ANASAYFA arrow right Güncel

Betonlaşma ve yanlış bitkisel uygulama kentlerimizi kuraklığa açık hale getirdi

Betonlaşma ve yanlış bitkisel uygulama kentlerimizi kuraklığa açık hale getirdi
YAYINLAMA: 13 Mayıs 2025 / 18.31
GÜNCELLEME: 13 Mayıs 2025 / 18.31

Peyzaj Mimarları Odası Gaziantep İl Temsilciliği, kuraklığa karşı dirençli, peyzaj tabanlı şehirlerde yaşamanın mümkün olduğuna dikkat çekti

İl Temsilcisi Celal Akcan, ‘’Günümüzde, suyu gözetmeyen mekânsal kararlar, betonlaşmış yüzeyler ve yanlış bitkisel uygulamalar, kentlerimizi kuraklığa daha açık ve kırılgan hale getiriyor’’ tespitini yaptı.

Doğal kaynaklar hızla tükeniyor ekosistemler giderek zayıflıyor

Kurakçıl peyzaj yaklaşımının, yalnızca iklim krizine karşı geliştirilmiş teknik bir yanıt değil aynı zamanda ekolojik bir duruş, kültürel bir anlayış ve toplumsal bir gereklilik olduğunu vurgulayan Akcan, ‘’Doğal kaynakların hızla tükendiği, yerel ekosistemlerin giderek zayıfladığı bu çağda peyzaj mimarlığı; suyu, toprağı ve bitki örtüsünü bütüncül biçimde ele alarak doğayla yeniden sağlıklı ilişkiler kurmanın yolunu açıyor. Bugün artık biliyoruz ki, suyu korumak; sadece barajlar inşa etmekle değil, aynı zamanda geçirgen yüzeyleri artırmak, yerel bitki türlerine öncelik vermek ve doğanın döngüsüne saygılı alanlar tasarlamakla mümkün’’ ifadelerini kullandı.

Su krizi derinleşiyor

Akcan, ‘’Su krizinin derinleştiği, iklim değişikliğinin etkilerinin daha yakıcı biçimde hissedildiği bir dönemde, peyzaj mimarlığı mesleği suyu koruyan, doğayla uyumlu ve dirençli yaşam alanları üretme sorumluluğuyla bir kez daha öne çıkıyor. 13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü’nde, bu sorumluluğu hatırlatmak ve toplumsal bir farkındalık yaratmak amacıyla kurakçıl peyzaj ve su yönetimi temasını kamuoyunun dikkatine sunuyoruz’’ açıklamasını yaptı.

Peyzaj mimarlarının hem kırsal hem de kentsel alanlarda sürdürülebilir su yönetimini esas alan, suyun yerinde tutulduğu, israf edilmeden değerlendirildiği ve ekosisteme geri kazandırıldığı sistemler kurmak için çalıştığını sözlerine ekleyen Akcan, bu çalışmaların yalnızca çevresel bir tercih değil, yaşanabilir bir geleceğin ön koşulu olduğunun altını kalın harflerle çizdi.

Atacağımız her adım, gelecekte nasıl bir çevrede yaşayacağımızı doğrudan belirleyecek

Peyzaj mimarlığının yağmur suyu hasadından gri su geri dönüşümüne, geçirgen zeminlerden yeşil altyapıya kadar çok yönlü doğa tabanlı çözümler sunduğunu söyleyen Akcan, çözümlerin sadece teknik değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal dönüşümün de bir parçası olduğunu belirtti. ‘’ Peyzaj tabanlı şehircilik anlayışının daha fazla benimsenmesi ile mavi-yeşil altyapı, doğa tabanlı çözümler, suya duyarlı peyzajlar yaratmanın mümkün olduğunu her fırsatta belirtmekteyiz. Bu nedenle, kurakçıl peyzaj ve su yönetimi, bugünün değil yarının da sorumluluğudur. Bugün atacağımız her adım, gelecekte nasıl bir çevrede yaşayacağımızı doğrudan belirleyecek’’ dedi.

Peyzajı bir yaşam alanı ve tasarımı bir toplumsal sorumluluk olarak görmeye devam edeceğiz

‘TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, suyu bir hak, peyzajı bir yaşam alanı ve tasarımı bir toplumsal sorumluluk olarak görmeye devam edeceğiz’ diyen İl Temsilcisi Akcan, ‘’13 Mayıs’ı yalnızca bir meslek günü olarak değil, daha adil, daha yeşil ve daha dirençli bir geleceği birlikte inşa etme çağrısı olarak kabul ediyoruz. Bu doğrultuda mesleğimizin gelişimi, meslektaşlarımızın hakları ve nitelikli peyzaj mimarlarının yetişmesi için kamu, sektör ve akademi ile iş birliklerimizi çok önemsiyoruz. Binlerce meslektaşımız, kamuda, kendi işyerinde, ücretli ve akademilerde çalışan meslektaşlarımız ve mesleğimizin geleceği olan öğrencilerimiz ile birlikte gezegenimizin daha refah yarınlara kavuşması amacıyla örgütlü mücadelemizi sürdüreceğiz’’ mesajını verdi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *