Antep Emek ve Demokrasi Platformu, ‘’Yurttaşların temel hakkı olan seçme ve seçilme hakkı bir kez daha gasp edildi’’ dedi
İnsan Hakları Derneği Antep Şube Başkanı Av. Bahri Oğuz, Hakkari Belediye Başkanı M. Sıddık Akış’ın gözaltına alınmasına ve 2014
yılındaki bir davası nedeniyle İçişleri Bakanlığı tarafından Hakkâri Belediyesine kayyım atanmasına tepki gösterdi.
Darbe girişimi bir dönüm noktası oldu
‘’Türkiye toplumu, demokratik bir rejimde kabulü mümkün olmayan halk iradesine karşı, otoriter rejim uygulamalarının baskısı altında kalmaya devam ediyor’’ ifadelerini kullanan Oğuz, ‘’Anti demokratik uygulamaların inşasında, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden sonra yapılan düzenlemeler yani darbe girişimi bir dönüm noktası oldu. OHAL ilan ederek darbe girişiminden güç devşiren siyasi iktidar, KHK’ler ile ülkeyi yönetmeye çalışmış, OHAL dönemi boyunca demokratik hak ve talepler yok sayılmış, seçme ve seçilme hakkı gasp edilerek kayyım politikası izlendi’’ dedi.
İçişleri Bakanlığı’nın uzaklaştırma kararı hukuki değil
İçişleri Bakanlığı kararı ile Hakkâri Belediye Eş başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın görevden uzaklaştırıldığını hatırlatan Oğuz, ‘’İçişleri Bakanlığı görevden uzaklaştırma kararının gerekçesinde soyut olgular üzerinden hareket etmiş, örgüt yöneticiliği, tehdit gibi Yargının görev alanına giren gerekçeler sunmuş. Yargılama erki yerine geçerek yargı kurmuş, yargılaması devam eden ve soruşturması devam eden dosyaları gerekçe göstermiş. Unutulmamalıdır ki hakkında cezai hüküm kesinleşmeyen herkes masumiyet karinesi altında. İçişleri Bakanlığı’nın bu açıklama ve uzaklaştırma kararı hukuki değil’’ şeklinde konuştu.
Bu süreçte kişi özgürlüğü hakkı ağır şekilde ihlal edildi
Seçme ve seçilme hakkına yönelik bu açık müdahalenin, anti demokratik bir tutum olup demokratik bir sistemde kabulünün mümkün olmadığını kaydeden Oğuz, ‘’Nitekim; Avrupa Konseyi’ne bağlı Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, Türkiye’de hükümetin belediyelere atadığı kayyımların uluslararası hukuka aykırı olduğuna dair 23 Mart 2022 tarihli kararı bulunuyor. Kayyım atamalarına meşruiyet kazandırmak için TMK (Terörle Mücadele Kanunu) kullanılarak, belediye eş başkanları ve seçilmişlerin yargı yolu ile baskı altına alınarak hapsedilmeleri ise kesinlikle kabul edilemez. Bu süreçte kişi özgürlüğü hakkı ağır şekilde ihlal edildi’’ ifadelerine yer verdi.
Demokrasi ve barışı tesis etmek için kaybedecek daha fazla zamanımız yok
DBP ve HDP’li belediyelerle başlayan hukuksuzluğun Dem Partili belediyeler ile devam ettiğini sözlerine ekleyen Oğuz, ‘’Biz, bir kez daha demokrasinin askıya alınmasına karşı Türkiye’nin demokratik yapısını inşa ve demokrasiyi, demokratik değerleri korumak için yurttaşların yönetim kademelerine doğrudan katılımını hedefleyen ve söz sahibi kılan etkin bir yerel demokrasi anlayışını daha güçlü şekilde tesis edilmesi gerektiği inancındayız. Tam bir demokratik sistemin inşası için yerel demokrasinin güvence altında olması barışı ve demokrasiyi sağlamanın en önemli koşulu. Siyasal iktidarı demokratik ve barışçıl bir geleceğin inşası için bu kritik süreçte sorumluluk içerisinde davranmaya, geçmişten ders çıkartarak Hakkâri Belediyesi’ne atanan kayyımı geri çekmeye ve demokratik ve evrensel hukuk değerlerine dönmeye davet ediyoruz. Demokrasi ve barışı tesis etmek için kaybedecek daha fazla zamanımız yok’’ çağrısında bulundu.