İlginç bir basın toplantısı
Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, Gaziantep'te suç oranlarının arttığı yönündeki haberlerin resmi bir açıklamaya dayanmadığını, bu tür haberlerin, yazanların kendi düşüncesi olduğunu ileri sürdü. 10 Ocak 2005 tarihinde Anadolu Ajansı tarafından servise konan, Boğaziçi Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Araştırma Merkezleri'nin DPT ve DIE verilerini baz alarak yaptığı açıklamaya göre, Gaziantep'in Türkiye'de suç oranı en yüksek il olduğu belirtilmiş, konuyla ilgili haber gazetemizde "Gaziantep, suç oranı yüksekliğinde birinciliği hiçbir ile kaptırmadı" şeklinde yer almıştı.
Bugün ayın 14'ü kız saçını kim ördü?
Yardımcıları ve Asayiş Şube Müdürü ile birlikte, bir basın toplantısı düzenleyen Feyzullah Arslan, gergin bir ortamda geçen toplantıya "Bugün ayın 14'ü mü, bugün ayın 14'ü kız saçını kim ördü diyeceğim, ama orada bir bayan var açı örgülü değil" şeklinde espriyle başladı. Daha sonra kendilerini görüntüleyen gazetecilere "Poz verelim mi?" diyen Arslan, kendisiyle birlikte toplantıya katılan çalışma arkadaşlarıyla beş kişi olduklarını fark edince, "Beşi bir yerde diyorlar, bakın beşi bir yerde" şeklinde esprisini sürdürdü. Arslan, aslında bu toplantıyı Vali Lütfullah Bilgin'in yapmayı düşündüğünü, ancak bir cenaze töreni nedeniyle kendisinin düzenlemek zorunda kaldığını belirtti.
"Vatandaşın desteğini almayı başardık"
Vatandaş desteğini almayı başardıklarını, bunun en somut örneğinin ise ihbarların yüzde 50 artması olduğunu söyleyen Arslan, "Daha güvenli bir Gaziantep için vatandaş desteği şart. Polis vatandaş el ele sloganına özel bir önem verdik. Vatandaşın desteğini alınca gelen ihbarlar yüzde 50 oranında arttı" diye konuştu.
Arslan, suç oranlarıyla ilgili çelişkili açıklamalar yaptı
Suç oranlarıyla ilgili özel doküman hazırlatan Arslan sözlü açıklamalarında suç oranlarıyla ilgili çelişkili rakamlar verdi. Konuşmasının bir yerinde "Suç oranları artmasa bile suç işlemeler var. Suç oranlarında azalma yok, artma da yok" derken, daha sonra, "Hırsızlık oranında yüzde 4 azalma var. Azalmayı bırakın yüzde 10-20 artış bile olabilirdi. Ama suç oranları azalmış. Çocukların işlediği suçlarda yüzde 12.6 azalma olmuştur" şeklinde konuştu.
DİE'nin rakamları gerçekçi değilmiş
10 Ocak 2005'te Anadolu Ajansı'nın servise koyduğu Boğaziçi Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Araştırma Merkezleri tarafından Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verileri baz alınarak yapılan araştırma sonuçlarını açıklandığı haberde "Gaziantep’in suç oranı yüksekliğinde 81 il arasında birinci sırada olduğunu belirten haberle ilgili olarak Feyzullah Arslan şunları söyledi: "Gazetenin birinde Gaziantep'in suç oranlarında Türkiye birincisi olduğu yazıyor. Bu gazeteye resmi bir açıklama olmadığı gibi yanlış bir değerlendirme var" dedi. Gazetenin hangi gazete olduğunun sorulması üzerine, toplantıya katılanlardan biri söz konusu haberin Anadolu Ajansı'na ait olduğunu açıkladı.
