İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, “11 ili kapsayan ve yaklaşık 14 milyon nüfusa tekamül eden ve sonuçları bakımından asrın felaketi olarak değerlendirilen 6 Şubat depremleri de sonuçları tedbir almamız gerektiğimizi bir kez daha ortaya koydu. Asrın felaketi sonrasında resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde insanımızı maalesef kaybettik, 100 binlerce insanımız yaralandı. Yıkıldık, çok zor süreçler geçirdik” tespitini yaptı.
Şehrimizi afetlere hazır hale getirmeliyiz
Etkisi belki de yıllarca sürecek ekonomik, sosyolojik ve de psikolojik anlamda zor bir sürece girildiğini kaydeden Güçyetmez, “Yaraları hep birlikte sardık, sarmaya da devam ediyoruz. Ülke olarak bilime ve tekniğe önem vererek artık gerekli dersleri alarak kentlerimizi depreme karşı dirençli hale getirmeliyiz. Bu anlamda Gaziantep olarak yaptığımız çalışmalarla öncüyüz ve öndeyiz. Her alanda başarılı olan bir Gaziantep modeline sahibiz. Tüm kurumlarımızla el ele dayanışma ve ortak akıl ile şehrimizi yeniden yapılandırmalı, mevcut yapı stoklarını güçlendirmeli, depreme dayanıklı yapı stokları oluşturulmalı ve şehrimizi afetlere hazır hale getirmeliyiz” açıklamasında bulundu.
Fuar açılışında konuşan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, “Keşke yaşanmasaydı ama inşaat sektörünün önemi bu depremle birlikte bir kez daha görüldü. Bugün, en başta güvenli yapılar inşa etmek ve yaşadığımız bu acıdan ders çıkarmak zorundayız. Bölgemizde binlerce insanımızın evi yıkıldı veya ağır hasar aldığı için oturulamaz hale geldi. sadece evlerimiz değil fabrikalarımız yıkıldı ve makina parkurlarımız hasar aldı. Bu sebeple, hızla yeniden yapılanmaya ihtiyacımız var” dedi.
İnşaat sektörü ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında geliyor
“11 ilimizde 13,5 milyon insanımızı etkileyen bu büyük afetin ardından yaralarımızı sarmak ve hasarımızı onarmak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz” diyen Ünverdi, “Bugün depremi yaşamış bir kent olarak şehrimizde inşaat fuarı düzenleyebilmek de bölgemiz açısından kritik öneme sahip olup, çok değerli. İnşaat sektörü zaten ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında geliyor. sadece inşaat kısmıyla değil istihdam ve alt kolları olan plastik, kapı, pencere, ahşap, metal gibi 250 farklı alana katkıda bulunuyor. Bu sebeple kamu ve özel sektörün bu süreci birlikte yürütmesi gerektiğine inanıyorum” açıklamasını yaptı.
Bölgenin imar edilmesinde kamu projelerinin de bölgemizdeki firmalarla yürütülmesinin deprem ve sektördeki maliyet artışları dolayısıyla zor günler yaşayan sektörün canlanmasına ve yan sektörlerin üretimlerinin de artmasına katkı sunacağına dikkat çeken Ünverdi, “Bölge ekonomisinin toparlanmasına destek olmak için TOBB tarafından tedarikçim deprem bölgesinden projesi başlatıldı. inşaat sektörü başta olmak üzere özellikle büyük ölçekli şirketleri, hammadde ve yarı mamul tedariklerini deprem bölgesindeki firmalardan karşılamaya davet ediyoruz. Bu noktada bölgemiz inşaat sektörüne yönelik özel teşvik verilmesi ve vatandaşlarımızın konuta ulaşımı konusunda kredi maliyetleri başta olmak üzere kolaylaştırıcı adımlar atılabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin kalbi deprem bölgesinde atıyor
Başkan Ünverdi, “Ortadoğu’dan gelen sektör temsilcilerimizle de; bölge ülkelerinin yapılanması konusunda yeni iş birlikleri gerçekleştirebilir, konut, alt yapı ve üst yapı projelerini birlikte gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Nasıl ki, vücudumuzun bir yerinde acı olduğunda kalbimiz adeta orada atar, bugün de Türkiye’nin kalbi deprem bölgesinde atıyor. Psikolojik ve sosyal anlamda almış olduğumuz yaraları sarabilmemiz için de ekonomik olarak toparlanmamız gerekiyor. üretim, ihracat ve buna bağlı olarak istihdamımızdaki devamlılığı sağlayabildiğimiz kadar yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürebiliriz” şeklinde konuştu.
Düştüğümüz yerden kalkmamız lazım
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, “Çok büyük bir acı yaşadık. Bu acıyı Tüm Türkiye yaşadı. Esas maharet bu depremden ders çıkarabilmek ve yeniden yapılanabilmek. “Yiğit düştüğü yerden kalkar” deriz. Yani düştüğümüz yerden kalkmamız lazım. Güzel ve doğru olan tecrübeleri de kullanarak bundan sonra dirençli ve güçlü şehirler inşa edeceğiz” diye konuştu.
Doğru yaptığımız işin ne kadar faydalı olduğunu 6 şubat depremlerinde gördük
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “İmar Master Planı, Ulaşım Master Planı ve İklim Master Planı ile birlikte Deprem Master Planını yaptık. Deprem ile ilgili hiçbir öngörümüz yokken şehrin meslek odaları Gaziantep modelini çalıştırdı. Doğru yaptığımız işin ne kadar faydalı olduğunu 6 şubat depremlerinde gördük” şeklinde konuştu.
Bilgi ve teknoloji çağındayız ve bilgi ekonomisini yönetiyoruz
Yeni zenginlik kaynağının petrol veya doğalgaz değil, yetişmiş eleman olduğunu ifade eden Şahin, “Çok zor bir dönemden geçtik ve geçiyoruz. Yaraların iyileşmesi ve depremin yaralarının sarılması için fuarı çok verimli bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. 6 Şubattaki depremler; depremin değil, yapıların insanları öldürdüğünü bize gösterdi. İnsanlarımızı kaybetmemek için gerekli tedbirleri almalıyız. Tarım devrimini ıskaladık, sanayi devrimizi es geçtik, ama bilgi ve teknoloji çağındayız ve bilgi ekonomisini yönetiyoruz” dedi.