DİSK/Genel-İş’in raporuna göre Türkiye, Avrupa’da gelir adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülke oldu… En az 17 milyon 821 yurttaş en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak kadar yoksul…
DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi’nin (emar) hazırladığı “Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu”na göre Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke konumunda. Raporda, enflasyon, yoksulluk, gelir adaletsizliği, borçluluk gibi konu başlıkları istatistiklerle inceleniyor. Çalışmaya göre Türkiye’de her 10 kişiden 2’sinin yoksul olduğu belirlenirken, her 10 kişiden 6’sının borcu bulunuyor.
Raporda yer verilen TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre Türkiye’de en az 17 milyon 821 yurttaş en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak kadar yoksul. Yoksulluk oranı yüzde 21,2’ye yükselirken her 10 yurttaştan 2’si yoksul hale geldi. Yoksulluk sınırı 2014’e göre tam 12 kat arttı. 2014’te 6 bin 665 TL olan yoksulluk sınırı, 2024’te 81 bin 742 TL’ye yükseldi. Bu artış, özellikle 2022 sonrası dönemdeki yüksek enflasyonun etkisiyle hızlandı. 2022’de 21 bin 296 TL iken 2023’te 38 bin 531 TL’ye, 2024’te ise 81 bin 742 TL’ye çıktı.
Bir işte çalıştığı halde yoksul olanların oranı yüzde 11
Türkiye’de milyonlarca yurttaş, çalışmasına rağmen kendisini ve ailesini geçindirebilecek bir ücrete ve insanca yaşam koşullarına sahip olamadığı için yoksul kabul ediliyor. Düşük asgari ücret, ağır vergiler ve adaletsiz gelir dağılımı, çalışan yoksulluğunu her geçen gün artırıyor. 2024’te Türkiye’de çalışanların yoksulluk oranı yüzde 10,7 oldu. 2025’in Ağustos ayında ise açlık sınırı 26 bin 149 TL, yoksulluk sınırı da 90 bin 450 TL olarak belirlendi. Buna karşılık asgari ücret ise 22 bin 104 TL. Aynı dönemde en düşük memur maaşı 50 bin 503 TL, en düşük memur emekli aylığı ise 22 bin 671 TL seviyesinde kaldı.
Her 10 kişiden 6’sı borçlu
Konut masrafı dışındaki giderler nedeni ile 2024 yılında kurumsal olmayan nüfusun yüzde 60,9’u borçlu hale geldi. Buna göre her 10 kişiden 6’sı borçlu durumda. Raporda yer verilen TÜİK istatistiklerine göre nüfusun sadece yüzde 39,1’i borçlu değil. Halkın yüzde 12,5’i ise borçlarını ödemekte zorlanıyor. Nüfusun yüzde 43,3’ü için borçların biraz yük getirdiği, yüzde 5,2’nin ise yük olmadığını söylüyor.
Her 10 çocuktan 4’ü yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında
2024 yılında 18 yaşından küçük çocukların yüzde 38,9’u yoksul ya da sosyal dışlanma riski altında.TÜİK’in açıkladığı verilere göre bu oran; 18–64 yaş grubunda yüzde 26,3, 65 yaş üstünde ise yüzde 23,3 oldu. Toplam yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında olanların oranı ise yüzde 29,3 olarak ölçüldü. Genel-İş raporda “Çocukların hayatlarının en çok ihtiyaç duydukları döneminde sağlık, beslenme ve eğitim gibi temel haklardan mahrum kalmaları, onların fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkilemektedir. Çocuk yoksulluğunun yüksek olması, yalnız bugünün değil, geleceğin de ağır bir yoksulluk sarmalıyla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Yoksulluk içinde büyüyen çocuklar, erken yaşta çalışma hayatına girmek zorunda kalmakta ve çocuk işçiliği hızla artmaktadır” yorumunu yaptı.
Avrupa'da gini katsayısı en yüksek ülke
Genel-İş raporda Eurostat’ın verilerine de yer verdi. AB ülkelerinin ortalama Gini katsayısının 0,344 olduğunu, Türkiye’nin Gini katsayısının ise 0,461 olduğunu kaydetti. Ayrıca raporda Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik grubun, en yoksul yüzde 20’lik grubun yaklaşık 9 katı gelir elde ettiğini belirtti. Genel-İş raporunda bunu “Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır sosyoekonomik kriz, gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da büyütmüş ve ülkeyi Avrupa’da gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke hâline getirmiştir. Bu durum, millî gelirin toplumun geniş kesimlerine ulaşamamasına, zenginlerle yoksullar arasındaki makasın açılmasına ve orta sınıfın giderek yok olmasına yol açmıştır. Bu oran, Avrupa’daki hiçbir ülke tarafından görülmemektedir. Rekor seviyedeki gini katsayısı, yalnızca ekonomik açıdan değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal krizlerin derinleşmesine de neden olmaktadır” İfadeleriyle yorumladı.
Gini katsayısı, bir ulus ya da bir sosyal grup içindeki gelir eşitsizliği veya servet eşitsizliğini temsil etmeyi amaçlayan bir istatistiksel dağılım ölçüsüdür. Bir ülkede gelir dağılımındaki adaletsizlik ne kadar fazlaysa gini katsayısı o kadar büyüktür. Bu katsayı sıfıra yaklaştıkça, gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaldığı anlamına gelir.bianet