Depremlere dirençli kentler oluşturmaktan başka çaremiz yok

Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 21 ay geçmesine rağmen Antep, çevre illerdeki depremlerden dolayı sallanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Malatya’nın Doğanşehir İlçesi’nde meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki deprem şehrimizde hissedildi. Ayrıca uzmanlar kırılmayan fay hatları nedeniyle Antep’te 7 şiddetinde deprem olabileceği konusunda uyarı yapmaya devam ediyor.

Depremlerle yaşamayı öğrenmek zorundayız

Ülkedeki riskli yapı stokunun belirlenmesi ve envanterinin çıkarılması gerektiğini söyleyen Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Burkay Güçyetmez, ‘’Depremlerle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Bunun için de depremlere dirençli kentler oluşturmaktan başka çaremiz yok’’ ifadelerini kullandı.

Doğanın kendi kuralları her zaman işleyecek

Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde meydana gelen, Gaziantep ve çevre illerde hissedilen 4,9 büyüklüğündeki depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Güçyetmez, deprem ile yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini, bunun için de depreme dirençli kentlerin oluşturulması çağrısını yineledi. ‘’Hep söylediğimiz gibi; afet, bir doğa olayının kendisi değil doğurmuş olduğu sonuçlardır. Doğanın kendi kuralları her zaman işleyecek. Önemli olan yaşanacak doğa olaylarını afete dönüştürmeyecek yapıların üretilmesi ve sağlıklı bir çevrenin yaratılmasıdır’’ dedi.

Deprem her zaman öncelikli gündem maddesi yapmalı

Depremin zamanının bilinmediğini dolayısıyla kaybedilecek zamanın olmadığına dikkat çeken Güçyetmez, ‘’Bir an önce yaşadığımız şehirleri depremlere dirençli hale getirmeliyiz. Deprem her zaman öncelikli gündem maddesi yapmalı ve yaşadığımız şehirleri depreme dirençli hale getirmek için çabalamalıyız. Depremin öncelikli gündem maddesi olması için yeni bir depremin olmasını beklememeliyiz’’ açıklamasını yaptı.

Bilim çevrelerinin meslek odalarının önerileri hayata geçirilmeli

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Burkay Güçyetmez, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Tekrar tekrar vurguluyoruz; ülkedeki riskli yapı stoku belirlenmeli, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliğinin belirlenmesi zorunlu hale getirilmeli. Güvenli ve sağlıklı yapılaşma için, bilim çevrelerinin meslek odalarının önerileri hayata geçirilmeli.’’