Mustafa Yılmaz: “9 Firmanın para kazanması tüm Gazianteplinin mutlu ve huzurlu olduğu anlamına gelmez”
Gaziantep’ten 9 firmanın 500 büyük sanayi kuruluşu arasına girmesinin 1 milyonluk kentin mutlu ve huzurlu olduğu anlamına gelmeyeceğini belirten CHP Gaziantep Milletvekili Mustafa Yılmaz, AKP hükümetinin ekonomik iyileşme iddialarının aksine ekonominin çok kötü gittiğini söyledi.
İnsanlar mutsuz ve huzursuz
Bir haftadır Gaziantep’te olduğunu ve farklı kesimlerden insanlarla bir araya geldiğini, esnaf başta olmak üzere toplumun her kesiminin perişan olduğunu belirten Yılmaz, “500’ün içerisinde 9 firmanın girmiş olması, Gaziantep’ten giren firma sayısı 20 de olsa sonuçta 500 insan para kazanmış. Yani onları da irdelemek lazım, çok ihracat yapmak para kazanmak anlamına gelmeyebilir. Bazen ithalat yapıp ihracat yapıyorsunuz. Bazen gönderdiğiniz maldan para kazanıyorsunuz. 500 insan çok almış, çok satmış denildiği zaman 70 milyon insan mutlu demek çok zor. Gaziantep'teki 9 iş adamını kutlarım. Bazı girişimler yaptı, ticaret yaptı, ihracat ithalat yaptı diye Gaziantep’te yaşayan 1 milyon insan mutlu anlamına gelmez” dedi.
Esnaf siftahsız kepenk kapatmaktan yakınıyor
“Gezip görüyoruz, insanların mutsuzluklarına tanık oluyoruz” diyen Yılmaz, Gaziantep’in her noktasını karış karış dolaşıyorum bir haftadan beri. En ücra köşelerini dolaşıyorum, üzülerek söylüyorum ki insanlar huzursuz. Benim de beraber olduğum dönemde bir kriz yaşandı. Artık o kriz dönemini arar duruma gelmiş insanlar. ‘28 Şubat’ta gecelik faiz vardı, ama dükkanıma selam verip girenler oluyordu. Bir şey satıp bir şey alıyordum. Bugün o da yok. Sabah iş yerimi açıp akşamına siftahsız kapatıyorum’ diyor esnaf. Köylü, üretimini yığmış yolun ortasına, alan yok, satan yok. Buğday üretenlerin durumu da aynı” diye konuştu.
Köylü de kaderine terk edilmiş
Dar gelirli pek çok kesimin olduğu gibi köylünün de kaderine terk edildiğini belirten Yılmaz, “Gaziantep yöresinin geçimi büyük ölçüde Antep fıstığına bağlı. Ne yazık ki bu yıl Antep fıstığını soğuk vurdu. Bunun adı felakettir. Felaket illa deprem olmasıyla olmaz. Tarım bakanlığıyla biz görüşmeler yaptık. Bize sözler verildi, ama bu sözler yerine getirilmedi. Bundan dolayı üreticiye 5 kuruş destek yok. Bunu kötüye kullanmak istemiyorum, insanların perişan olması bizi üzüyor. Bu şartlarda hiçbir kimse de bu ülkenin güllük gülistanlık olduğunu söyleyip halkımızı kandırmaya çalışmasın. Derelerin bir tarafından yağ, bir tarafından bal akıyor gibi gösteriliyor” şeklinde açıklama yaptı.
Her gün binlerce insan işten çıkartılıyor
Bir taraftan üretimin arttığının söylendiğini, diğer taraftan da her gün binlerce işçinin işten çıkarıldığını, bunun büyük bir çelişki olduğunu söyleyen Yılmaz, “İnsanlar sokaklara atılmaya başlandı. Onları kötülemek için söylemiyorum. Belki fabrikatörler de işçi çıkarmak zorunda kalıyor, maaşlarını ödeyemiyor. Ama hani her şey yolunda gidiyordu, üretim varsa neden işçi çıkarıyorlar? Siyasetçiler olarak verdiğimiz sözlere çok dikkat etmeliyiz. Hani işsizliği bitireceklerdi? diye konuştu.
Tek başına iktidara gelmenin gücünü kullanamadılar
AKP hükümetinin tek başına iktidara gelerek çok büyük bir şans yakaladığını, ancak bu şansı değerlendirilmediğini ve ülkeye zaman kaybettirdiğini belirten Yılmaz, “İki yıl geçti, ben bugüne kadar hiç konuşmadım, hep izledim. Bir fırsat verelim, tek başına hükümete geldiler dedim. Ancak ortada olumlu bir icraat yok. Tek başına iktidar herkese kısmet olmayan çok büyük bir şanstır. Tek başına hükümet demek, gece karar alıp gündüz uygulayan demektir. 2 yıl içerisinde de bu kadar güce bir şey yapılamamış olması bana göre gaflettir. Aklını kullanamayan güç güç değildir. Gücün var ama bu gücü kullanamamışsın ne işe yarar?” dedi.
Halka inmek lazım halkın ayağına giderek muhalefet yapmak lazım
CHP’nin muhalefet görevini yerine getiremediği şeklindeki iddialara önce tepki gösteren Yılmaz daha sonra CHP’nin meydanlara çıkması gerektiğini belirterek şöyle yanıt verdi: “CHP’nin meydanlara çıkması, bizim halka çıkmamız lazım. CHP olarak sadece televizyonlarda değil, Ankara’da değil, köyden esnafa kadar toplumun her kesiminin ayağına giderek siyaset yapmamız lazım” diyen Yılmaz, “Kasım Külek’in elinde demir çubuk, ayağına demir çarık giyene kadar demir çubuk eğilene, demir çarık da aşınana kadar yürümek gerek sözü yeniden uygulanmalıdır. Eğer siz bunu yaparsanız sizi medya verir. Yukarıya söylüyorum siz bunu yaparsanız halka çıkarsanız basın peşindedir, basın arkanızdadır” diye konuştu.
Başınızı çıkarmayıp aday olmadan bu iş çözülmez
Tüm partilerde olduğu gibi CHP’de de bir alternatif lider sorunu olduğunu, lider adayları ortaya çıkıp kendilerini ifade etmediği sürece de bu sorunun devam edeceğine dikkat çeken Yılmaz, “Ben inanıyorum ki bu çalkantılar sonunda durulacak ve belli bir noktaya gelecektir. En kötüsü 8 ay sonunda kurultay var. Beğenilmeyen insanlar değişebilir. Ancak elbette bu çıkacak adaya bağlı. Değişmese İsmet Paşa değişmezdi. İsmet Paşa’yı gazeteci Bülent Ecevit Anadolu’dan gelerek 100 oy farkıyla değiştirmiştir. Türkiye'ye yarar sağlayacak, partiyi ileri götürecek bir adayı bulduğunuz zaman delege bu işi yapar. Eğer sen aday çıkaramaz köşe başlarında ‘Şu Baykal’ı yıpratmayın da öyle geleyim’ dediğin zaman devam eder. Onun için kendine güvenen insanlar halka gelecektir. Ben bu partinin Genel Başkanı olursam partiyi iktidara taşıyacağım, ben Baykal’dan daha çok oy alacağım, diyen her babayiğit aday olabilir.” şeklinde açıklama yaptı.