Son yıllarda artan kredi kartı kullanımı kayıtdışı ekonominin önüne geçerken, tüketicilerin pek çoğunun kredi kartı borçlarını yönetememesi yüklü miktarda borçlanmalarına neden oluyor.
Tüketicilerin bilinçli karar verebilmeleri için finansal okuryazarlık düzeylerinin artması gerektiğini belirten Zirve Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bora Şenyiğit, Finansal okuryazarlık düzeyinin artması kredi kartlarının bilinçli kullanılmasına ve kredi kartı borçlarının yönetilebilmesine yardımcı olacaktır.” dedi.
TÜBİTAK’la çalışmalar başladı
Türkiye’de ‘Finansal Okuryazarlık’ düzeyinin artması için başlatılan çalışmalara TÜBİTAK ve Zirve Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü proje de eklendi. Projede Güneydoğu’dan başlayarak Tüm Türkiye’deki kredi kartı ve banka kredilerinin bilinçli kullanımı ele alınarak ‘Finansal Okuryazarlık’ düzeyinin artırılmasını hedefleniyor.
Şenyiğit, bireylerin tüketim harcamaları konusunda bilinçli karar verebilmelerinin finansal okuryazarlık düzeyleri ile ilgili olduğunu söyleyerek, “Genel anlamda, finansal kurumlarca sunulan hizmet ve ürünleri anlamak ve değerlendirebilmek olarak tanımlayabileceğimiz finansal okuryazarlık, bilinçli finansal kararlar verilmesini sağlamaktadır. Finansal okuryazarlık düzeyinin artması kredi kartlarının bilinçli kullanılmasına ve kredi kartı borçlarının yönetilebilmesine yardımcı olacaktır.” diye konuştu.
Finansal okuryazarlık müfredata eklenmeli
“Kredi kartlarındaki yüksek faiz oranları ve komisyonlar, kredi kartlarını kullanırken mutlaka dikkate alınmalıdır. Kredi kartları borçlanma aracı olarak değil ödeme aracı olarak kullanılmalıdır.” diyen Şenyiğit, Türkiye’de finansal okuryazarlık düzeyi arttıkça kredi kartı kullanımının daha bilinçli yapılacağını ve bireylerin daha kaliteli yaşam standartlarına sahip olacağının altını çizdi.
Şenyiğit, İngiltere, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelere bakıldığında ilköğretim ve lise düzeyinde finansal okuryazarlık derslerinin müfredata eklendiğini vurgulayarak, Türkiye’de de bu gelişmelerin dikkate alınması ve benzer uygulamalara başlanması gerektiğini söyledi.
325 bin 179 kişi borçlu
Bankalararası Kart Merkezi’nin yayınladığı bilgilere göre; 2013 Mayıs sonu itibariyle Türkiye’de 56,4 milyon adet kredi kartının bulunduğunu ifade eden Şenyiğit, “2013 yılının ilk çeyreğinde kredi kartlarıyla 88 milyar TL alışveriş ve 9 milyar TL nakit çekimi olmak üzere toplam 97 milyar TL işlem gerçekleştirildi.2013 yılı mayıs sonu itibariyle 325 bin179 kişinin kredi kartı borcunu ödemediği saptanmıştır.” dedi.
Tüketici mağdur değil bilinçsiz!
Şenyiğit, kredi kartı borçlanmalarında yaşanan artışın “kredi kartı mağduru” terimini gündeme getirdiğini kaydederek şunları söyledi: “Mağduriyetin kredi kartından ziyade bireylerin tüketim harcamaları konusunda aldıkları kararlarla ilgili olduğu göz ardı edilmemelidir. Bunun yanı sıra kredi kartı kullanımının yaygınlaşması ve işlem hacminin artması özellikle perakende ticari faaliyetleri ve ticaret hacmini artırıcı etki yapmaktadır. Bunun yanı sıra alışverişlerin elektronik ortamlara aktarılmış olması sayesinde kredi kartı kullanımının kayıt dışı ekonomiyi azalttığını söylemek mümkündür.” Özer Karınca
Tüketicilerin bilinçli karar verebilmeleri için finansal okuryazarlık düzeylerinin artması gerektiğini belirten Zirve Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bora Şenyiğit, Finansal okuryazarlık düzeyinin artması kredi kartlarının bilinçli kullanılmasına ve kredi kartı borçlarının yönetilebilmesine yardımcı olacaktır.” dedi.
