Bonn'da devam eden iklim konferansı ikinci haftasına girerken, sıcaklık artışını 2 derecede tutmak için getirilen çözüm önerilerinin önündeki en büyük engel ortak adım atılamaması.
Almanya'nın Bonn kentinde düzenlenen ve ikinci haftasına giren BM Küresel İklim Değişikliği Konferansı'nda gezegeni bekleyen çevresel tehlikeler ele alınmaya devam ediyor.
Ancak konferanstaki kilit noktalardan biri, ülkeler çapında atılması gereken ortak adımlar konusunda her şeyin ağır ilerlemesi.
Deutsche Welle'den Jens Thurau'nun haberine göre, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerin farklı öncelik ve istekleri çözüm konusunda yavaş ilerlemesinin esas nedenlerinden biri.
Türkiye, Paris Anlaşması'nı imzalamış, ancak TBMM'deki onay sürecini askıya almıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkenin anlaşmaya taraf olması için en önemli şartı, oluşturulan Yeşil İklim Fonu'ndan pay alma sözünü netleştirmek.
Türkiye fondan yardım alamıyor
Türkiye, Paris Anlaşması'nın temelini oluşturan 1992 tarihli BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (UNFCCC) göre gelişmiş ülke grubunda olması nedeniyle 100 milyar dolarlık fondan pay alamıyor.
Türkiye, gelişmekte olan ülkeler sınıfında yer alarak fon tarafından desteklenmeyi bekliyor. Gelişmekte olan ülkeler, bu fondan alacakları maddi yardımla çevre dostu teknolojilere yatırım yapacak.
"Erdoğan'ın öfkesiyle karşılaşabilirdik"
DW'nin haberine göre, konferansa katılan Alman yetkililer konuyla ilgili, "Eğer Alman bir politikacı Türkiye'yi gelişmekte olan bir ülke olarak tanımlamış olsaydı, Erdoğan'ın bunu nasıl bir öfkeyle karşılayacağını tahmin edebiliyoruz" yorumunu getirdi.
Bonn'daki konferansa başkanlık eden Fiji, Türkiye ile ilgili sorunun çözümü için Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen Flasbarth'ı görevlendirmişti. Flasbarth'ın sorunu aşmada nasıl bir yol izleyeceği tam olarak netlik kazanmamış olsa da, Ankara'nın Yeşil İklim Fonu dışındaki fonlardan ve Yeşil İklim Fonu ile ortak yapılan çok donörlü programlardan faydalanabilmesi sağlanarak bir orta yol bulunabileceği yorumları yapılıyor.
Son olarak Suriye de imzaladı
Öte yandan bu iki haftalık süreçte yaşanan gelişmelerden biri de Suriye'nin Paris anlaşması'nı imzalaması oldu. Suriye ile birlikte anlaşmayı imzalamayan BM üyesi ülke kalmadı. Son olarak Nikaragua, Ekim ayında anlaşmayı imzalamıştı
ABD anlaşmayı reddeden tek ülke
ABD ise küresel sıcaklık artışının sanayi devri öncesine kıyasla 2 derecenin altında tutulmasını hedefleyen Paris Anlaşması'nı reddeden tek ülke konumunda. ABD Başkanı Donald Trump, Haziran ayında maddi açıdan ülkesine yük olacağı gerekçesiyle ABD'nin anlaşmadan çekileceğini duyurmuştu.
Kararlar Polonya zirvesi için hazırlık
Bununla birlikte yine konferansa katılan uzmanlar iklim konferanslarında ancak küçük başarılar elde edilebileceği görüşünde.
Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen Flasbarth ise Bonn'daki Konferans'ta kararların titizlikle alındığını ve konferansın planlandığı gibi Cuma günü sona ereceğini açıkladı. Bonn'daki konferanstaki kararların gelecek yıl Polonya'daki zirveye hazırlık niteliği taşıdığı ve nihai kararların Polonya'da alınacağı vurgulandı. (PT)
Almanya'nın Bonn kentinde düzenlenen ve ikinci haftasına giren BM Küresel İklim Değişikliği Konferansı'nda gezegeni bekleyen çevresel tehlikeler ele alınmaya devam ediyor.
Ancak konferanstaki kilit noktalardan biri, ülkeler çapında atılması gereken ortak adımlar konusunda her şeyin ağır ilerlemesi.
Deutsche Welle'den Jens Thurau'nun haberine göre, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerin farklı öncelik ve istekleri çözüm konusunda yavaş ilerlemesinin esas nedenlerinden biri.
Türkiye, Paris Anlaşması'nı imzalamış, ancak TBMM'deki onay sürecini askıya almıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkenin anlaşmaya taraf olması için en önemli şartı, oluşturulan Yeşil İklim Fonu'ndan pay alma sözünü netleştirmek.
Türkiye fondan yardım alamıyor
Türkiye, Paris Anlaşması'nın temelini oluşturan 1992 tarihli BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (UNFCCC) göre gelişmiş ülke grubunda olması nedeniyle 100 milyar dolarlık fondan pay alamıyor.
Türkiye, gelişmekte olan ülkeler sınıfında yer alarak fon tarafından desteklenmeyi bekliyor. Gelişmekte olan ülkeler, bu fondan alacakları maddi yardımla çevre dostu teknolojilere yatırım yapacak.
"Erdoğan'ın öfkesiyle karşılaşabilirdik"
DW'nin haberine göre, konferansa katılan Alman yetkililer konuyla ilgili, "Eğer Alman bir politikacı Türkiye'yi gelişmekte olan bir ülke olarak tanımlamış olsaydı, Erdoğan'ın bunu nasıl bir öfkeyle karşılayacağını tahmin edebiliyoruz" yorumunu getirdi.
Bonn'daki konferansa başkanlık eden Fiji, Türkiye ile ilgili sorunun çözümü için Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen Flasbarth'ı görevlendirmişti. Flasbarth'ın sorunu aşmada nasıl bir yol izleyeceği tam olarak netlik kazanmamış olsa da, Ankara'nın Yeşil İklim Fonu dışındaki fonlardan ve Yeşil İklim Fonu ile ortak yapılan çok donörlü programlardan faydalanabilmesi sağlanarak bir orta yol bulunabileceği yorumları yapılıyor.
Son olarak Suriye de imzaladı
Öte yandan bu iki haftalık süreçte yaşanan gelişmelerden biri de Suriye'nin Paris anlaşması'nı imzalaması oldu. Suriye ile birlikte anlaşmayı imzalamayan BM üyesi ülke kalmadı. Son olarak Nikaragua, Ekim ayında anlaşmayı imzalamıştı
ABD anlaşmayı reddeden tek ülke
ABD ise küresel sıcaklık artışının sanayi devri öncesine kıyasla 2 derecenin altında tutulmasını hedefleyen Paris Anlaşması'nı reddeden tek ülke konumunda. ABD Başkanı Donald Trump, Haziran ayında maddi açıdan ülkesine yük olacağı gerekçesiyle ABD'nin anlaşmadan çekileceğini duyurmuştu.
Kararlar Polonya zirvesi için hazırlık
Bununla birlikte yine konferansa katılan uzmanlar iklim konferanslarında ancak küçük başarılar elde edilebileceği görüşünde.
Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen Flasbarth ise Bonn'daki Konferans'ta kararların titizlikle alındığını ve konferansın planlandığı gibi Cuma günü sona ereceğini açıkladı. Bonn'daki konferanstaki kararların gelecek yıl Polonya'daki zirveye hazırlık niteliği taşıdığı ve nihai kararların Polonya'da alınacağı vurgulandı. (PT)