Türkiye'de inanç özgürlüğünün istenilen düzeyde olmadığını, hükümetlerin inanç özgürlüğü konusunda inkarcılığı tercih ettiğini belirten Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker, “Türkiye bu haliyle AB’ye giremez. Çünkü Avrupa’da inanç özgürlüğü var” dedi.
Avrupa'daki inanç özgürlüğü ülkemizde yok
Avrupa’da inanç özgürlüğünü olduğunu, inançları konusunda belirleyici olanların o inanca mensup kimseler olduğunu, oysa ülkemizde hükümetlerin zihniyetine göre inançlara yaklaşıldığını belirten Öker, “Eğer bu doğrultuda Türkiye’yi AB’ye taşımak isteyenler çıkarsa, sadece laf olsun diye AB’ye girmekten söz ediyordur. Eğer gerçekten AB’ye girmek istiyorlarsa, bugün Avrupa’da inanç özgürlüğünün kapsamı ne ise Türkiye’de de o olmalıdır. Türkiye bu haliyle AB’ye uyum sağlayamaz. Türkiye, özellikle de Alevilere yaklaşımdaki tutumuyla ve yürüttüğü politikayla AB’ye giremez. Çünkü AB’deki inanç özgürlüğü hiçbir şekilde hükümetlerin ve o anda hükümette bulunan insanların zihniyetiyle değerlendirilmez. İnanç özgürlüğü, o inanca mensup insanların her alanda ne yapmak istediklerine ilişkin faaliyette sonuna kadar özgürdürler ve belirleyicidirler” şeklinde açıklama yaptı.
Mensubu olmadığı inanç hakkında tanımlama yapamaz
Avrupa’da yaşayan farklı görüş ve inanca sahip kimselerin kendilerini tanımlamada özgür olduklarını ve kabul gördüklerini belirten Öker, “Avrupa’da farklı inançlara sahip olanlar, her alanda kendilerini tanımlarken de sonuna kadar özgürdür. Oysa ülkemizde yıllarca Alevi adıyla dernek kurulması yasaklanmıştı. Bu kapsamda uzun yıllardır süren mücadele sonunda bitti. Nihayet Alevi Bektaşi Federasyonu çatısı altında birleşip dernek kurabildik. Türkiye Alevi örgütlenmesi bir çatı altına gelmesine rağmen bugün mevcut hükümet Alevi örgütlenmesini muhatap olarak kabul etmiyor” diye konuştu.
“İnanç özgürlüğünü sindiremiyor”
Farklı inançları tanımazdan gelen hükümet üyelerinin mensubu olmadığı bir inanç hakkında tanım yapmasının yanlış ve demokratik olmadığını belirten Öker, “Başbakan Erdoğan, Aleviliğin ne olduğuna ilişkin belirleme yapma gibi bir misyona sığınıyor” diye konuştu.
Öker, “Bu AB inanç özgürlüğünün yaşadığı ülkelerin ölçülerine göre skandaldır. Bir başkan kendi haddini aşıp, sorumluluk alanının dışına çıkarak kendisinin mensup olmadığı inanca ilişkin, o inancın ne olduğunu tanımlamak gibi bir olumsuz davranışa yönelemez. Ancak Başbakan Erdoğan, bir yıl önce Berlin’e geldiğinde kendisine Alevilerin sorunlarıyla ilgili bir soru yöneltildiğinde hiddetli bir şekilde çıkıp ‘Ne demek cem evleri, cem evleri ibadet yeri olamaz. Türkiye'de yaşayan insanlar için ibadet yeri camidir’ demişti. Bu zihniyet ve anlayış halen devam ediyor. Bu Başbakan Erdoğan’ın inanç özgürlüğünü sindiremediğini, inanç özgürlüğü kapsamının ne olduğunu bilmediğini gösteriyor. AB’nin İnanç özgürlüğü konusunda ne düşündüğünü anlamadığını, ya da anlamak istemediğini ifade ediyor. Başbakan Erdoğan ve arkadaşlarının inkârcı ve yok sayan tavrı halen devam ediyor” dedi.
Konumu ne olursa olsun kimse bilmediği konuları tanımlayamaz
Öker, konumu ne olursa olsun, aleviler dışında hiç kimsenin cem evlerine ilişkin bir şey söylemek, Alevilikle ilgili değerlendirme ve tanımlama yapmak konusunda hak sahibi olmadığını sözlerine ekledi. Cem evinde yapılan toplantıya Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker'in yanı sıra Avrupa Alevi Dernekleri Konfederasyonu Genel Sekreteri Servet Demir, Türkiye Alevi Birlikleri Örgütlenme Sekreteri Hüseyin Yıldırım, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Saymanı Dursun Karadağ, Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Hasan Ünal, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Bölge Yönetim Kurulu Üyeleri Yılmaz Maşıkcı, Binali Karakuş, Taner Poyraz, Avrupa Alevi Birlikleri Sanat Yönetmeni Necati Şahin ve Hacıbektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Çarman da katıldı.