ANASAYFA arrow right Güncel

Sınav merkezli eğitime artık son verilmelidir

Sınav merkezli eğitime artık son verilmelidir
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.52
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.52
Her yönüyle sınavlara endekslenen eğitim sisteminin kamu eğitimini işlevsiz bırakarak eğitimi özel kurslar, özel ders ve özel okul alanına kaydırıldığına dikkat çeken Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Başkanı Ali Ersönmez, “Okulların yapması gereken eğiti
Her yönüyle sınavlara endekslenen eğitim sisteminin kamu eğitimini işlevsiz bırakarak eğitimi özel kurslar, özel ders ve özel okul alanına kaydırıldığına dikkat çeken Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Başkanı Ali Ersönmez, “Okulların yapması gereken eğitimi, özel kurslar yapmakta, bu nedenle her yıl sınav zamanlarında sınıflar boşalmaktadır. Eğitimin niteliğini olumsuz etkileyen bu durumun öncelikle sorgulanması gerekir” diye konuştu.
Türkiye’de eğitim sisteminin ilkokuldan başlayarak üniversite sonrasına kadar, kelimenin tam anlamıyla sınav merkezli olduğuna dikkat çeken Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Başkanı Ali Ersönmez, “Eğitim sistemimiz, öğrencileri eğitmek, onların çok yönlü olarak gelişmelerini sağlamak yerine her yıl milyonlarca öğrencinin girdiği merkezi sınavlara hazırlayan bir yapıya bürünmüştür” dedi.
Öğrencilerimiz sınavdan kurtarılmalıdır
“Öğrencilerimiz sınavdan kurtarılmalıdır” diyen Ersönmez, “Bugüne kadar, çeşitli adlar altında yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçlar, çocuklarımızın matematik bilmeyen, soyut düşünemeyen, doğadaki olayları algılamakta ve yorumlamakta bilimsel anlamda yetersiz kaldıklarını göstermiştir. Sınavlar yoluyla yapılan eleme ve yönlendirmeler, zaten eşit olmayan bir eğitim sistemi içinde yeni eşitsizlikler ve adaletsizlikler yaratmaktadır” diye açıklama yaptı.
Öğrenci ve veliler mağdur ediliyor
MEB’in, sürekli sınav sistemini değiştirerek öğrenci ve velileri mağdur ettiğini söyleyen Ersönmez, “Velilerin ve öğrencilerin tercihleri, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamak yerine, sürekli sınav sistemini değiştirerek, attığı her adımda öğrenci ve velileri mağdur etmektedir. Bu durumun son örneği 2017/2018 eğitim öğretim yılında TEOG sınavının kaldırılacağının açıklanması ile görülmüştür.Başta PISA sonuçları olmak üzere, uluslararası alanda öğrenci başarısında yaşanan gerilemeyi TEOG sınavını kaldırmakla çözeceğini sananlar, TEOG yerine başka bir sınav getirerek sorunu çözmekten çok, eğitimde yaşanan başarısızlıkları gizlemeye çalışmaktadırlar” dedi.
İktidarın ne yapmaya çalıştığının farkındayız
İktidarın en yapmaya çalıştığının farkında olduklarını ifade eden Ersönmez, “Milli Eğitim Bakanlığının son olarak geçtiğimiz hafta içinde yaptığı yönetmelik değişiklikleri ile imam hatipler dışındaki ortaöğretim kurumlarına şube sınırı getirilirken, imam hatiplere herhangi bir sınır getirilmemesi dikkat çekicidir. TEOG’un kaldırılması ile birlikte ortaöğretimde ‘adrese dayalı kayıt’ sistemine geçileceğinin açıklanması, öğrencilerin önemli bir bölümünün imam hatiplere veya özel okullara mecbur bırakmasına neden olacaktır. İl ve ilçelerde hangi okulların açılacağının ‘ihtiyaca binaen’ valilik teklifine bırakılması, normal Anadolu liselerine şube açma sınırı getirilirken, Anadolu imam hatiplere yönelik herhangi bir sınırlandırma yapılmamasının ne tür sonuçlar ortaya çıkaracağını tahmin etmek zor değildir. Anadolu liselerinde kontenjanların dolması halinde öğrencilerin zorunlu olarak imam hatiplere ve özel liselere yönlendirilmesi kaçınılmaz olacaktır” diye konuştu.
Ersönmez “Kültürel ve çevresel uygunluk açısından eğitim sisteminin beklentilerine karşılık vermekte başarısız olabilecek farklı özellikteki çocukların standart sınav uygulamaları üzerinden yarıştırılmasının hiçbir sağlıklı yanı yoktur. Siyasi iktidar, sorunun tek başına TEOG’u kaldırmak olmadığını, asıl sorunun sınav merkezli eğitim sistemi olduğunu kabul etmelidir. Hangi biçim altında olursa olsun, sınavların içeriğinden biçimine, süresinden amacına kadar hemen hiçbir özelliğinin gerçek anlamda aday başarısını ölçmede yeterli olmadığı yaşanan örneklerden yola çıkılarak görmek mümkündür” dedi.
Sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olmasının mümkün olmadığını ifade eden Ersönmez, “İlköğretimden üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılmakta, birbirleriyle rekabet etmeleri istenmektedir. Eğitimin hiçbir kademesinde öğrencilere ve dolayısıyla ailelerine dayatmada bulunmamalı, eğitim sisteminin öncelikli sorunu olan “sınav merkezli eğitim” anlayışı derhal terk edilmelidir. Her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sistemi oluşturulmadan atılacak her adım, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır” dedi. Adem Kesenek
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *