Önceki gün Gaziantep’e gelen MHP’li Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, sürpriz bir çıkış yaparak ANAP'ın çekilmesini istedi. Gökalp, 'Bizden memnun olmayanlar gider, biz de memleketi idare etmeye devam ederiz' dedi.
Hükümetin iki ortağı MHP ile ANAP arasındaki gerilen ipler kopma noktasına geldi. İdamın kaldırılması ve Kürtçe yayın ve eğitim konusunda uzun bir süredir araları açık olan MHP ve ANAP, sözcüleri aracılığıyla artık açıktan birbirini eleştiriyor.
Bu eleştirilere katılan MHP'li Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, beklenmedik bir çıkış yaparak ANAP'ın hükümetten çekilmesini istedi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, koalisyon ortaklarının uzlaşamaması ve muhalefet ile uzlaşmasının alışkanlık yaptığını, koalisyonu tartışılır kılacağını belirterek, "Bizden memnun olmayanlar çeker gider, biz de memleketi idare etmeye devam ederiz" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, koalisyon ortaklarının uzlaşamaması ve muhalefet ile uzlaşmasının alışkanlık yaptığını, koalisyonu tartışılır kılacağını belirterek, "Bizden memnun olmayanlar çeker gider, biz de memleketi idare etmeye devam ederiz" dedi.
Gökalp, MHP İl Başkanlığında partililerle değerlendirmelerde bulunurken, Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini, "bililerinin kalkıp siyasallaşma çabası içinde olan bölücü örgütü siyasi yanşa davet ettiğini söyledi. Gökalp, "Bu asta kabul edilebilecek bir husus değil. Birileri ise Anayasanın değiştirilemez maddelerinde yorumlar yapıp, uzlaşma aramaya çalışıyor" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin eğitim dilinin Türkçe olduğunu, ancak bazı vatandaşların yöre, komşu olduğu insanlar gereği farklı bir ağız veya farklı bir lehçe ile anlaşma tarzı geliştirdiğini belirten Gökalp, şöyle devam etti: "Ancak, konuşulan lehçedir, hiçbir zaman dil değildir. Bu anlaşma tarzını da biz hiçbir zaman yadırgamadık. Yurttaşlarımız kendi aralarında farklı bir ağızla konuşmuşlardır. Ancak bunu eğitim, öğretim dili gibi kabul ettirmeye çalışmak, çok büyük hatadır.
Alfabesi, geçmişi, dil olarak tescili olmayan bir hususu eğitim dili olarak kabul ettirmeye ve bunu demokratikleşmenin bir ölçüsü olarak lanse etmeye çalışılmamak. Çünkü, bu işten en fazla rahatsız olan yine o vatandaşlarımızdır."