ANASAYFA arrow right Güncel

Etteki yüksek oranda doymuş yağlar kan kolesterol düzeyini yükseltir

Etteki yüksek oranda doymuş yağlar kan kolesterol düzeyini yükseltir
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Mavi, Kurban Bayramı’nda kurban etini sağlıklı saklama, hazırlama ve pişirme yöntemlerini uygulamanın hasta insanlar kadar sağlıklı bireyler için de önemli olduğunu belirtti.
Kurban Bayramı dolayısıyla sağlıklı beslenme önerilerinde bulunan diyet uzmanı Gülen Mavi, bayramda et tüketiminin artışıyla birlikte şekerli besinlerin tüketiminde de artış gözlendiğine dikkati çekti.
Bayram süresince, şişmanlık, kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyon, mide rahatsızlığı gibi kronik rahatsızlığı olan insanların beslenmelerine özellikle dikkat etmesi gerektiği uyar ısında bulunan Mavi, az yağlı etleri tercih etmelerini önerdi.
Mavi, şunları kaydetti: ‘’Kurban eti tüketilirken etin niteliği yanında nasıl pişireceğimize, ne kadar tüketeceğimize, hangi besinlerle birlikte tüketmemiz gerektiğine de dikkat edilmelidir. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp Kurban Bayramı’nda da sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına özen gösterilmelidir. Bu bakımdan kurban etinin ne miktarda, nasıl ve ne ile birlikte tüketileceğini bilmek; sağlıklı saklama, hazırlama ve pişirme yöntemlerini uygulamak hastalıklı insanlar kadar, sağlıklı bireyler için de önemlidir.’’
Gülen Mavi, et tüketiminde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: ‘’Et, iyi kalite proteinin yanı sıra yağ, çeşitli mineraller (özellikle demir, çinko, fosfor, magnezyum) ve vitaminleri (özellikle B12, B6, B1 ve A vitamini) de içermektedir. Ancak etin içeriğinde bulunan yüksek oranda doymuş yağlar kan kolesterol düzeyini yükseltir ve koroner arter hastalıklarına zemin hazırlayabilir. Bu bakımdan bayram sürecinde etin tüketilen miktarında olağandışı artış olmamasına dikkat edilmelidir. Bir yetişkin için tüketilmesi gereken günlük et miktarı yaklaşık 90-120 gm olup bu miktarın aşılmamasına çalışılmalıdır. ’’
Et ve et ürünlerinin özellikle C ve E vitamini içermediği için sebzelerle birlikte tüketilerek etin içindeki demirin emiliminin artırılması gerektiğine işaret eden Mavi, tahıllar B1, B6, B2 vitaminleri, amino asitler, doğal lifler ve yağ asitleri, magnezyum, çinko, potasyum gibi önemli mineralleri içerdiğinden ekmek, pilav, börek, çorba vb. besinler et birlikte uygun miktarda alınmasını tavsiye etti.
Mavi, açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘’Süt ve ürünleri, protein, kalsiyum, fosfor, B2 ve B12 vitamini olmak üzere birçok besin öğesinden zengin olduğu için yoğurt, cacık, ayran gibi süt ve süt ürünleri de etle birlikte alınması geren besin öğelerindendir. Mide bağırsak rahatsızlıkları olan bireyler etleri hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra tüketmelidir.
Et ile yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli, ilave yağ eklenmemelidir. Etin kızartılması ve ızgarada pişirilmesi kansorojen maddelerin oluşmasına, B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına sebep olmaktadır. Eti ızgaraya fazla yaklaştırarak pişirmek, etin dı ş yüzeyin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırmaktadır. Bu nedenle pişirme yöntemi olarak kızartma ve çok yüksek ısıda pişirme yerine haşlama ve ızgara yöntemleri kullanılmal ıdır.

Etler bütün olarak değil, küçük parçalara bölünerek, yağlı kağıda veya buzdolabı poşetine sarılarak derin dondurucuda muhafaza edilmelidir. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta ( -2 ºC ) birkaç hafta, derin dondurucuda ise (-18 ºC ) daha uzun süre ile saklanabilir.’’
Etlerin buzluktan çıkartılınca yemek içinde tamamen kullanılacak şekilde parçalara ayrılarak buzluğa konulmas ı, çözdürülen etin hemen pişirilmesi, tekrar dondurulmaması gerektiğini ifade eden Mavi, derin dondurucuda saklanan eti çözdürürken oda ısısında değil buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesini beklemek gerektiğini belirtti.
Gülen Mavi, bayramda ayrıca hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlıların tercih edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Arzu Bulut


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *