ANASAYFA arrow right Güncel

Gaziantep sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun önemli şehri

Gaziantep sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun önemli şehri
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Meclis'e gönderdiği Suriye ile ilgili tezkereyi doğru bulmadıklarını belirterek, ''Tezkereye 'hayır' oyu vereceğiz" dedi. Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı paketin de demokratikleşme değil seçim paketi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Demokrasi gıdım gıdım gelmez. 'Ben istediğim kadar getirim' demek diktatörlük anlayışıdır'' ifadesini kullandı

Kılıçdaroğlu, Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu'nu ziyaretinde yaptığı açıklamada, Gaziantep'in sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun önemli şehirlerinden birisi olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, "Bölgede barışa ihtiyacımız var, huzura ihtiyacımız var. Borsacı huzur ister, sanayici huzur ister, esnaf huzur ister. Huzur, bir toplumun demokratik bir ortamda çalışmasının temel öğelerinden biridir" diye konuştu.
Türkiye'nin savaşın içinde
olmasını istemiyoruz
Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Kılıçdaroğlu, "Suriye tezkeresiyle ilgili" görüşlerinin sorulması üzerine şöyle konuştu:"Tezkereyi doğru bulmuyoruz. Tezkereye 'hayır' oyu vereceğiz. Biz bu ülkede barış istiyoruz. Türkiye'nin savaşın içinde olmasını istemiyoruz. Savaşın tarafı, kavganın tarafı olmasını istemiyoruz. Bizim adımız ne, Cumhuriyet Halk Partisi. Ben halkın derdini dinlemek zorundayım, halkın tercihlerini Meclis'te yansıtmak zorundayım. Vatandaşım 'hayır' diyorsa biz de 'hayır' diyeceğiz. Şimdi Suriye bize savaş mı açacak? Öyle bir şey yok. İşi başından aşkın zaten. Orayı bitirmiş bir de Türkiye'ye savaş açacak, biz de tezkereye 'evet' diyeceğiz. Doğru değil arkadaşlar. Biz Suriye tezkeresine 'hayır' diyeceğiz. Bunu da herkesin bilmesini isterim."
Eğer ağlamadan konuştuysa
bir sorun yok arkadaşlar
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın başörtüsüyle ilgili kendisine yönelik yaptığı açıklamasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlarım ona yanıt verirler. Eğer ağlamadan konuştuysa bir sorun yok arkadaşlar" diye konuştu."Demokratikleşme paketi", "tutuklu milletvekilleri" ve "Mehmet Haberal'ın yemin etmesi" konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu şu değerlendirmede bulundu: "Bir sefer paketin adına özür dileyerek söylüyorum, 'demokratikleşme paketi' demeyin. Neresi demokratikleşme paketi, neresi? Bu bir seçim paketi. Sonra demokrasi paketi denir mi? Birisi lutfedecek, halka demokrasi vadedecek. Demokrasi bir uygarlık işaretidir, bir birikim işidir, bir kültür işidir. Kendi partisinde demokrasiyi getiremeyen insan ülkeye demokrasiyi getiremez. Böyle görmemiz lazım. Neresi demokrasi paketi? 30 Eylül'de sayın Başbakan bir açıklama yaptı. O açıklamayı vatandaş kabul eder etmez, ona saygı duyarız, ama demokrasi farklı bir şeydir."
Milletin iradesi parlamentoya yansımalı
Milletin iradesinin parlamentoya yansıması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Demokrasilerde ben A partisine oy veriyorum, benim oy verdiğim oyla B partisi milletvekili çıkarıyor. Böyle demokrasi mi olur? Kim getirdi bunu, 12 Eylül darbecileri getirdi. Kim savunuyor bunu, sözde demokrasiyi savununlar. Olmaz. Bu hukuku savunmak, bu seçim sistemini savunmak, 12 Eylül darbe hukukunu savunmaktır. Biz ona da karşıyız, darbe hukukuna karşıyız. Önce darbe hukukunu değiştirmemiz lazım. Milletin iradesi parlamentoya yansımalı. En azından yüzde 1 oy alan 1 tane milletvekilini Meclis'e göndersin, ne olacak. Yüzde 1 almış, o partiye oy veren vatandaşlar bizim vatandaşımız değil mi? O açıdan demokrasi farklı bir şeydir. Demokrasi doğruları hazmette rejimidir. Demokrasi budur."
Başbakan hiç tuvalete gitmiyor mu?
Açıkladıkları 17 maddelik demokrasi paketini gazetelere ilan vererek toplumda tartışmaya açtıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Eksiğimiz varsa tamamlarız, yanlışımız varsa düzeltiriz. İyi niyetle yola çıkıyoruz. Bizim paketten bir tane Allah rızası için ya bir tane olsa, biz de görelim bakalım, ne var bu pakette. Yok yaa. Onun için birbirimizi kandırmayalım. Kıyısından köşesinden bazı maddeler alınıp konmuş oraya, işte efendim 'demokrasi' diye topluma sunuyorlar. Neymiş efendim, 3 tane harf geliyormuş alfabeye. W, q, x geliyormuş. Ben merak ediyorum, ya bu Başbakan tuvalete hiç gitmedi mi? Tuvaletlerin kapısında 'w' yazar zaten. Televizyon seyretmiyor mu, açsın 'Show' televizyonu var. Yani bu yeni geldi, yeni bir demokrasi, yok bunlar. Demokrasi farklı bir şeydir. Demokrasi milletin oyunun parlamentoya tam anlamıyla yansıdığı rejimin adıdır" dedi.
Demokrasi, siyasetin
eleştiriye tahammül etme rejimidir
Demokrasinin, siyasetin eleştiriye tahammül etme rejimi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Demokrasi kin gütmez, demokrasi nefret gütmez, demokrasi herkesin düşüncelerini özgürce ifade ettiği rejimin adıdır. Demokrasi budur. Demokrasi inançlarla uğraşmaz, inanca saygı gösterir. Demokrasi etnik kimliklerle uğraşmaz, herkesin kimliğine saygı gösterir. Demokrasi budur" şeklinde konuştu.