TÜBİTAK’la çalışmalar başladı
Türkiye’de ‘Finansal Okuryazarlık’ düzeyinin artması için başlatılan çalışmalara TÜBİTAK ve Zirve Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü proje de eklendi. Projede Güneydoğu’dan başlayarak Tüm Türkiye’deki kredi kartı ve banka kredilerinin bilinçli kullanımı ele alınarak ‘Finansal Okuryazarlık’ düzeyinin artırılmasını hedefleniyor.
Şenyiğit, bireylerin tüketim harcamaları konusunda bilinçli karar verebilmelerinin finansal okuryazarlık düzeyleri ile ilgili olduğunu söyleyerek, “Genel anlamda, finansal kurumlarca sunulan hizmet ve ürünleri anlamak ve değerlendirebilmek olarak tanımlayabileceğimiz finansal okuryazarlık, bilinçli finansal kararlar verilmesini sağlamaktadır. Finansal okuryazarlık düzeyinin artması kredi kartlarının bilinçli kullanılmasına ve kredi kartı borçlarının yönetilebilmesine yardımcı olacaktır.” diye konuştu.
Finansal okuryazarlık müfredata eklenmeli
“Kredi kartlarındaki yüksek faiz oranları ve komisyonlar, kredi kartlarını kullanırken mutlaka dikkate alınmalıdır. Kredi kartları borçlanma aracı olarak değil ödeme aracı olarak kullanılmalıdır.” diyen Şenyiğit, Türkiye’de finansal okuryazarlık düzeyi arttıkça kredi kartı kullanımının daha bilinçli yapılacağını ve bireylerin daha kaliteli yaşam standartlarına sahip olacağının altını çizdi.
Şenyiğit, İngiltere, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelere bakıldığında ilköğretim ve lise düzeyinde finansal okuryazarlık derslerinin müfredata eklendiğini vurgulayarak, Türkiye’de de bu gelişmelerin dikkate alınması ve benzer uygulamalara başlanması gerektiğini söyledi.
325 bin 179 kişi borçlu
Bankalararası Kart Merkezi’nin yayınladığı bilgilere göre; 2013 Mayıs sonu itibariyle Türkiye’de 56,4 milyon adet kredi kartının bulunduğunu ifade eden Şenyiğit, “2013 yılının ilk çeyreğinde kredi kartlarıyla 88 milyar TL alışveriş ve 9 milyar TL nakit çekimi olmak üzere toplam 97 milyar TL işlem gerçekleştirildi.2013 yılı mayıs sonu itibariyle 325 bin179 kişinin kredi kartı borcunu ödemediği saptanmıştır.” dedi.
Tüketici mağdur değil bilinçsiz!
Şenyiğit, kredi kartı borçlanmalarında yaşanan artışın “kredi kartı mağduru” terimini gündeme getirdiğini kaydederek şunları söyledi: “Mağduriyetin kredi kartından ziyade bireylerin tüketim harcamaları konusunda aldıkları kararlarla ilgili olduğu göz ardı edilmemelidir. Bunun yanı sıra kredi kartı kullanımının yaygınlaşması ve işlem hacminin artması özellikle perakende ticari faaliyetleri ve ticaret hacmini artırıcı etki yapmaktadır. Bunun yanı sıra alışverişlerin elektronik ortamlara aktarılmış olması sayesinde kredi kartı kullanımının kayıt dışı ekonomiyi azalttığını söylemek mümkündür.” Özer Karınca