Maalesef toplumun beklentilerini karşılayacak adımlar atılmadı
Bütçenin savunma sanayisine ayrılması nedeniyle işçilerin, kamu emekçilerinin ve emeklilerin başta olmak üzere toplumun yaşadığı yoksulluğun derinleştiğini kaydeden İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Av. Bahri Oğuz, ‘’Son aylarda Kürt meselesinin şiddet ve çatışma zemininden çıkarılarak hukuki ve siyasi zeminde çözümüne ilişkin söylemler gelişmekle birlikte henüz çözümün ve barışın toplumsallaşması konusunda maalesef toplumun beklentilerini karşılayacak adımlar atılmadı’’ şeklinde konuştu.
Oğuz, ‘’Gazze’de, Ukrayna’da, Rojava’da ve dünyanın değişik bölgelerinde devam eden savaş, silahlı çatışma ve şiddet politikaları, emekçilerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmelerini engelliyor. 23 yıllık AKP iktidarının izlediği neoliberal politikalar sonucunda coğrafyamızdaki emekçilerin yaşadığı sorunlar devam ediyor. Toplumun geniş kesimlerini değil bir avuç şirketin kar etmesini amaçlayan ekonomik politikalar nedeniyle resmi rakamların çok üzerinde gerçekleşen enflasyon tüm toplum kesimlerini ve emekçileri giderek daha da yoksullaştırıyor’’ tespitini yaptı.
Ekonomik krizin temel nedenlerinden biri bütçenin silahlanma ve savaşa ayrılması
‘Ekonomik krizin temel nedenlerinden birisi de kamu hizmetlerine ve işçilere ayrılacak bütçenin silahlanmaya ve savaşa ayrılması’ diyen Oğuz, ‘’Kürt meselesine yönelik şiddet temelli politikalar nedeniyle 40 yılı aşkın süredir devam eden silahlı çatışma ortamı işçilerin ekmeğinin daha da küçülmesine neden oldu. Siyasi iktidar deprem bölgesinde sendikaların, meslek örgütlerinin ve diğer uzmanların önerilerini dikkate almayan bir süreç izleyerek rezerv alan ve kamulaştırma uygulamasını sürdürüyor. Savaş ve diğer koşullar nedeniyle ülkelerini terk etmek durumunda kalan mültecilerin ağır çalışma koşullarına ve yoğun emek sömürüsüne maruz kalması da bir diğer ciddi sorun alanını teşkil ediyor’’ dedi.
Çocuklar MESEM adı altında uygulanan programlarla ağır iş koşullarında çalışmaya itiliyor
İnsanca yaşamaya yetecek ücret almayan işçilerin çalışma koşulları bakımından da ağır sorunlar yaşadığını sözlerine ekleyen Başkan Oğuz, ‘’İş sağlığı ve güvenliği konusunda alınmayan önlemler sonucunda her yıl yüzlerce işçi ve emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitiyor. Ayrıca, çocuk işçiliği de bir diğer ciddi mesele olarak karşımızda duruyor. Çocukların ağır ve denetimsiz iş koşullarında çalıştırılmaları ve buna bağlı olarak çalışan çocukların hayatlarını kaybetme oranları giderek artıyor. Eğitim ortamında olması gereken çocuklar MESEM adı altında uygulanan programlarla ağır iş koşullarında çalışmaya itiliyorlar’’ değerlendirmesinde bulundu.