Cildimiz dış ortamla ilgili bize en sık işaretler veren organımızdır
Kışın özellikle havanın soğuması kuruluk ve hassasiyetleri arttırır. Cildin dışarısıyla olan ilişkisini stratum korneum dediğimiz boynuzsu tabaka ayarlar. Bariyer görevi vardır. İçerdeki maddelerin dışarı çıkmasını engellerken dışardakilerin de kontrollü olarak içeri girişini sağlar. Bariyer tabakanın bütünlüğü bozulursa cildin su kaybı başlar. Normalde en az %10 olması gereken su oranı azalır. Ayrıca cildin koruyucu yağ tabakası yine bu bölgededir. Yağ oranı azalacak olursa buharlaşma artar ve cilt su kaybeder. Bu iki olayın sonucu cildin kuruması, gerilip pullanması, kaşıntı ve kızarıklıklardır. Özel Deva Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kadir Sezen kış aylarında cilt bakımı için yapılması gerekenleri anlattı:
“Kış aylarında havanın nem oranı düşer. Sert ve soğuk rüzgarlar cildin su kaybını arttırır. Soğuğun etkisiyle büzülen damarlarımız cildi yeterince besleyemez. Yaşadığımız ortamların klimayla ısıtılması ve sık havalandırılmaması kurumaya destek olur. Giydiğimiz yünlü ve dar kıyafetler şikayetleri arttıracaktır. Tüm bunlara ek olarak sık ve sıcak suyla banyo yapmak, nemlendirici kullanmamak kışın artan kuruluk şikayetlerinin başlıca nedenlerdir.
Kuruyan cildin en büyük sorunu nem kaybıdır. Nemi tutan ve cilde hapsedecek ürünler sürmek gerekir. Bunların bazıları kapatıcı ve koruyucu görev taşırken bazıları da içerdiği maddelerle cildi kuvvetlendirir. Krem veya losyon formunda hazırlanmış ürünler kullanılabilir.
Kuruyan cildin önce rengi matlaşır. Donuk gri beyaz renk alır. Çizgiler artar ve derinleşir. Hücreler arası bağlantı zayıflar ve deri pul pul kalkmaya başlar. Pütürlü ve pullu görünüm oluşur. Deri dayanıksızdır ve gergindir. Kolayca kanar ve çatlar. Özellikle yaş ilerledikçe yağ tabakası azalan ciltte bu sorunlar hemen görülür. Bu durumlarda cildiye uzmanınızla görüşmeniz ve tavsiye ve tedaviyi uygulamanız, günlük yaşam konforunuzu arttıracaktır.
Arzu Bulut
Kışın özellikle havanın soğuması kuruluk ve hassasiyetleri arttırır. Cildin dışarısıyla olan ilişkisini stratum korneum dediğimiz boynuzsu tabaka ayarlar. Bariyer görevi vardır. İçerdeki maddelerin dışarı çıkmasını engellerken dışardakilerin de kontrollü olarak içeri girişini sağlar. Bariyer tabakanın bütünlüğü bozulursa cildin su kaybı başlar. Normalde en az %10 olması gereken su oranı azalır. Ayrıca cildin koruyucu yağ tabakası yine bu bölgededir. Yağ oranı azalacak olursa buharlaşma artar ve cilt su kaybeder. Bu iki olayın sonucu cildin kuruması, gerilip pullanması, kaşıntı ve kızarıklıklardır. Özel Deva Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kadir Sezen kış aylarında cilt bakımı için yapılması gerekenleri anlattı:
“Kış aylarında havanın nem oranı düşer. Sert ve soğuk rüzgarlar cildin su kaybını arttırır. Soğuğun etkisiyle büzülen damarlarımız cildi yeterince besleyemez. Yaşadığımız ortamların klimayla ısıtılması ve sık havalandırılmaması kurumaya destek olur. Giydiğimiz yünlü ve dar kıyafetler şikayetleri arttıracaktır. Tüm bunlara ek olarak sık ve sıcak suyla banyo yapmak, nemlendirici kullanmamak kışın artan kuruluk şikayetlerinin başlıca nedenlerdir.
Kuruyan cildin en büyük sorunu nem kaybıdır. Nemi tutan ve cilde hapsedecek ürünler sürmek gerekir. Bunların bazıları kapatıcı ve koruyucu görev taşırken bazıları da içerdiği maddelerle cildi kuvvetlendirir. Krem veya losyon formunda hazırlanmış ürünler kullanılabilir.
Kuruyan cildin önce rengi matlaşır. Donuk gri beyaz renk alır. Çizgiler artar ve derinleşir. Hücreler arası bağlantı zayıflar ve deri pul pul kalkmaya başlar. Pütürlü ve pullu görünüm oluşur. Deri dayanıksızdır ve gergindir. Kolayca kanar ve çatlar. Özellikle yaş ilerledikçe yağ tabakası azalan ciltte bu sorunlar hemen görülür. Bu durumlarda cildiye uzmanınızla görüşmeniz ve tavsiye ve tedaviyi uygulamanız, günlük yaşam konforunuzu arttıracaktır.
Arzu Bulut