Gaziantepli sanayici, işadamı
büyük başarılara imza atmıştır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep’in sadece Türkiye’nin değil Ortadoğu’nun en önemli markalarından birisi olduğunu belirterek, “Gaziantepli sanayici, işadamı gerçekten büyük başarılara imza atmıştır. Bu, büyük bir avantajdır” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Sezgin Tanrıkulu ve Umut Oran ile milletvekilleri Sinan Aygün, Mehmet Şeker, Sena Kaleli ve Ali Serindağ ile birlikte Gaziantep Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu ve Yönetim Kurulu üyeleriyle görüştü.
Gaziantep’te ve GSO’da olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Gaziantep’in Türkiye ekonomisinde özel bir yeri olduğunu, kendi emeğiyle kendi sermayesiyle sadece bu bölgenin değil Türkiye’nin, Ortadoğu’nun en önemli markalarından birisi haline geldiğini söyledi.
Gaziantep bu bölgenin
önemli bir cazibe merkezi
Önümüzdeki süreç içerisinde bu gelişmesini artırarak devam ettireceğine inandığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Çünkü Gaziantepli sanayici, işadamı gerçekten büyük başarılara imza atmıştır. Başarılarını sürdürme konusunda da kararlılığını sürdürmektedir. Bu, büyük bir avantajdır. Burada genelde bir barışın hakim olduğunu görüyoruz. Herkesin şu veya bu şekilde iş, aş sahibi olduğunu, istihdam yaratıldığını görüyoruz. Bu, bölgede huzurun sağlanması açısından da çok önemli. Bu nedenle Gaziantepli sanayicinin, bölgenin sadece ekonomisine değil bölgenin huzuruna da katkı yaptığına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin sağlıklı gelişmesinin yollarından birisinin Anadolu’da cazibe merkezlerinin oluşması olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Gaziantep’in bu bölgenin önemli bir cazibe merkezi olduğuna, göç aldığına, nitelikli ara eleman sorunu yaşadığına ve bu konuda sanayicilerin güzel çalışmaları bulunduğuna dikkati çekti.
Ortadoğu’nun ka gölüne
dönmesini istemeyiz
Diğer illerdeki sanayicilerin de kentlerine ekonomik ve sosyal anlamda sahip çıkmasının önemli olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:“Bu anlamda yerel yöneticilerin kentin kimliğine katkı yapmaları, kent kimliğini yüceltmeleri çok önemli. Gaziantep’i cazibe merkezi yapan kuşkusuz başarılı işadamlarıdır. Ama bunun yanında Gaziantep’in sosyal alanda da önemli başarılara imza atmasını isteriz. Bu konuda yapılacak her çalışma Gaziantep’in dünyada tanınmasına da katkı verecektir. Hangi görüşten olursa olsun bütün işadamlarının Gaziantep’in çıkarları bağlamında bir araya gelmeleri, ortak mücadele etmeleri aslında kente yaptıkları katkıların en büyüğüdür.”


Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, teröre ilişkin bir soruya karşılık, huzurun bütün bölgede olması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Suriye’de yatırım yapan Türk sanayicilerin mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde hükümetle bir çalışma yapıp yapmayacaklarını” sorması üzerine, birinci sorunun Suriye’deki çatışmanın durdurulması olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:“Hükümetin bu konuda sağlıklı ve tutarlı adımlar atması ve ‘silahları susturun’ diye çağrı yapması lazım. Arkasından İstanbul’da veya Ankara’da uluslararası bir Suriye konferansının toplanması lazım. Bu konferansa Amerika, Arap Birliği, Avrupa Birliği, Rusya, Çin, İran ve Suriye’deki taraflar davet edilmeli. Soruna çözüm bulma konusunda Türkiye önemli adımlar atmalıdır. Gerek tarihsel birikimi, gerek bölgedeki konumu itibariyle Türkiye’ye yakışan budur.”
Suriye tezkeresi konusunda ise Kemal Kılıçdaroğlu, “Tezkere de yanlıştır. O nedenle dış politikada Türkiye ciddi bir ivme kaybetmiştir, bölgede yalnızlaşmıştır” dedi.İHA




Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *