“Türkiye yüzyılı dedikleri zam yüzyılı çıktı” ifadelerini kullanan BİRTEK-SEN Genel Sekreteri Mikail Kılıçalp, “Dört kişilik bir aile, ucuz bir yerden her öğün nohut-ayran tüketse günlüğü 360 liraya, aylığı 10 bin 800 liraya geliyor. Asgari ücret ise 11 bin 500 lira. Yani Asgari ücretli işçiler her öğün nohut ayran tüketirse, cebine 700 lira kalıyor. Asgari ücretli 700 lira ile çarşıya pazara mı gitsin, çocuğunu okula mı göndersin, bebeğine bez mi alsın, faturalarını mı ödesin, yoksa kenar mahallelerde bile 6-7 bin lirayı bulan ev kirasını mı ödesin?” sorusunu sordu.
Kılıçalp, “İki ay içinde fahiş zam gelmeyen tek bir ürün bile kalmadı. İki ay içinde henüz cebimize girmeyen yeni asgari ücret yeniden açlık sınırının altına düştü. İki ay içinde emekçilerin ekmeği küçüldükçe küçüldü. Seçim öncesi 20 lira olan benzin, şu an 37 lira. Seçim öncesi 4,5 Lira olan ekmek şu an 6,5 lira. Et, süt, yumurta, sebze, meyve gibi bütün gıda ürünleri kat kat arttı. Ulaşım zamlandı. İşçiler için giyinip kuşanmak, çocuğuna yeni bir ayakkabı almak hayal oldu“ tespitini yaptı.
Ertelenen kredi borçları geldi, kapıya dayandı
Sene başından beri bütün gıda ürünleri, akaryakıt, sağlık ürünleri, giyim, ev eşyası ürünlerinin yüzde 100- 200 arasında zamlandığını sözlerine ekleyen Kılıçalp, asgari ücrete ise yüzde 34 zam yapıldığını hatırlattı. “Çalışanların yüzde 60‘ı asgari ücretle çalışırken, hükümet emekçilere bir kez daha “Sefaletle, açlıkla boğulun“ dedi. Aldığı ücretle geçinemeyen emekçiler kredi kartına, krediye muhtaç halde. Ancak bu, filmin henüz fragmanı, zincirleme zam dalgası artarak devam edecek, diğer yandan ertelenen kredi borçları da geldi, kapıya dayandı” uyarısında bulundu.
Temel tüketim ürünlerine gelen zamlar durdurulsun
Genel Sekreter Kılıçalp, “Türk-İş verilerine göre açlık sınırı 11 bin 650, yoksulluk sınırı 38 lira iken asgari ücret 11 bin 400 lira. Asgari ücrete yapılan yüzde 34 zam, Başpınar işçilerine de uygulamaya çalışıyorlar, kabul etmiyoruz. İşçilerin, emekçilerin üzerindeki vergi yükü kaldırılsın. Zenginlerden servet vergisi alınsın. Ülkenin kaynaklarının bir avuç patrona peşkeş çekilmesi son bulsun. İşsizlik fonunun patronlara yağmalatılmasına son verilsin. İşsizlik fonu işçiler için kullanılsın. Temel tüketim ürünlerine gelen zamlar durdurulsun. Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın” çağrısında bulundu.
Krizin bütün faturası iki ay içinde emekçilerin üzerine yüklendi
Ülkenin zenginliklerinden kırıntılar vererek halkı ikna eden hükümetin, verdiği payı kepçeyle almaya başladığını vurgulayan BİRTEK-SEN Genel Sekreteri Mikail Kılıçalp, konuşmasını şöyle bitirdi: “Kendi eseri olan EYT sorununa dair düzenleme yapan, yüzde ellileri bulan asgari ücret zammı yapan, elektrik ve doğalgaz faturalarında indirim yapan hükümet, seçim biter bitmez kimin temsilcisi olduğunu uygulamalarıyla gösterdi. Boşalan merkez bankası kasasının, seçim harcamalarının, yükselen döviz kurunun, patronlara aktarılan teşviklerin, enflasyonun, krizin bütün faturası iki ay içinde emekçilerin üzerine yüklendi.”