20 yıldan beri AKP iktidarı küçük çiftçiyi ortadan kaldırmak için bir proje geliştirdi
Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, ‘’Çiftçinin bankalara borcu var ve arazileri ipotek altında. Tarımsal girdileri tek başına karşılamak zorunda kalıyor. Ancak kooperatif olduğunda çiftçinin işi daha da kolaylaşacak. Bunu da hükümet ve belediyeler yapacak’’ diye konuştu.
Bozgeyik, ‘’Geçmişte kamu kurumu niteliğinde kooperatiflerimiz vardı. Özellikle Güneydoğu Birlik, Antep fıstığı ve mercimek gibi ürünleri alarak çiftçinin yanında oluyordu. Bir taban fiyat uygulaması vardı. Bu sayede isteyen çiftçi ürününü ya özel sektöre ya da Güneydoğu Birliğe satıyordu. Ama bu kurumlar kapandı. Yaklaşık 20 yıldan beri AKP iktidarı küçük çiftçiyi ortadan kaldırmak için bir proje geliştirdi. Her şeye rağmen çiftçi varlığını koruyor ve Türkiye tarımının bel kemiği durumunda bulunuyor’’ dedi.
Çiftçi, tüccarın ve aracının eline mahkum oldu
Her köyde bir kooperatif kurulabileceğini kaydeden Bozgeyik, ‘’Her köyde çiftçiler örgütlenirse hem girdilerini daha kontrollü bir şekilde harcayabilirler hem de ürünü piyasanın insafına bırakmadan değerinde satabilirler. Bu birliktelik olmadığından çiftçi piyasanın insafına bırakılmış durumda. Çiftçileri koruyacak yapılar ortadan kalktığından hükümetin uyguladığı politikalar doğrultusunda tüccarın ve aracının eline mahkum oldu. Bu şekilde ülke tarımı gelişmez ve çiftçi de büyümez. Onun için AKP’nin çiftçinin yanında olduğunu göstermesi gerekiyor’’ açıklamasını yaptı.
Belediyeler, kooperatifleşmeye destek olmalı
Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 2’sinin tarıma ayrılması gerektiğini ancak ayrılmadığını hatırlatan Bozgeyik, ‘’Belediyeler, verilmeyen destekleri konsolü de etmeye çalışıyor. Belediyelerin yaptığı bu davranış doğru. Aynı zamanda kooperatifleşmeye destek olmaları gerekiyor. O zaman destek amacına ulaşır. Çiftçinin ürünü para etmezse, tüccara mahkum bırakılırsa ne tarım gelişir ne de çiftçi piyasaya karşı korunabilir’’ ifadelerine yer verdi.
Kooperatifçiliğin toprağının bütünlüğünü gelecekte de korumanın, üretimin devamlılığını sağlamanın, gelecek kuşakların o topraklar üzerinde gezinirken kendine bırakılan mirasın korunması gerekliliğinin bilincine vararak geçmişine teşekkür etmesi geleceğine güvenle yürümesi anlamına geldiğini sözlerine ekleyen Bozgeyik, ‘’Kooperatifçilik; ekonomik iş birliği, dayanışma, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmedir. Maliyetlerin azaltılması, kazancın çoğaltılması. Toprakların korunması, ürettiğin ürünün para etmesi, çiftçinin kendine zaman ayırması, kendini hastalandıran bu düzen içinde sağlığını koruması ve çiftçinin kendi sorununu kendisinin çözmesi. Kadın emeğinin kıymetlendirilmesi, çocukların eğitiminin devamlılığı, geleceğin güvence altına alınmasıdır’’ şeklinde konuştu.