ANASAYFA arrow right Güncel

Çözüm süreci iflas ederse Türkiye PKK’dan daha fazla zararlı çıkar

Çözüm süreci iflas ederse Türkiye PKK’dan daha fazla zararlı çıkar
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
Zirve Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Dilek, çözüm sürecinde tarafların güven sorunu yaşadığına vurgu yaptı

Çözüm sürecindeki durağanlığın sebebini güvensizlik olarak açıklayan Zirve Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz
Dilek, “PKK’nın gereğinden çok az miktarda ve aslında doğrudan muharip olmayan unsurları sınır dışına çıkardığı, öte yandan kendi örgütsel çerçevesini yeniden oluşturduğu, hatta kadrolarını yeni katılımlarla genişlettiği hükümet kanadında çoktan doğrulandı. Buna karşılık PKK mevcut durumda üstüne düşeni önemli ölçüde yaptığını ama karşılığında hükümetten hiçbir yanıt alamadığını, dahası silahlı şiddete dönmek durumunda bırakıldığını beyan etmekte” dedi.“Çözüm süreci iflas ederse Türkiye PKK’dan daha fazla zararlı çıkar” diyen Dilek, silahlı bir örgütle girişilen her diyaloğun, barış adına da olsa, hükümetin verdiği bir taviz olduğunu dile getirdi.

İki tarafta süreci kendini
güçlendirmek için kullanmamalı
Dilek, PKK meselesinin çözümüyle ilgili süreci, iki tarafın da kendisini daha da güçlendirmek için kullanacağından korktuğunu, bu nedenle de öncelikle karşı tarafın taviz vermesini beklediğini söyledi.
“PKK içerisinde bir grup, hükümetin çözüm süreci eliyle çatışmaları en azından gelecek seçimlere kadar dindirme arayışında olduğuna inanıyor” diyen Dilek, Türkiye’deki pek çok insanın da PKK’nın çözüm sürecini kendi askeri, idari yapısını yeniden oluşturabileceği bir zaman aralığı olarak gördüğünü kaydetti.



Diyalog ile çözüm arayan bir hükümetin bu diyalog süreci başarısızlıkla sonuçlansa bile kendi silahlı gücüne askeri mücadeleyi öğütlemesinin çok zor olduğunu aktaran Dilek şunları söyledi: “İnsanlar sonu ölümle bitecek bir çatışmaya girmek yerine yeniden görüşmelerin başlamasını umacaktır. Şüphesiz PKK için de çözüm sürecinin dışına çıkmak ve çatışmayı yeniden başlatmak maliyetsiz değildir, tersine benzer sıkıntılar onlar için de geçerli. Aralarındaki temel farklılık; PKK için çözüm süreci başarısız da olsa bir bakıma bir tanınma, dolayısı ile de tümüyle gayri-meşru olmaktan meşruluğa daha yakın bir konuma erişmeyi betimler. Bu durum, oysa, meşru hükümet için geçerli değil.”
Çatışmanın alternatifi çözüm
Dilek, özellikle hükümet kanadının çözüm sürecinden kolayca vazgeçemeyeceğini aktardı. Bu noktanın ötesinde eskiden toplumsal mobilazasyonlara yarayan bir takım kodların Terörle Mücadele gibi eski tesir gücüne sahip olmayacağını belirten Dilek: “Çatışma hali olağan ve doğal olmaktan bir kere çıkmıştır ve de alternatife sahiptir: o da çözüm. Buradaki en büyük zorluk, çatışmada en çok işe yarayan oyun stratejisinin, yani diğer tarafa güvenmemenin, çözüm sürecine de sirayet etmesi. İkincisi, PKK’ya nazaran hükümetin atacağı adımlar kalıcıdır ve bizatihi gelecek dönemde hükümeti bağlayıcıdır. PKK açısından ise sınır ötesine geri çekilmek bir kayıp olsa bile telafisi mümkün olan bir kayıp.”
Sürecin sonucu iki taraf için de farklı olabilir
Dilek, “Çözüm sürecinde en çok sıkıntı yaratacak elementlerden birisi; tarafların vereceği karşılıklı tavizlerin ya da atacakları adımların aslında aynı bağlayıcı sonuçları üretmeyeceği gerçeği. Bu halde de hükümet kanadında süreğen bir biçimde karşı tarafın iyi niyetini bilme arayışı olacaktır, oysa anayasal değişiklik bir kez olduğunda değiştirilmesi kolay değildir ve bu nedenle de PKK’nın hükümetin hüsnüniyetine bağımlılığı daha azdır. Yani sürecin devamı için en önemli kriter güven iken, bu güveni sağlaması gereken kanat aslında PKK. Bu nedenden PKK liderliğinin kendi iradesini örgütün değişik kesitlerine ne derece kabul ettirdiği ve örgütün ne derece ‘beraber’ ve ‘emir-komuta’ dairesinde hareket edeceği çok önemli.” ifadelerini kullandı.SHA







Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *