ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Ayakta kalmanın tek yolu yüksek teknoloji

Ayakta kalmanın tek yolu yüksek teknoloji
YAYINLAMA: 04 Ekim 2023 / 18.09
GÜNCELLEME: 04 Ekim 2023 / 18.22
Türkiye’nin hedefinin güçlü devlet ve zengin millet olduğunu söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, dünyada siyasi ve coğrafi sınırların dışındaki sınırların kalktığını, korkunç bir rekabet yaşanan dünyada ayakta kalmanın tek alternatifinin yüksek teknoloji ve üretim olduğunu söyledi.

Yeni olgunun adı küreselleşme

Küreselleşen dünyada ayakta kalmanın tek çaresinin yüksek rekabet gücü olduğunu yineleyen Coşkun, “Bu asrın başında kesinlikle başlayan bir olgu var. Dünyada yeniden yapılanma olgusu, bunun adı da konmuş küreselleşme süreci. Yani gümrüklerin yıkıldığı, ülkeler arasında ticari ve ekonomik sınırların kalktığı küresel bir tek pazar. AB’de tek pazar entegrasyonundan sonra siyasi entegrasyona yönelindi. Adeta dünyada sadece siyasi ve coğrafi sınırların kaldığı ülkelerin oluşturduğu bir tek pazar sistemi. Ayakta kalmanın tek çaresi, rekabet gücü yüksek bir ülke olmak, rekabet gücü yüksek kuruluş olmak. Bu bakımdan artık Türkiye’nin sadece emek yoğunluğu işlerle bu rekabeti sürdürmesi doğru değil. Yüksek teknoloji dediğimiz rekabet gücünü öncelikle teknolojik gelişmeyle elde edeceği yönlere yönelmesi gerekiyor. Bunun için hükümet olduğumuz günden bugüne tam 15 üniversiteyle teknoloji geliştirme merkezlerini kurduk. Buralara 2013 yılına kadar vergi muafiyetleriyle birçok teşvik getirdik” şeklinde açıklama yaptı.

KOBİ’lerin güçlenmesi önemli bir zorunluluk

Coşkun, “KOBİ’lerin güçlenmesi vazgeçemeyeceğimiz büyük kapasiteli yeni teknoloji kullanan büyük kuruluşların da en büyük desteği olacak. Çünkü artık her kuruluş her şeyi üretmiyor. KOBİ’lerin desteğiyle ara mal üretmesiyle büyük kuruluşlar da rekabet gücünü artırabiliyor. Bu bakımdan herkese Gaziantep’i örnek gösterebiliyoruz. Artık Türkiye’nin hedefi güçlü devlet, zengin millet olmaktır” diye konuştu.

Markalaşmanın önemli bir adımı da TSE

Organize Sanayi Bölgesinde faaliyete başlayan TSE laboratuvarlarının açılışına katılan Bakan Coşkun, “Türkiye’nin yeni hedefi bundan sonra marka ve kalitedir. İşte marka ve kaliteyi tutarken, en önemli kuruluşlardan biri de TSE’dir. TSE bakanlığımıza bağlı önemli bir kuruluş. 19 bin 400 standardı uluslararası standarda uygun olarak hazırlanmış yürürlüğe koymuş. AB’ye üyelik için başlayan bu hızlı süreçte bu 19 bin 400 standardın yaklaşık yüzde 95’ini 18 ayda AB standardına uyumlaştırılmış. Bürokratik katılıklardan kurtarmak için TSE şu anda kurulduğu çatının altında layık olacak şekilde çok daha önemli adımlar atacaktır” dedi.

Özel sektör için atılımlar yapıyoruz

Coşkun, “Türkiye Odalar Borsalar Birliği gibi kamu nitelikli kuruluşlarla Türkiye’nin meselelerini tartışıyoruz. Çözüm yollarını beraber buluyoruz. İşte bu çalışmanın sonucudur ki özel sektör öncülüğünde darmadağınık olmuş makro ekonomik sistemimizi yeniden refaha kavuşturduk. 2004 Yılını Türkiye’yi israftan kurtarma ve verimlilik yılı ilan ettik. Bir taraftan kamuda bu verimliliği artırmaya çalışırken diğer taraftan kalkınmanın lokomotifi olan özel sektör için önemli atılımlar yapıyoruz” diye konuştu.

Üretim politikası kalite ile taçlandırılmalı

Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Kenan Malatyalı’da hızla gelişen dünyada kaliteli üretimin öneminin daha da arttığına dikkat çekerek, “Bir ülkenin, uluslararası alanda üretim gücü ile var olması, üretim politikasını kalite olgusu temelinde şekillendirmesine bağlıdır” dedi.

Kalite olgusunu hem kamu hem de özel sektöre hakim kılmalıdır

Kaliteli üretimin, ülkelerin dünya pazarlarındaki rekabet gücünü arttırıp, milli gelirini yükseltip ekonomik kalkınmasına hız kazandıracağını belirten Malatyalı, “Türkiye, dünya çapında rekabet edebilir, dolayısı ile dünya çapında kar edebilir bir ülke olmak istiyorsa, üretimde kalite olgusunu hem kamu hem de özel sektöre hakim kılmalıdır” diye konuştu.

TSE en köklü en yetkin hizmet ağına sahip

“Türkiye’de 60’ı aşkın firma, sistem kurmaksızın belge dağıtmaktadır” diyen Malatyalı, “TSE, kalite olgusunun yerleşmesi ve kalite ile ilgili konularda uluslararası kriterlere uygun hizmetlerin sunulması sürecinde, ana hedefini sürekli geliştirmeyi sağlamak ve kuruluşlarımıza güvenilir ve hızlı hizmet vermek olarak belirlemiştir. Bu noktada, kuruluşlarımıza küçük bir uyarıda bulunmayı da görev biliyorum. Türkiye'de 60’ı aşkın firma, sistem kurmaksızın belge dağıtmaktadır. Gayri ciddi belgelendirme faaliyetlerinin çarpıcı sonuçlarını ve kaynak israfını hepimiz biliyor ve yaşıyoruz. Bunun önüne geçmek ancak yetkili ve yetkin belgelendirme kuruluşlarının seçimi ile mümkün olabilir. TSE, belgelendirme konusunda, Türkiye’nin en köklü, en yetkin ve en yaygın hizmet ağına sahip kuruluştur. TSE, 2005 yılında Avrupa kalite teşkilatının yıllık olağan kongresine ikinci kez ev sahipliği yapacaktır. İlk kez 2001 yılında kongreye İstanbul’da ev sahipliği yapan enstitümüz, bu kez Antalya’da bu önemli kongrenin organizasyonunu üstlendi” şeklinde açıklama yaptı.

Konuşmaların ardından TSE laboratuvarının açılışına geçildi ve davetliler laboratuvarı gezdi. Laboratuvarı gezi sırasında Bakan Coşkun, buranın eksikliklerinin giderilerek çevre ülkelere de hizmet veren bir yer haline getirilmesini arzuladığını söyledi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *