ANASAYFA arrow right Güncel

Sen yapmıyorsan söyle, ben yapayım!

Sen yapmıyorsan söyle, ben yapayım!
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 00.06
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.06
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, TİM Başkanı hemşerimiz Mehmet büyükekşiye bozuk attı:

Ebru Aydın bildiriyor- Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin ABD’ye yapmış olduğu ihracatın yok denecek kadar az olduğuna işaret ederek, “Bu işi engelleyen kösteklerin ne olduğunu tek tek tespit ettik. Uzak mesafe olması bir dezavantaj gibi görünüyor. Geçen gelişimizde İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye söylemiştim, bir sipariş vermiştim. Gelin bizim ABD’ye yapmış olduğumuz ihracatta tedarikin en kısa sürede yapılması için gerekirse büyük bir ‘antrepo’yu hemen Los Angeles limanında tutalım. Buraya en çok ithalat yapılan ürünleri tespit edip koyalım. İsteyene anında teslim edelim. Çünkü uzak yol ister istemez dezavantajlar getirebiliyor. Ama şunu söyleyeyim bunu TİM yapmazsa ben yapacağım Ekonomi Bakanı olarak yapacağız başka yolu yok. Bizim 2 trilyon dolarlık pazardan bugün yüzde 1 pay alsak 20 milyar dolar yapar” dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Türk işadamlarına yeni iş birliği kapısı aralamak için geldiği Amerika Birleşik Devletleri’nin San Francisco şehrinde 1 hafta devam edecek ABD programının ilk değerlendirmesini yaptı. Bakan Çağlayan, konuşmasında geçen yıl ABD’ye yaptığı geziyi anımsatarak, “5 günde 6 eyaleti kapsayan bir seyahat gerçekleştirmiştik. Seyahat ettiğimiz bu eyaletleri tesadüfen seçmiyoruz, tombaladan da çekmiyoruz. Amerika’nın ithalatının yaklaşık olarak yüzde 62’sini yapan ve Amerika’nın gayri safi hasılasının yüzde 43’ünü gerçekleştiren 6 eyaleti özellikle hedef alarak ziyaret gerçekleşmişti. Geçen gelişimizde San Francisco ve Seattle’ye uğrayamamıştık. Şimdi de bu seyahatimiz ile bilgi teknolojileri ve yazılım sektöründe dünyanın en önde gelen firma ve kuruluşlarıyla görüşeceğiz” şeklinde konuştu. 

-İSTANBUL BİLİŞİM VE FİNANS KENTİ OLACAK- 

Türkiye’nin bilişim sektörüne son derece güçlü bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Bakan Çağlayan, “Bu konuda Başbakan’ın talimatlarıyla İstanbul bilişim vadisi olarak ilan edildi. Bir taraftan finans vadisi olmasının yanında diğer taraftan da bilişim vadisi, bilişim kenti olarak da görev alacak” dedi. 

-HİZMET SEKTÖRÜ CARİ AÇIĞIN AZALTILMASINA KATKI SAĞLIYOR- 

Cari açık konusunda hükümet olarak ihracatta ve üretimde artı ileri teknoloji ve yüksek katma değeri olmazsa olmaz olarak kabul ettiklerini belirten Çağlayan şu noktalara değindi: 
“Tabi cari açık son derece fazlasıyla konuşuluyor. Cari açık dediğimiz şey kazandığımız dövizin harcadığımız dövizden daha az olması. Yatırımları Türkiye’ye çekmeliyiz. Cari açığı bu şekilde dengeleyebilmek son derece önemli. Tabi Ekonomi Bakanlığı olarak hizmet sektörü de ve hizmet ticareti de bizim bakanlığımız uhdesindedir. Türkiye sadece mal ticareti yapmıyor. Hizmet ticareti yapan bir ülke. Hizmet ticaretinde Türkiye net ihracatçı konumunda ve ciddi bir şekilde döviz fazlası veriyor. Aslında cari açığa bu yönden de katkı sağlıyor azaltılması noktasında. Bizim Türk insanının gücü kapasitesi ve Türk insanın özellikle bu konuda yaratma yetenekleri ele alıp dikkatle incelendiğinde Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri olacak bilişim yazılım son derece önem arz edecektir. Bu konuya Başbakan’ın desteği tamdır. Bu Ar-Ge kanununu 2008 yılında yapmıştık. Yine aynı şekilde TÜBİTAK vasıtasıyla bilim teknolojiye verilen bütün destekler bütçeden ayrılan paylar çok net gösteriyor. Böyle bir ortamda başlı başına önemli bir sektör olan Türk insanın zekasını gücünü beynini ortaya koyan yazılım bilişim sektöründe de Türkiye’nin dünyada sayılı ülkeler arasına gireceğinden hiçbir endişemiz yok. 1 haftalık seyahat sırasında yapacağımız seyahatlerde bunları yakından göreceğiz. Bu toplantılarla hizmet sektörüne ulusal sermayenin çekilmesi gerek. Bu sektörde firmaların kendilerine ortak bulma partner bulma ve pazar bulma konusunda önemli çalışmalar yapacağız.” 

