Gaziantep, 5 yaş altı bebek ölüm hızında ikinci sırada
“Sağlıkta her türlü eşitsizliğin belki de en can acıtıcı ve kabul edilemez sonuçları bebek, beş yaş altı çocuk ve anne ölümlerinde yaşanıyor” diyen Sürücü, “20 yıllık AKP iktidarının sağlıktaki piyasacı ve kötü ekonomik politikalarının yarattığı, gerek sağlık alt yapısı, gerek sağlıkta insan gücü yetersizliğinin ve sağlığın sosyal belirleyicileri noktasındaki olumsuzlukların net sonucu. Bütün bu oranlar her anlamda sorguya muhtaç. Gaziantep 20 yıldır AKP’li belediyeler tarafından yönetiliyor ve en yüksek sayıda AKP’li milletvekili ile temsil ediliyor. Bugüne kadar çözüm noktasında samimi ve anlamlı hiçbir adım atılmadı” eleştirisinde bulundu.
Sağlık hizmetinin ne başarısından, ne adaletinden ne de eşitliğinden söz edilemez
Sürücü, “İller bazında ve yıllara göre baktığımızda ise yine bu sayıların en düşük olduğu ilk 10 il ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu illeri. Öyle ki en düşük illerimizle, en yüksek illerimiz arasındaki fark 4-5 kata kadar çıkıyor. Bölgemizde sağlığın diğer sosyal belirleyicilerindeki
olumsuzluklarla da birleştiğinde bebek ölüm hızı, beş yaş altı çocuk ölüm hızı ve anne ölüm oranlarının en yüksek olarak Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde. Bu bölgelerimizde en düşük olan bölgeden 3 kat daha fazla bebeğimiz, çocuğumuz ve annemiz ölüyor. İller bazında ise bu oranların en yüksek olduğu ilk 10 il yıllar içerisinde değişmez biçimde Doğu ve Güneydoğu illeri. Öyle ki birim ölüm hızlarının en yüksek olduğu illerimiz ile en düşük olan illerimiz arasındaki fark 6-6,5 kata kadar çıkıyor. Böyle bir ortamda ülkemizdeki sağlık hizmetinin ne başarısından, ne adaletinden ne de eşitliğinden söz edilemez” açıklamasını yaptı.
Beş yaş altı ölüm hızında Gaziantep’in ikinci sırada yer aldığını ifade eden Sürücü, “Özellikle son 4 yıldır ilimiz adına durumun daha da kötüleşmesi ve ilk beşe yükselmesi üzücü ve sorguya muhtaç. İlimizde yıllar içerisinde 5 yaşına ulaşmadan ölen çocuk sayısı oranı (binde), Türkiye ortalamasından 1,7 kat, en düşük illerimize göre 3,1-6 kat daha fazla çocuğumuz ölüyor. Örneğin 2022 yılında en yüksek oran birinci ilimiz Şanlıurfa’da (binde 19,5), ikinci sırada yer alan ilimizde (binde 18,3) olarak gerçekleşti. Yani aynı yıl içinde ilimizde 6,4 kat daha fazla, beş yaşına ulaşmadan çocuğumuz öldü” dedi.
Önlenebilir, eşitsiz her bebek, her çocuk ve her anne ölümü insanlık suçu
Sürücü, “AKP iktidarı gerek yerel yönetimde gerekse merkezi düzeyde göstermiş olduğu duyarsızlık ve ayrımcı yaklaşımla bütün bu ölümlerin birinci derecede sorumlusu. Önlenebilir, eşitsiz her bebek, her çocuk ve her anne ölümü insanlık suçu. AKP iktidarı insanlık suçu işledi, sağlıkta da anaların gözyaşlarını ayrıştırdı. Evet, her bebek, çocuk ve anne ölümü önlenebilir, ön görülebilir ve sıfırlanabilir bir durum değil. Ancak aynı sınırlar içinde yaşayan yurttaşlar arasında, sağlıktaki bu eşitsizlikler giderilebilir ve ortadan kaldırılabilir bir durum. Dahası bu hükümetlerin vatandaşlarına karşı anayasal bir sorumluluğu ve görevi” açıklamasını yaptı.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve TÜİK resmi verilerine bakıldığında sağlık alanında Doğu ve Güneydoğu bölgeleri ve illeri aleyhine tam anlamıyla can yakıcı boyutta korkunç eşitsizlikler olduğunu kaydeden Sürücü, “Bölgesel olarak bakıldığında; gerek birim nüfus başına düşen hastane yatağı, erişkin yoğun bakım yatağı sayısı, yeni doğan yoğun bakım yatağı sayısı, cihaz sayısı (mr, bt, hemodiyaliz gibi), sağlık personeli sayıları (toplam hekim, uzman hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire ve ebe) bakımından en düşük sayılara sahip bölgeler Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri olup, bu sayıların en yüksek olduğu bölgeye göre ortalama 2-3 kat düşük” tespitini yaptı. Haber Merkezi