Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in bir sanayi kenti olduğunu belirterek, “5 organizemiz ve 150 bin çalışanımız var. Makineleşmemiz ve yüksek teknolojiye geçmemiz lazım, bu da çok mühim. Ama bir o kadar da tarım şehriyiz. Tarım şehrinde çiftçimizin ekilebilir toprak alanı ve toprağı su ile buluşturmak o kadar önemli ki yapılan barajlar, küçük sulama kanallarına kadar hepsinin takipçisi olduk” dedi.
İnsanın yaşam kalitesini
yükseltmek boynumuzun borcu
Bu coğrafya için toprağın çok önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, toprakla uğraşan çiftçinin başlarının tacı olduğunu söyledi. “2002 yılında Sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye başladığımızdan bu yana 16 yıl geçti. O yüzden insanın yaşam kalitesini yükseltmek boynumuzun en büyük borcu. Onların hayır duasını almak bizim yolumuzu aydınlatan ışık oldu” şeklinde konuştu.
Güzellik paylaşınca çoğalır
acılar paylaşınca azalır
Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete kadar çok önemli çalışmalar başlattıklarını ve hiç kimseyi kimseden ayırt etmediklerinin altını çizen Şahin, “Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İşçiyi, çiftçiyi, iş vereni, kadını erkeği, engelliyi engelsizi hiç kimseyi ayırt etmeden herkesin yaşamına dokunarak ve onların bir üste çıkmasını sağlayacağız. Çiftçimizle, işçimizle, başkanlarımızda tam bir kader birliği yaptığımıza inanıyorum. Kader birliği yapmak aile olmak demek. Güzellik paylaşınca çoğalır, acılar paylaşınca azalır. Kardeşlik ve paylaşmak duygusu en önemli duygu” diye açıklama yaptı.
“Sağlık ve huzur için çok
ciddi projelere ihtiyacımız var”
“Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ‘nın yapmış olduğu çalışmalar, verilen hibeler toprağın bereketini görmek fazilet ve rahmetini arttırmak için ve hiç kimseye muhtaç olmadan Anadolu’nun hazinesini tamamen kendi içinde yönetebilme gücüne ulaşması anlamına geliyor” diyen Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “ Bu bakımdan çiftçi kardeşlerimizin maliyetlerini aşağıya çekmek, ailesini rahatlatmak çok önemliydi. Ayağımızı yorganına göre uzatmamız ve şehrin toptan ihtiyacını uygun planlama ile yerine getirmemiz gerekiyor. Çok hızlı büyüdüğümüz, sağlıklı büyümemiz, sağlıklı ve huzurlu bir şehir olabilmemiz için çok ciddi projelere ihtiyacımız var. Türkiye’deki Melen’den sonra en büyük su projesini yapıyoruz. Su getirmemiz gerekiyor. 120 kilometreden içinden arabalar geçebilecek borularla getiriyoruz. Diğer taraftan şehrin çok büyük konut ihtiyacı var. Kuzey Antep’i yaparken alt yapısı, Araban ve Yavuzeli hattından Kuzey Antep’e giden 18 kilometre yolu yapacağız. Kuzey Antep’in maliyeti 100 milyon TL. Konut ihtiyacını karşılamak için yolları açmamız gerekiyor. Kuzey Antep’ten Aktoprak’a da geçtiğimiz ikinci bir çevre yolu yapıyoruz. Çok önemli bir şekilde yol akslarımızı genişletiyoruz. Şu anda metro çalışması şehrin kaderini değiştirecek, önemli yatırımlardan birisi. Uygulama projesi bile 18 milyon TL’ye mal oldu. 1 kilometresi eski parayla 100 trilyonluk bir yatırım. Nasıl bir yatırım olduğunu düşünün.”
“En büyük yardımcılarımız
Oda Başkanlarımız”
Bir taraftan ellerindeki bütçeyi büyütmeye, diğer taraftan ellerindeki kaynakları doğru planlama ve doğru yere kullanmaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Şahin, “Büyük projeleri yaparken konut, ulaşım ve yeşil alan gibi bütün işleri iyi bir şekilde organize etmemiz gerekiyor. Önceliklerimizi belirlerken Tarım Daire Başkanlığı ile projelere başladığımızda bu kadar kuvvetli bir desteğe Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın işi diye bakılıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi büyük bir bakış açısıyla baktığını siz gördünüz mü? Bu neye önem ve kıymet verdiğinizle alakalı. Daire Başkanlığında 5 kişi bunları organize ediyor. Ama en büyük yardımcılarımız Oda Başkanlarımız” ifadesini kullandı.
İşi büyütmeye ve
çeşitlendirmeye çalıştık
2014’de başladıklarında yeterli bütçelerinin olmadığını kaydeden Şahin, “Çünkü belediye dediğin de yol, su, konut veya yeşil alan akla gelir, fakat çiftçiye destek kimsenin aklına gelmiyor. Bizden beklenen de bu alanlarda iş yapmak. Ama tarımdan böyle bir talep geldiğinde ve bölgenin kuraklığından kaynaklı sorunları gördüğümüz için arkadaşlara diğer işlerimizden kısalım, mümkün olduğunca buraya destek verelim diye talimat verdim. İlk başladığımızda kimse inanmadı. Ama bismillah diye başladığımız şey size olan sevgimiz ve muhabbetimizdi. Baktık ki yapılan iş doğru bir iş parasına bakmadan bu işi büyütmeye ve çeşitlendirmeye çalıştık” diye açıklamalarda bulundu.
“Yerel ürünleri geliştiremezseniz,
lezzeti sağlayamazsınız”
Gaziantep’in mutfağının UNESCO tarafından dünyanın 8. mutfağı olarak onaylandığına dikkat çeken Şahin, “Bu hanımların çok iyi yemek yapma becerisi değil, toprak, su ve güneş bize bu hazinenin alt yapısını veriyor. Malzeme çok önemli. Size ait yerel ürünleri geliştiremezseniz bu lezzeti sağlayamazsınız. Toprak o yüzden çok önemli. Fakat diğer taraftan yerel ürünlerimiz hızla azalıyor, onun için desteklememiz gerekiyor. Bu sene erkek fıstık fidanı dağıtmaya devam edeceğiz. Çünkü dişi ve erkek fıstık ağacı eşit olmayınca rekolte düşüyor. Zararlı şeylere karşı aşılama yapıyoruz. Ayrıca nohut ve mercimek de çok önemliydi. Bunu da desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde açıklamalar yaptı. Hüseyin Karataş
İnsanın yaşam kalitesini
yükseltmek boynumuzun borcu
Bu coğrafya için toprağın çok önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, toprakla uğraşan çiftçinin başlarının tacı olduğunu söyledi. “2002 yılında Sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye başladığımızdan bu yana 16 yıl geçti. O yüzden insanın yaşam kalitesini yükseltmek boynumuzun en büyük borcu. Onların hayır duasını almak bizim yolumuzu aydınlatan ışık oldu” şeklinde konuştu.
Güzellik paylaşınca çoğalır
acılar paylaşınca azalır
Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete kadar çok önemli çalışmalar başlattıklarını ve hiç kimseyi kimseden ayırt etmediklerinin altını çizen Şahin, “Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İşçiyi, çiftçiyi, iş vereni, kadını erkeği, engelliyi engelsizi hiç kimseyi ayırt etmeden herkesin yaşamına dokunarak ve onların bir üste çıkmasını sağlayacağız. Çiftçimizle, işçimizle, başkanlarımızda tam bir kader birliği yaptığımıza inanıyorum. Kader birliği yapmak aile olmak demek. Güzellik paylaşınca çoğalır, acılar paylaşınca azalır. Kardeşlik ve paylaşmak duygusu en önemli duygu” diye açıklama yaptı.
“Sağlık ve huzur için çok
ciddi projelere ihtiyacımız var”
“Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ‘nın yapmış olduğu çalışmalar, verilen hibeler toprağın bereketini görmek fazilet ve rahmetini arttırmak için ve hiç kimseye muhtaç olmadan Anadolu’nun hazinesini tamamen kendi içinde yönetebilme gücüne ulaşması anlamına geliyor” diyen Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “ Bu bakımdan çiftçi kardeşlerimizin maliyetlerini aşağıya çekmek, ailesini rahatlatmak çok önemliydi. Ayağımızı yorganına göre uzatmamız ve şehrin toptan ihtiyacını uygun planlama ile yerine getirmemiz gerekiyor. Çok hızlı büyüdüğümüz, sağlıklı büyümemiz, sağlıklı ve huzurlu bir şehir olabilmemiz için çok ciddi projelere ihtiyacımız var. Türkiye’deki Melen’den sonra en büyük su projesini yapıyoruz. Su getirmemiz gerekiyor. 120 kilometreden içinden arabalar geçebilecek borularla getiriyoruz. Diğer taraftan şehrin çok büyük konut ihtiyacı var. Kuzey Antep’i yaparken alt yapısı, Araban ve Yavuzeli hattından Kuzey Antep’e giden 18 kilometre yolu yapacağız. Kuzey Antep’in maliyeti 100 milyon TL. Konut ihtiyacını karşılamak için yolları açmamız gerekiyor. Kuzey Antep’ten Aktoprak’a da geçtiğimiz ikinci bir çevre yolu yapıyoruz. Çok önemli bir şekilde yol akslarımızı genişletiyoruz. Şu anda metro çalışması şehrin kaderini değiştirecek, önemli yatırımlardan birisi. Uygulama projesi bile 18 milyon TL’ye mal oldu. 1 kilometresi eski parayla 100 trilyonluk bir yatırım. Nasıl bir yatırım olduğunu düşünün.”
“En büyük yardımcılarımız
Oda Başkanlarımız”
Bir taraftan ellerindeki bütçeyi büyütmeye, diğer taraftan ellerindeki kaynakları doğru planlama ve doğru yere kullanmaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Şahin, “Büyük projeleri yaparken konut, ulaşım ve yeşil alan gibi bütün işleri iyi bir şekilde organize etmemiz gerekiyor. Önceliklerimizi belirlerken Tarım Daire Başkanlığı ile projelere başladığımızda bu kadar kuvvetli bir desteğe Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın işi diye bakılıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi büyük bir bakış açısıyla baktığını siz gördünüz mü? Bu neye önem ve kıymet verdiğinizle alakalı. Daire Başkanlığında 5 kişi bunları organize ediyor. Ama en büyük yardımcılarımız Oda Başkanlarımız” ifadesini kullandı.
İşi büyütmeye ve
çeşitlendirmeye çalıştık
2014’de başladıklarında yeterli bütçelerinin olmadığını kaydeden Şahin, “Çünkü belediye dediğin de yol, su, konut veya yeşil alan akla gelir, fakat çiftçiye destek kimsenin aklına gelmiyor. Bizden beklenen de bu alanlarda iş yapmak. Ama tarımdan böyle bir talep geldiğinde ve bölgenin kuraklığından kaynaklı sorunları gördüğümüz için arkadaşlara diğer işlerimizden kısalım, mümkün olduğunca buraya destek verelim diye talimat verdim. İlk başladığımızda kimse inanmadı. Ama bismillah diye başladığımız şey size olan sevgimiz ve muhabbetimizdi. Baktık ki yapılan iş doğru bir iş parasına bakmadan bu işi büyütmeye ve çeşitlendirmeye çalıştık” diye açıklamalarda bulundu.
“Yerel ürünleri geliştiremezseniz,
lezzeti sağlayamazsınız”
Gaziantep’in mutfağının UNESCO tarafından dünyanın 8. mutfağı olarak onaylandığına dikkat çeken Şahin, “Bu hanımların çok iyi yemek yapma becerisi değil, toprak, su ve güneş bize bu hazinenin alt yapısını veriyor. Malzeme çok önemli. Size ait yerel ürünleri geliştiremezseniz bu lezzeti sağlayamazsınız. Toprak o yüzden çok önemli. Fakat diğer taraftan yerel ürünlerimiz hızla azalıyor, onun için desteklememiz gerekiyor. Bu sene erkek fıstık fidanı dağıtmaya devam edeceğiz. Çünkü dişi ve erkek fıstık ağacı eşit olmayınca rekolte düşüyor. Zararlı şeylere karşı aşılama yapıyoruz. Ayrıca nohut ve mercimek de çok önemliydi. Bunu da desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde açıklamalar yaptı. Hüseyin Karataş