Kendi toplumunun et İhtiyacını karşılayamayan bir ülke AB’ye girebilir mi?
Canlı hayvan üretiminin yok olma durumuna geldiğini, 400’ün üzerindeki besiciden ancak 150’sinin ayakta kalmayı başarabildiğini belirtti Et ve Süt Üreticileri Derneği Başkanı Mevlüt Polat, “AB’ye girme hazırlığındaki Türkiye, canlı hayvan üretiminde bile dışa bağımlı hale gelmemeli. Kendi toplumunun et ihtiyacını bile karşılayamayan bir ülkeyi AB’ye alırlar mı?” dedi.
Hayvancılık yok oluyor
Devletten hiçbir destek almadan kendi yağıyla kavrulan ve toplum için son derece önemli olan et üretimini karşılayan besicilerin zor durumda olduğunu ve her gün sayılarının azaldığını belirten Polat, “1980’den önce canlı hayvan üretimi konusunda dünyada sayılı ülkeler arasında olan Türkiye’nin artık esamesi bile okunmuyor. Hükümetin yanlış ve bilinçsiz uygulamaları canlı hayvan üretimini bitirme noktasına geldi. Tüm şartlara rağmen direnen ve yıllardır yaptığı bu cefakar mesleği sürdüren az sayıda besici de zarar ediyor” diye konuştu.
Muhalefetken önemseyenler iktidar olduğunda unutuyor
Yıllardır ülkeyi yöneten her hükümete besicilerin sorunlarını anlatıp çözüm önerisi sunduklarını, ancak her hükümetin muhalefetteyken önemsedikleri bu konuyu iktidar olduktan sonra gündeme bile getirmediklerini belirten Polat, “Artan yem fiyatları karşısında zor günler geçiren besici iflasın eşiğine geldi. Gaziantep'te 400’e yakın besici vardı. Bugün 150’ye düştü. Ayakta kalanlar da ölüm kalım savaşı veriyor. Yıllardır hükümetin bu konuya bir çözüm getirmesini ve ilgili sivil toplum örgütlerinin ve üniversitenin de içinde bulunduğu bir hayvancılık şurası düzenlemesini istiyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Ülkemizde uygulanan hayvancılık politikasının son derece yanlış olduğunu, bu durumun hem halkın, hem devletin, hem de bu işe emek verenlerin zararına olduğunu açıklayan Polat, ülkemize kaçak giren hayvanların da önlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.