Sanayideki durgunluğun tüm kesimleri olduğu gibi nakliye sektörünü de etkilediği, durgunluk nedeniyle, zaten kısıtlı olan işlerden istenilen paranın alınamadığı, nakit çalışmanın ise tamamen terkedildiği belirtildi.
Önemli olan insanların cebinde para olması
Sadece Gaziantep'te değil, ülke bazında ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çeken nakliyeciler, "Gaziantep çok kötü durumda. Özellikle nakliyat ve taşımacılıkta bankalar kredileri verdi. Düşük oranda faizlerle herkese araba aldırdılar. Bugün hiç kimse krediyi ödeyemedi ve başladılar haciz işlemi yapmaya. Bu bir devlet politikası mı, sırf milletin elinden bir şey alabilme çabası mı bilmek istiyoruz. Türkiye iyiye gidiyor diyorlar, devleti ekonomik olarak çok güçlendirdik diyorlar, ihracatımız arttı diyorlar. Doğrudur ihracat arttı, ama maalesef kimsenin cebinde para yok. Önemli olan para olması. İhracat artmış, ama kâr marjı sıfır" diye konuştu.
Arabalarımız anahtarını bankalara teslim edeceğiz
Nakliyeci Özcan Yılan, "Bugün bin 900'ün üzerinde motorin alıyoruz. Nakliyeci ekonominin de bel kemiğidir. Nakliye sektörü, sanayinin parçası olsun, yan sanayisi. Yağından kullandığı birçok malzemesine kadar vergi indirimine gidilsin. Yani bana göre devlet KDV indirimine gidecekse otomotiv sektöründe gitmelidir. Eğer motorinde, yan sanayinde, parçasında indirime gitseydi, zaten maliyetler düşecekti. Bugün gıdada yüzde 8 KDV indirime gitmişsin, diğer alanlarda ise yüzde 18'lerde olursa, yüzde 8 indirim buraya yansımaz. Neden? Çünkü bin 900 liradan motorin alıyorsun ve ciddi birçok sıkıntı var. Böyle giderse daha da çok sıkıntılar gelecektir. Bunun sonucunu 2 ay sonra göreceğiz ve herhalde bu durumda arabalarımız anahtarlarını bankalara vereceğiz" dedi.
Kredilerin ödenebilecek şekilde ve bilinçli verilmesi gerekir
Bankaların kredi verdiği kişileri araştırmadığını, bir kişinin en az 10 bankada hesabı bulunma sının sistemin yanlışlığını gösterdiğini vurgulayan Yılan, "Bankalar kredileri verirken verdiği kişilerin nasıl ödeyeceğini düşünmelidir. Ödeme alınmadığı zaman kişilerin evlerini, arabalarını haczettiriyor. Bugün bizim sektörde bir kişi 10 bin Euro ile araba alıyor. Neye güveniyor? Bankaya." dedi.
Bankaya gidip 70 bin Euro'luk araba alıyor. 10 bin Euro'yu kendisi veriyor, geri kalan 60 bin Euro'yu banka veriyor. Ve 5 yıl bankaya kölelik yapıyor. Ben araba sahibi oldum diyor. Ama kendisi araba sahibi olmuyor. Parayı ödeyemediği taktirde banka o arabayı elinden alıyor. Bana göre bu kredilerin ödenebilecek şekilde ve bilinçli verilmesi gerekir" diye konuştu.
İnsanlar aç yaşıyor ve eşine çocuğuna sahip çıkamıyor
Her sektörde 2004 yılı iyi bir yıldı, ama bu yıl aynı şeyi kimse söyleyemez. Millet hep fabrika işçisi ve hep boşta geziyor. Fabrikalarda üç vardiyadan tek vardiyaya düşürüldü. Bir işçi 8 saat çalışırken 12 saat çalışıyor. İnsanlar iş bulamıyor ve 24 saat çalıştırsalar ona bile razı. Toplumda iş olmazsa aş olmaz, aş olmazsa da her şey olabilir. Çevremizde hırsızlık had safhada. Gaziantep çok kötü durumda. İnsanlar aç yaşıyor ve eşine çocuğuna sahip çıkamıyor. Bazı insanlar aç ve ne yapacak? Etini satarak para kazanıyor, bu da toplumumuz için çok kötü bir durumdur. Önümüzde daha ciddi sorunların var olduğunu düşünüyorum."
Bir araç 35 gün kapıda bekliyor
"Nakliyatçılıkta para kazandığımız tek yer Irak" diyen Yılan, "Irak yakın mesafe, ama can güvenliği yoktur. Ama yine de gidiyorsun, kapıda bekleme sıkıntısı ile karşılaşıyorsun. Bir araç gidip 35 gün kapıda bekleyebiliyor ve o zaman işin maliyetini hesaplayacak olursanız ve arada boşa giden zamanı hesaplarsanız yine elinizde bir şey kalmıyor. Biz firma olarak özellikle Türki Cumhuriyetleri'ne çalışıyoruz. Şu an da Özbekistan'a neredeyse hiç taşımacılık yapamıyoruz. Özelikle Gaziantep ihracatında baktığınızda Özbekistan artık kendisi tekstil ve halı yapıyor O zaman siz buraya ne taşıyacaksınız? İran'da maliyet daha uygun olduğu için buraya yöneliyor. Gaziantep'ten Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Rusya'ya halı gidiyor "dedi.