Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Şahin, Hakkari’de sığınma evlerinin “merkezi tek model" haline getirileceğini açıklamasının ardından kadın örgütleri, “tek merkezli model” uygulamasının kadın örgütlerini dışladığını ileri sürdü. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, belediyelerin sığınma evi açmasını düzenleyen yasa tasarısında değişiklik yapılacağını açıkladı. Yapılacak değişiklikler arasında en önemli başlık, belediyeler ve sivil toplum örgütleri tarafından açılacak sığınma evlerinin tek bir modele göre şekillenmesi oldu.
Sığınaklarda kadın eşiyle
barıştırılmaya çalışılıyor
Şahin, uygulamaların ayrıntılarını henüz açıklamadı, ancak yakın zamanda sığınma evlerinin yöneticileriyle bir araya gelip bir model oluşturacaklarını söyledi. Mor Çatı gönüllüsü Melike Keleş, bianet'e yaptığı açıklamada, "Sığınakların tek tip olacağı, belirli standartlar getirileceği belirtiliyor. Sığınakların işlevi doğru biçimde tanımlanmadan sığınaklara standart da getirilemez, bu standartlar neye göre belirlenecek?" dedi. "Sığınaklar toplumda var olan erkek şiddetine işaret ederler, ona karşı mücadelede önemli bir araç durumundadır. Kadınların burada özgüven kazanması hedeflenir. Oysa sığınakların çoğunda kadınlar eşle barıştırılmaya çalışılıyor." Keleş, gerçek sorunun sadece sığınakların bazı kadınlara, seks işçilerine kapalı olması olmadığını söyleyerek, "Sorun, sığınakların nasıl görüldüğü, hangi amaçla yürütüldüğü, dolayısıyla buna uygun donanımda olup olmadığı" dedi.
"Denetim kadın örgütlerinde olmalı"
Uzun zamandır "sığınma evi değil, dayanışma evi istiyoruz" kampanyasını sürdüren Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Şahin'in tek tip sığınma evi modelini değerlendirdi. SKM Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Düriye Sezgin, "Sığınma evlerinin denetimi kadın örgütlerinde olmalı" dedi. "Yeni düzenlemede olumlu öğeler olabilir, ancak kadın sığınma evleri modelinin oluşturulma sürecine mutlaka kadın örgütleri müdahil olmalı. Bizler sadece kadının sığınacağı bir yeri kabul etmiyoruz. Kadının 'sığıntılık'tan çıkarılmasını ve kendi ayakları üzerinde durabileceği, kendi yaşamını kurmasına olanak veren dayanışma evleri talep ediyoruz. Bu konuda başlattığımız 'bir milyon imza' kampanyamız sürüyor. Konunun takipçisi olacağız" dedi. Sezgin, Şahin'in reform çalışmalarının, kadın örgütlerinin mücadeleleri sonucunda yapılmaya başlandığını kaydetti.
Kadınların özgür yaşam
alanlarına ihtiyaç var
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Şubesi Müdürü Türkan Tuğran ise, "Çözümün pratiği tabana inmektir" dedi. Tuğran, Şahin'in sığınma evlerinin müdürlerini toplayarak yapacağı model toplantısının sorunlu olduğunu söyledi. "Birçok sığınma evi müdürü 'hanımlar lokali' anlayışından geliyor. Kadınların sorunlarına eğilmekten çok, ailenin sorunlarını çözmeye çalışıyor. Kadına dair sorunların çözümündeki model çalışmalarında komisyonlar oluşturulmalı ve burada kadınların sorunlarını yakından bilen kişiler konuşmalı." Tuğran, kadınların özgür yaşam alanlarına ihtiyacı olduğunu söyleyerek, "Şiddet sadece koca şiddeti değildir, kadını toplumsal şiddetten koruyacak projeler tek merkezden yönetilerek değil geniş katılımla üretilebilir" dedi. bianet
Sığınaklarda kadın eşiyle
barıştırılmaya çalışılıyor
Şahin, uygulamaların ayrıntılarını henüz açıklamadı, ancak yakın zamanda sığınma evlerinin yöneticileriyle bir araya gelip bir model oluşturacaklarını söyledi. Mor Çatı gönüllüsü Melike Keleş, bianet'e yaptığı açıklamada, "Sığınakların tek tip olacağı, belirli standartlar getirileceği belirtiliyor. Sığınakların işlevi doğru biçimde tanımlanmadan sığınaklara standart da getirilemez, bu standartlar neye göre belirlenecek?" dedi. "Sığınaklar toplumda var olan erkek şiddetine işaret ederler, ona karşı mücadelede önemli bir araç durumundadır. Kadınların burada özgüven kazanması hedeflenir. Oysa sığınakların çoğunda kadınlar eşle barıştırılmaya çalışılıyor." Keleş, gerçek sorunun sadece sığınakların bazı kadınlara, seks işçilerine kapalı olması olmadığını söyleyerek, "Sorun, sığınakların nasıl görüldüğü, hangi amaçla yürütüldüğü, dolayısıyla buna uygun donanımda olup olmadığı" dedi.
"Denetim kadın örgütlerinde olmalı"
Uzun zamandır "sığınma evi değil, dayanışma evi istiyoruz" kampanyasını sürdüren Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Şahin'in tek tip sığınma evi modelini değerlendirdi. SKM Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Düriye Sezgin, "Sığınma evlerinin denetimi kadın örgütlerinde olmalı" dedi. "Yeni düzenlemede olumlu öğeler olabilir, ancak kadın sığınma evleri modelinin oluşturulma sürecine mutlaka kadın örgütleri müdahil olmalı. Bizler sadece kadının sığınacağı bir yeri kabul etmiyoruz. Kadının 'sığıntılık'tan çıkarılmasını ve kendi ayakları üzerinde durabileceği, kendi yaşamını kurmasına olanak veren dayanışma evleri talep ediyoruz. Bu konuda başlattığımız 'bir milyon imza' kampanyamız sürüyor. Konunun takipçisi olacağız" dedi. Sezgin, Şahin'in reform çalışmalarının, kadın örgütlerinin mücadeleleri sonucunda yapılmaya başlandığını kaydetti.
Kadınların özgür yaşam
alanlarına ihtiyaç var
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Şubesi Müdürü Türkan Tuğran ise, "Çözümün pratiği tabana inmektir" dedi. Tuğran, Şahin'in sığınma evlerinin müdürlerini toplayarak yapacağı model toplantısının sorunlu olduğunu söyledi. "Birçok sığınma evi müdürü 'hanımlar lokali' anlayışından geliyor. Kadınların sorunlarına eğilmekten çok, ailenin sorunlarını çözmeye çalışıyor. Kadına dair sorunların çözümündeki model çalışmalarında komisyonlar oluşturulmalı ve burada kadınların sorunlarını yakından bilen kişiler konuşmalı." Tuğran, kadınların özgür yaşam alanlarına ihtiyacı olduğunu söyleyerek, "Şiddet sadece koca şiddeti değildir, kadını toplumsal şiddetten koruyacak projeler tek merkezden yönetilerek değil geniş katılımla üretilebilir" dedi. bianet
RSS