Gaziantep Eczacılar Odası Genel Sekreteri Serdar Dalsüren, “Ekonomik kriz, uygulanan ilaç fiyatını ve finansını baskılama politikalarıyla, hastanın ilaca erişimini zorlaştırmanın yanında eczaneleri de nefes alamaz duruma getirdi. İlaç fiyat kararnamesindeki “küçük dokunuş” adı altındaki düzenlemeler, SGK sözleşmesindeki sözde iyileştirmeler, eczacıya kaybettirilenlerin yanında anlamsız ve eczacının sorunlarını çözmekten uzak kaldı” ifadelerine yer verdi.
İlaç fiyat kararnamesi 2009 koşullarına getirilmeli ve güncellenebilir olmalı
“İlaç hasta için olmazsa olmazdır, ekonomik dalgalanmalardan uzak tutulmalı” diyen Dalsüren, “Hasta için bulunabilir ve erişilebilir olmalı. İlaç fiyat kararnamesi 2009 koşullarına getirilmeli ve güncellenebilir olmalı. SGK sözleşmesindeki ekonomik maddeler günün gerçekleriyle uyumlu biçime dönüştürülmeli. Sayısı altmışı geçen bu fakültelerin yetersiz ve ihtiyaç fazlası olanları kapatılmalı, fakülte kontenjanları ülke ihtiyacına uygun olarak güncellenmeli” çağrısında bulundu.
Beklentimiz refahın egemen olduğu adalet ve hukuk sisteminin sağlıklı işlediği bir Türkiye
Dalsüren, “Yarın 14 Mayıs Eczacılık Gününde ülkemiz, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için sandık başına gidiyor. 60 milyonu aşkın seçmen oy kullanacak. Bu seçimin önemini siyaset müessesesi yanında bu ülkede yaşayan herkes dile getiriyor. Bir meslek odası olarak bu seçimin sonucundan beklentimiz; sorunlarımızı korkmadan çekinmeden savunabileceğimiz, haklarımız için mücadele edebileceğimiz demokratik ortamları bizlere sağlayacak yapıların oluşması. Çünkü meslek odaları, demokrasinin sağlıklı işlediği ortamlarda güçlü. Güçlü sivil toplum yapıları da güçlü bir demokrasinin olmazsa olmazı. Bir birey, bu ülkenin yurttaşı olarak bu seçimlerden beklentimiz aklın ve bilimin öncelendiği, yoksulluğun değil refahın egemen olduğu, adalet ve hukuk sisteminin sağlıklı işlediği ve sorgulanmadığı için güvenin en üst düzeyde yaşandığı, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin esas tutulduğu, hepsinden önemlisi 84 milyonun kardeşçe yaşadığı bir Türkiye” dedi.
Sayıları beş bine yaklaşan eczacı meslektaşlarımız katsayı mağduru ediliyor
İlaç ile eczacılığın insan hayatında çok önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Dalsüren, “Uygulanan ilaç fiyat politikaları ve ilaca bütçeden ayrılan pay, bizlere geçen yılın sonbahar ve kış aylarında şiddetli biçimde hissettiğimiz ilaç yokluklarını yaşattı. 184. yılında olduğumuz akademik eczacılık eğitimi, plansız programsız açılan eczacılık fakülteleriyle, bilimsel kriterlerin çok uzağında. İhtiyacın çok üstünde, derme çatma mekanlarda, eksik akademik kadro ve eczacı olmayan öğretim üyeleriyle popülizm ya da kâr amaçlı açılan bu fakültelerle, eczacı işsizliği yaratıldı. Kamu hastanelerinde ve kurumlarında hizmet veren ve sayıları beş bine yaklaşan eczacı meslektaşlarımız da katsayı mağduru ediliyor. Sağlık alanında yapılan düzenlemelerle getirilen katsayı artışlarının dışında ya da altında tutularak maaşları çok geride bırakıldı. Kamu hastanelerindeki eczacı sayısı yetersizliği, sağlık hizmetinin aksamasına ve meslektaşlarımız üzerindeki iş yükünün artmasına yol açıyor” şeklinde konuştu. Fatma Karabacak