- “ALİ’NİN ‘CORÇ’TAN’ NE EKSİĞİ VAR”- 

Çağlayan ayrıca geçen yıl yapılan ziyaret kapsamında Apple firmasının üst düzey yöneticisi ile görüştüklerini söyleyerek, “Özellikle Iphone sisteminin nasıl çalıştığını anlatmıştı. Yazılım işini tamamıyla kendileriyle beraber çalışan yazılım şirketleri ile yaptığını söylemişti. ‘Onlar yazılımlarını yapıp getiriyorlar. Bizim beğendiğimiz bir yazılım ise alıyoruz kendilerini ciro ortağı yapıyoruz’ demişti. Şimdi böyle bir ortam var. Böyle bir ortamda size soruyum. Benim Ahmet’imin Mehmet’imin Ali’min ‘Corç’tan’ ne eksiği var. Allah’a şükürler olsun fazlamız var. Daha girişimciyiz daha cesuruz ve bu konuda aklımızı pratikle daha iyi birleştirebiliyoruz. Ben bilişim sektörüne çok önem veriyorum. Sektörün daha evvel sanayici sayılması noktasında kanun çıkarken bunun kanuna konulması için çok mücadele sarf etmiştik” ifadelerini kullandı. 

-PAZARLARA GİRMEK İÇİN HER TÜRLÜ GAYRET GÖSTERİLMELİ- 

California Eyaletinin bugün bir ülke olsaydı, dünyanın 8’inci büyük ekonomisi olacağını belirten Çağlayan, “Buranın dış ticaret rakamı oldukça yüksektir. Geçen gelişimizde Los Angeles’te incelemeler yapmış ve iş adamı muhataplarıyla yan yana getirmiştik. Los Angeles limanını ziyaret etmiştik. Bugün Türkiye’nin ABD’ye yapmış olduğu ihracat yok denecek kadar azdır. 2 trilyon dolar ithalat yapan bir ülkeye bizim yapmış olduğumuz ihracat rakamını söylerken bile tereddüt ederek söylüyorum ancak bu konuda ABD’lilere kızmamızın bir anlamı yok kendimize kızacağız. Bu pazarlara neden giremiyoruz, burada yapılacak sunumlarda bu dile getirilecek. Bu pazarlara girmek için de her türlü gayretin gösterilmesi gerekiyor” diye konuştu. 

- İŞİ ENGELLEYEN KÖSTEKLERİ TESPİT ETTİK- 

Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatçıların sonuna kadar yanında olduklarını vurgulayan Bakan Çağlayan, “Yapılabilecek destekler, bu işi engelleyen kösteklerin ne olduğunu tek tek şu anda tespit etmiş durumdayız. Uzak mesafe olması bir dezavantaj gibi görünüyor. Türkiye’den ABD’ye olan mesafe ile Çin’den ABD’ye olan mesafe arasında çok fazla fark yok. Bugün ABD’ye olan ithalatın da Çin çok belirleyici olan bir rakama sahip. Geçen gelişimizde İhracatçılar Meclisi Başkanımıza söylemiştim bir sipariş vermiştim. Gelin bizim ABD’ye yapmış olduğumuz ihracatta tedarikin en kısa sürede yapılması için gerekirse büyük bir antrepo hemen Los Angeles limanında tutalım. Buraya en çok ithalat yapılan ürünleri tespit edip koyalım. İsteyene anında teslim edelim. Çünkü uzak yol ister istemez dezavantajlar getirebiliyor. Ama şunu söyleyeyim bunu TİM yapmazsa ben yapacağım Ekonomi Bakanı olarak yapacağız başka yolu yok. Bizim 2 trilyon dolarlık pazardan bugün yüzde 1 pay alsak 20 milyar dolar yapar. Bu çerçevede Başbakan ve Obama’nın başlatmış olduğu stratejik işbirliği çerçeve anlaşması yapmıştık” diye konuştu. 
Burada var olan potansiyelin iyi kullanılması gerektiğini kaydeden Bakan Çağlayan, “ Bugün ABD’de önemli sektörlerde olan önemli firmalarda çalışan dostlarımız var. Bu da Türk diasporası olarak önemli bir imkan. Yeter ki gücümüzü iyi kullanalım” dedi. 

-SİZLER 365 GÜN BEN 366 GÜN YAŞAYACAĞIM- 

Bakan Çağlayan, saat farkından dolayı Güney Kore ziyaretinden ABD’ye gelirken Cumartesi gününü iki kere yaşadığını belirterek, “Siz cumartesi gününü 1 gün yaşadınız. Ben ve heyetteki arkadaşlarımla beraber hayatımda ilk defa Güney Kore’den gelirken Cumartesi gününü 2 kere yaşadık. Güney Kore ile şu anda aramızda(San Francisco) 16 saat fark var. Dün Cumartesiyi biz Kore’de yaşadık. Dün saat 6’da uçağa bindik. Kalktık 11 saat yol geldik. ABD’ye geldiğimizde yine ayın 13’ü yine cumartesi ve saat 12 idi. Hayatımda ilk defa bir cumartesiyi 2 kere yaşıyorum. Yani bu şaka gibi bir şey. 1 günü tam 40 saat yaşıyoruz. Sene sonunda Allah ömür verirse sizler bir yılı 365 gün yaşayacaksınız biz 366 gün yaşayacağız” ifadelerini kullandı. 

-TÜRK FİRMALARININ ŞANSINI ARAŞTIRIYORUZ- 

Bakan Çağlayan’dan sonra Los Angeles Ticaret Ataşesi Yavuz Mollasalihoğlu yaptığı konuşmada, ABD pazarında rekabetin zor olduğunu, ürünlerin yanı sıra pazarlama zincirinde de her şeyin çok iyi tasarladığını belirterek, “Türk firmalarının nerede şansı olabilir bunu araştırıyoruz. Hedefimiz en kısa zamanda Los Angeles’ta bir Türk Lojistik Merkezi kurulması. Bu merkezde rekabette zorlanılan ürünlerde tek elden pazarlama kaynakları kullanılabilir. Ataşeliğin envanterinde böyle bir merkezin nasıl kurulması gerektiğine dair yeterince bilgi var” dedi. Mollasalihoğlu, tüm Türk firmaları adına hareket edecek bir danışmanlık firmasının da bu çerçevede faaliyete geçeceğini dile getirerek, “Bunları Bakanlığın bünyesindeki döner sermaye işletecek veya İhracatçılar Mecilsi bünyesinde tüzel kişilik de olabilir” dedi. Bakan Çağlayan ise TİM yetkililerine “Bu lojistik merkezini bir an önce hayata geçirmemiz lazım. Siz elinizi çabuk tutmazsanız, başka talipleri var” dedi. 

-YAHOO BİR TÜRK ŞİRKETİNE 50 MİLYON DOLAR TEKLİF ETTİ- 

Türk Amerikan İş Bağlantı Birliği(TABC) Başkanı Efe Orhun ise Yahoo’nun bir Türk şirkete talip olduğunu söyleyerek, “İlk defa bir Türk şirket Yahoo’ya 50 milyon dolara şirket satıyordu. Ancak fiyat az geldi, kabul etmedi” dedi. Silikon Vadisi’ndeki işbirliği potansiyeline değinirken, Türkiye olarak tanıtımda yol kat edilmesi gerektiğini belirten Orhun, “Adamlar bizi folklor kıyafeti ve tarihi anlamda görmeye alışmış. Silikon Vadisi, teknoloji deyince şaşırıyor” diye konuştu. 

-SERBEST TİCARET ANLAŞMASI- 

Heyette yer alan işadamlarından Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da ABD gibi dev bir ekonomiden Türkiye’nin sadece yüzde 2 pay almasının yetersiz kaldığına dikkat çekerek, “ABD ile Serbest Ticaret Anlaşması yok. Birinci çözülmesi gereken konu bu” dedi. (ANKA)


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *