaran çok daha tehlikeli olan bu hastalığın bağlarımız ile bulaşmaması adına yeni tesis edilecek bağlarda sertifikalı fidan kullanımına ve budama ile yayılmaması adına şu dönemde devam eden budama işlemlerinde alet ekipman temizliğine önem verilmeli ve omcadan-omcaya geçerken çamaşır suyu gibi çeşitli dezenfektanlar ile muhakkak muamele edilmelidir. Bölgemiz için bu denli önemli olan üzümümüzü korumak adına yetiştiricilik süreceği boyunca bu hastalıklar ve bunların yanı sıra Külleme, Mildiyö ve Kurşuni Küf gibi hastalıklar ve Salkım Güvesi, Bağ Maymuncuğu gibi zararlılar ile mücadeleye özen göstermelerini, gerekli kurumlarca yapılacak olan erken uyarı sistemlerini takip etmelerini tavsiye ederken, ürünümüzün küresel piyasadaki değerini koruması ve tarımda sürdürülebilirlik adına gereksiz zirai ilaç kullanımı yapmamalarını, son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye dikkat ederek, kalıntı problemi oluşturmamalarını tavsiye etmekteyim.”
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *