ANASAYFA arrow right Güncel

Dershaneler kapatılırsa özel derse ilgi artar

Dershaneler kapatılırsa özel derse ilgi artar
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
Öğrencilerin lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanırken okul dışı eğitime ihtiyaç duyarak başvurduğu dersanelerin kaldırılması bu ihtiyacın nereden karşılanacağı sorusunu akla getiriyor. Uzmanlar ise dershanelerin kapatılmasının kayıt dışı olan özel derse ilgiyi arttıracağı görüşünde.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yaptığı açıklamayla birlikte dershanelerin kapatılma süreci netlik kazanmaya başlarken eğitim sistemindeki değişikliğin gerçekten dershaneye ya da özel derse olan talebi ortadan kaldırıp kaldırmayacağı konusunda ise tartışmalar halen sürüyor.
Özel ders kayıt dışı
Zirve Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir Nağaç, sistem değişikliğinin okul dışı eğitime olan talebi hiç bir zaman ortadan kaldıramayacağını belirterek, “Bireyler tarafından okul dışı eğitime ihtiyaç hissedilmesi ve bu ihtiyacın dershaneler tarafından karşılanması ekonominin büyümesi ve yeni istihdam alanı oluşması anlamına gelir ki bu liberal ekonomilerde herkesin isteyeceği bir şey. Dershanelerin kapatılmasıyla birlikte okul dışı eğitime olan talep büyük oranda kayıt dışı olan özel derse kayacak.” dedi.
Dershaneler gelişmiş ülkelerde de yaygın
Özel ders veya dershanecilik yapı itibarı ile ülkeler bazında farklılık gösterse de dünyanın ekonomik veya coğrafik olarak birçok farklı ülkesinde mevcut olduğunu söyleyen Nağaç, “Geçmişte Güney ve Orta Asya’da daha büyük ölçeklerde mevcut olan özel eğitim veya dershanecilik, bugün Avrupa, Afrika ve Güney Amerika’da hızla yayılmaktadır. Gelişmiş ülkelerden Güney Kore, Kanada ve Japonya özel ders ve dershaneciliğin çok yaygın olduğu ülkeler arasındadır. Bu yüzden dershanelerin sadece az gelişmiş ya da bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde var olduğu düşüncesi yanlıştır.”
Dershaneleri kaldırmak çare değil
Nağaç şunları söyledi: “Son yıllarda dershanelerin tartışma odağında olma nedeni eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açtığı iddiası. Yapılan birçok akademik çalışmaya göre dershaneye giden çocukların üniversiteyi kazanma ihtimali daha fazladır. Arş. Gör. Yunus Güç ile birlikte yaptığımız çalışmada ise ailenin gelir seviyesinin artmasının çocuğun dershaneye gitme ihtimalini arttırdığını gördük. Bu iki bulgu ilk bakışta dershanelerin fırsat eşitsizliğine yol açtığı tezini destekliyor. Ancak, burada gözden kaçan iki önemli nokta var. Birincisi, dershanelerin coğrafi dağılımındaki değişikliğin fırsat eşitsizliğini nasıl değiştirdiği. Bölgeler arasındaki dershane sayısındaki eşitsizlik zaman içerisinde azaldı. Önceleri çoğunlukla büyük şehirlerde olan dershanelerin sayısı bugün Güneydoğu Anadolu’da 350, tüm Türkiye’de 3 bin 900 civarı. Dolayısıyla farklı bölgelerde, özellikle Güneydoğu Anadolu’da, dershane sayısının artması ve daha fazla ailenin çocuğunu dershaneye gönderebilmesi, zaten var olan, fırsat eşitsizliğini azalttı.”
Dershanelerin olmadığı ve aynı sınav sisteminin devam ettiği bir ortamda fırsat eşitsizliğinin nasıl değişeceğinin merak edildiğini vurgulayan Nağaç, “Dershanelerin olmadığı bir ortamda zengin ailelerin çocukları büyük paralarla kolejlerde okuyup özel derslerle sınavlara hazırlanacaklar, orta ve düşük gelirli ailelerin çocukları ise bu imkandan mahrum kalacaklar. Böyle bir ortamda fırsat eşitsizliği şu ankinden kat kat fazla olacaktır. Bu bakış açısıyla dershaneler eğitim sisteminde zaten var olan eşitsizliği en aza indirger.” diye konuştu.
Devletin eksiğini özel sektör dolduruyor
“Dershanelerin kapatılmasının gündeme gelmesinin bir diğer nedeni ise Türkiye’de özel eğitime harcanan toplam parasal miktar bir çok ülkeden daha fazla olmasıdır.” diyen Nağaç, “OECD ülkelerinin ortalama özel eğitime harcadığı miktar GSYİH’larının yüzde 0.9’na denk gelirken bu oran ülkemizde yüzde 2,5’larda seyretmektedir. Ancak, kamu noktasında eğitime yapılan harcamalara bakıldığında ise tam tersi bir durum ortaya çıkmaktadır. Örneğin ülkemizde GSYİH’dan eğitime harcanan miktar yüzde 4.5 dolayalarında seyrederken OECD ortalaması yüzde 5’in üstündedir. Yani özel eğitime OECD ülkelerinden daha fazla harcarken kamu eğitimine daha az harcıyoruz. Bu açıdan bakıldığında devletin eksik kaldığı noktayı özel sektör dolduruyor.” şeklinde konuştu. SHA






Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *