ANASAYFA arrow right Güncel

Tarım arazilerinin betonlaşması, gıda güvenliğini doğrudan tehdit ediyor

Tarım arazilerinin betonlaşması, gıda  güvenliğini doğrudan tehdit ediyor
YAYINLAMA: 19 Mayıs 2025 / 21.20
GÜNCELLEME: 19 Mayıs 2025 / 21.20

Gıda egemenliği, bir ülkenin kendi kendine yeterliliğiyle doğrudan bağlantılı

Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Onur Aydın, tarım arazilerinin kamulaştırma açılmasına son verilmesi çağrısında bulunurken, ‘’Tarım arazilerinin betonlaşması, madenciliğe açılması, bitkisel ve hayvansal üretimde ciddi düşüşlere yol açıyor, Türkiye’nin gıda güvenliğini ve güvencesini doğrudan tehdit ediyor’’ dedi.
Hızla artan dünya nüfusuyla birlikte gıda ihtiyacının karşılanması giderek zorlaştığını ifade eden Aydın, ülkemizde tarım arazilerinin azalmasının aynı zamanda üretimi de sınırlandırdığının altını çizdi. ‘’Tarım arazilerinin betonlaşması, zeytinliklerin yok edilmesi, ülkemizin zeytin, zeytinyağı üretimini tehdit ediyor, ithal gıdaya bağımlılığı artırıyor, bu da ekonomik ve stratejik riskler doğuruyor. Gıda egemenliği, bir ülkenin kendi kendine yeterliliğiyle doğrudan bağlantılı’’ açıklamasını yaptı. 

Tarım, mera ve sulak alanların korunması bir milli güvenlik meselesi

Sulak alanların, meralar ve su havzalarının tahribatının, biyolojik çeşitliliği yok ettiğini, su kaynaklarını kirlettiğini ve iklim değişikliğini hızlandırdığına dikkat çeken Aydın, bunun da tarımsal üretimi daha da zorlaştırdığını belirtti. ‘’Tarım arazilerinin kaybı, kırsal kesimde geçim kaynaklarının azalmasına, genç nüfusun kente göç etmesine ve tarım işçisi temininde zorluklara neden oluyor. Bu durum, gıda üretiminde sürdürülebilirliği dolayısıyla gıda güvencesi açısından sıkıntılı bir durum. O yüzden tarım arazilerinin, meraların, zeytinliklerin, sulak alanların ve su havzalarının korunması, yalnızca bir çevre meselesi değil, aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi’’ değerlendirmesinde bulundu. 
Arazilerin amacı dışında kullanımına izin veren politikalar gözden geçirilmeli

Aydın, kamulaştırma uygulamalarına derhal son verilmesi çağrısında bulunurken, ‘’Kamulaştırma kararları, kamu yararı ilkesine uygun, şeffaf ve halkın katılımıyla alınmalı. Şirket çıkarları için acele kamulaştırma süreçleri derhal durdurulmalı. Tarım arazilerinin korunması sağlanmalı. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına izin veren politikalar gözden geçirilmeli, verimli araziler mutlak koruma altına alınmalı’’ ifadelerini kullandı.

Uzun vadeli bir tarım ve gıda stratejisi geliştirilmeli

‘Sürdürülebilir tarım politikaları hayata koyulmalı. Agroekolojik tarım, akıllı sulama ve erozyon önleme gibi uygulamalar teşvik edilmeli’ diyen Aydın, ‘’Yurttaşın görüşleri alınmadan hiçbir kamulaştırma veya proje kararı uygulanmamalı. Yurttaşların tarım ve gıda politikalarının oluşturulmasına katkı koyması sağlanmalı. Türkiye’nin gıda güvenliğini ve güvencesini güçlendirecek, kendi kendine yeterliliğini artıracak uzun vadeli bir tarım ve gıda stratejisi geliştirilmeli’’ şeklinde konuştu.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’yı göreve davet ediyoruz

Gıda egemenliğine dayalı kamucu tarım ve gıda politikalarının ivedilikle uygulanmasını isteyen Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Onur Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Tarım arazilerimiz rant için sermayeye peşkeş çekilirken sessiz kalan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’yı bir kez daha görevini yapmaya, devlet eliyle yapılan bu talana dur demeye, beton ekonomisi yerine üretim ekonomisini desteklemeye davet ediyoruz. Adı her ne olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun, buraların ranta kurban edilmesine karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Gıda güvenliğimiz ve gıda güvencemiz için, çocuklarımızın geleceği için ve ekosistemimizin sağlığı için bu talana dur demeye devam edeceğiz. Çünkü tarım arazileri, meralar, zeytinlikler, ormanlar, sulak alanlar ve su havzaları ranta peşkeş çekilmeyecek kadar değerli.’’

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *