Rekabet Kurumu fiyat artışını normal karşıladı ama,
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Metehan Gündüz, inşaat demiri fiyatlarındaki artış oranının hiçbir inşaat malzemesi ya da genel piyasa değerlerine-enflasyon oranına uymadığını, demirde tüm malzemeleri geride bırakır düzeyde fahiş fiyat artışı olduğunu söyledi.
Sabah’ın konuyu gündeme getirmesinin ardından bir açıklama yapan Metehan Gündüz, “Örnek olarak, sac fiyatlarının her zaman inşaat demiri fiyatlarına oranla daha yüksek olduğu bilinmektedir. Aynı hammaddeye sahip bu iki ürün arasında kıyaslama yaptığımızda, 2011 yılı Ocak ayında 2mm-10mm sac 1410 TL/ton iken inşaat demiri 1250TL/ton civarında olup Ağustos 2011’de ise 2mm-10mm sac 1590 TL/ton inşaat demiri 1550 TL/ton civarında bir fiyatla tüketiciye ulaştığı görülmemektedir” dedi.
Demir-çelik üreticilerinin
keyfi bir uygulaması söz konusu
Belirtilen dönemde, sac fiyatındaki artışın yüzde 12.7, inşaat demirindeki artış oranının ise yüzde 24 olduğunu kaydeden Gündüz, “ Bu kıyaslamadan da görüldüğü üzere, inşaat faaliyetlerinin yoğun olduğu dönemlerde, gerçekçi olmayan ve aşırı talepten kaynaklanan yüksek kar beklentisine dayalı olduğu açıkça görülen yüksek fiyat artışlarını; döviz fiyatlarındaki artışla, enerji ve hurda maliyetleri ile açıklamak mümkün değildir. Bu fiyat artışlarının demir çelik üreticilerinin keyfi bir uygulaması olduğu düşünülmektedir.Yaptığımız araştırmada, demir çelik üreticilerinin “aralarında anlaşmak ve arzı kısmak” suretiyle fiyatları artırdıkları iddiaları ile ilgili şikâyetler daha önce birçok sivil toplum kuruluşu tarafından Rekabet Kuruma iletilmiştir. Rekabet Kurulunun bir ön araştırma yaparak hazırladığı rapordaki tespitlere istinaden, konunun 14.07.2011 tarihli Rekabet Kurulu toplantısında karara bağlanıp şikâyetlerin reddedildiği görülmüştür. Rekabet Kurulunun, ön araştırmasında Ekim 2006 ile Mayıs 2011 arasındaki dönemde Türkiye uzun demir-çelik piyasasında gerçekleşen fiyatları, aynı dönemdeki dünya fiyatları ile karşılaştırmıştır. İncelenen teşebbüslerde nervürlü inşaat demiri için uygulanan fiyatların, dünya fiyatlarıyla büyük ölçüde paralellik gösterdiği, arzın kısıtlandığı iddialarına yönelik incelemelerde ise, teşebbüslerin üretimlerinde radikal ve açıklanamayan bir azalış ve buna karşılık stok miktarlarında radikal bir artış olmadığı tespit edilmiştir. Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde Rekabet Kurulu, uzun demir-çelik piyasasına yönelik şikayetlerin reddine” karar vermiştir” diye konuştu.
Karar üzerine Rekabet Kurumu’na bir yazı göndererek, “Alınan kararın geçerliliği göz önüne alındığında fiyat artışlarının sebeplerinin neler olduğunun araştırılarak, meslektaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi, lokomotif sektör olan inşaat sektörünün önünün açılması ve sektörün önemli hammaddelerinden biri olan inşaat demiri üzerindeki spekülatif fiyat artışlarının önlenmesi konularında gerekenlerin yapılması” gerekliliğinin vurgulandığını kaydetti.
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Metehan Gündüz, inşaat demiri fiyatlarındaki artış oranının hiçbir inşaat malzemesi ya da genel piyasa değerlerine-enflasyon oranına uymadığını, demirde tüm malzemeleri geride bırakır düzeyde fahiş fiyat artışı olduğunu söyledi.
Sabah’ın konuyu gündeme getirmesinin ardından bir açıklama yapan Metehan Gündüz, “Örnek olarak, sac fiyatlarının her zaman inşaat demiri fiyatlarına oranla daha yüksek olduğu bilinmektedir. Aynı hammaddeye sahip bu iki ürün arasında kıyaslama yaptığımızda, 2011 yılı Ocak ayında 2mm-10mm sac 1410 TL/ton iken inşaat demiri 1250TL/ton civarında olup Ağustos 2011’de ise 2mm-10mm sac 1590 TL/ton inşaat demiri 1550 TL/ton civarında bir fiyatla tüketiciye ulaştığı görülmemektedir” dedi.
Demir-çelik üreticilerinin
keyfi bir uygulaması söz konusu
Belirtilen dönemde, sac fiyatındaki artışın yüzde 12.7, inşaat demirindeki artış oranının ise yüzde 24 olduğunu kaydeden Gündüz, “ Bu kıyaslamadan da görüldüğü üzere, inşaat faaliyetlerinin yoğun olduğu dönemlerde, gerçekçi olmayan ve aşırı talepten kaynaklanan yüksek kar beklentisine dayalı olduğu açıkça görülen yüksek fiyat artışlarını; döviz fiyatlarındaki artışla, enerji ve hurda maliyetleri ile açıklamak mümkün değildir. Bu fiyat artışlarının demir çelik üreticilerinin keyfi bir uygulaması olduğu düşünülmektedir.Yaptığımız araştırmada, demir çelik üreticilerinin “aralarında anlaşmak ve arzı kısmak” suretiyle fiyatları artırdıkları iddiaları ile ilgili şikâyetler daha önce birçok sivil toplum kuruluşu tarafından Rekabet Kuruma iletilmiştir. Rekabet Kurulunun bir ön araştırma yaparak hazırladığı rapordaki tespitlere istinaden, konunun 14.07.2011 tarihli Rekabet Kurulu toplantısında karara bağlanıp şikâyetlerin reddedildiği görülmüştür. Rekabet Kurulunun, ön araştırmasında Ekim 2006 ile Mayıs 2011 arasındaki dönemde Türkiye uzun demir-çelik piyasasında gerçekleşen fiyatları, aynı dönemdeki dünya fiyatları ile karşılaştırmıştır. İncelenen teşebbüslerde nervürlü inşaat demiri için uygulanan fiyatların, dünya fiyatlarıyla büyük ölçüde paralellik gösterdiği, arzın kısıtlandığı iddialarına yönelik incelemelerde ise, teşebbüslerin üretimlerinde radikal ve açıklanamayan bir azalış ve buna karşılık stok miktarlarında radikal bir artış olmadığı tespit edilmiştir. Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde Rekabet Kurulu, uzun demir-çelik piyasasına yönelik şikayetlerin reddine” karar vermiştir” diye konuştu.
Karar üzerine Rekabet Kurumu’na bir yazı göndererek, “Alınan kararın geçerliliği göz önüne alındığında fiyat artışlarının sebeplerinin neler olduğunun araştırılarak, meslektaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi, lokomotif sektör olan inşaat sektörünün önünün açılması ve sektörün önemli hammaddelerinden biri olan inşaat demiri üzerindeki spekülatif fiyat artışlarının önlenmesi konularında gerekenlerin yapılması” gerekliliğinin vurgulandığını kaydetti.