Her gün 250 bin insan bu kente geliyormuş
Bunun üzerine Arslan, haberde yer alan bilgilerin 2001 yılındaki suç oranlarını kapsadığını, toplantının 2003'te gerçekleştiğini, kitabın ise 2004'te yayınlandığını söyledi. Gaziantep'in ekonomik yapısını ve artan ihracat oranlarını uzun ve övücü cümlelerle dile getiren Arslan, "Gaziantep nüfusunun dörtte biri kadar her gün ticari amaçla buraya gelen insanlar var. Bu insanların işlediği suçların tamamını Gaziantep'e mal etmemek lazım. Türkiye genelinde Gaziantep'in suç oranı yüzde 3'tür" dedi. AB uyum yasaları kapsamında poliste de değişim olduğunu olumlu anlamdaki değişikliklerin suç sayısını fazla gibi gösterdiğini vurgulayan Arslan, "Çok iyi olmak daha fazla problem getiriyor" diye konuştu.
"Vatandaş bizi başarılı buluyor"
Konuşmasının büyük bölümünde emniyet teşkilatının sosyal faaliyetlerinden söz eden Arslan, münazara şekline dönüşen toplantıda Gaziantep'te görev yapan polislerin büyük bölümünün Gaziantepli olduğunu belirtirken, ilginç değerlendirmesine şöyle devam etti: "Polis başarısızsa, polislerin yüzde 40'ı Gaziantepli, yüzde 20'si de yakın illerden gelenler. Polis başarısızsa Gazianteplinin kendi durumu. Gaziantep'in imajı çok güzel. Çok iyi olmak da olayları artırıyor. Gaziantep emniyet teşkilatı çok iyi çalışıyor. Disiplin cezası düşmüş. Yüzde 230 taltif ve takdir artışı var. Hatta ben bile 83 maaş artışı almışım. Vatandaş arasında anket yaptık vatandaş bizi başarılı buluyor. Emniyet teşkilatının daha başarılı olmasının nedeni ilin yönetimi. Gaziantep'te kurumlar arası işbirliği koordinasyon çok iyi" 2005'te hedeflerinin suç oranlarını asgari yüzde 20 azaltmak olduğunu belirten Arslan, "2004'te iki faili meçhul var. Mala karşı işlenen suçlarda faili meçhulümüz var. Bu olayların faili meçhul olmasının nedeni delilden sanığa gidemememizden dolayı" dedi. Arslan, polis merkezlerini daha cazip hale getireceklerini de sözlerine ekledi.
"Marka kente layık bir emniyet olduk"
Okulların kapanmasıyla birlikte öğrencilere başarılı bir yarıyıl dilediğini, başarısız öğrencilerin velilerinin çocuklara baskı yapmayıp başarısızlıklarının altında yatan nedenleri tespit etmesi gerektiğini hatırlatan Arslan, ikinci yarıyıl için öğrencilere başarı dilediğini söyledi. Çocukların huzurlu bir eğitim öğretim yılı geçirmeleri için gayret gösterdiklerini, vatandaş desteğine çok önem verdiklerini açıklayan Arslan, "Vatandaşın daha çok desteğini almaya önem verdik. Yakalayıcıdan ziyade olayları önleyici olmaya özen gösterdik. Vatandaşa nasıl mesaj veririz ki bize destek veresinin üzerinde durduk. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü olarak 2004'te marka kente layık bir emniyet olabilmek için kalite belgesi aldık. Kaliteli hizmeti tescilledik dedi.
El sıkışmadan başlayan toplantı el sıkışmadan da bitti
Arslan, Emniyet Müdürlüğü Mavi Salon'da düzenlenen ve toplantının başında sinevizyon gösterisi ile başarısını anlatmak için ayağa kalktığında gazetecileri sessiz olmaları konusunda uyarmak için ilginç bir benzetme yaptı ve "Gürültünün en çok olduğu yerler akıl hastaneleriymiş" diye söze başladı. Toplantının sonlarına doğru gazeteciler sorulara başlayacaktı ki Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan ile İhlas Haber Ajansı Gaziantep Temsilci Ruhi Aykaç arasında toplantıyı gerginleştirecek bir diyalog başladı. Aytaç, bulunduğu iş hanının otoparkının pazar günleri kapalı olduğunu, maça giderken aracını işyerinin önüne park etmek zorunda kaldığını, haber maksatlı gittiği bir yerden döndüğünde aracına her seferinde ceza yazıldığını söyledi. Arslan, gazeteci de olsa kimsenin ayrıcalık beklememesi gerektiğini, göreve geldiğinde emniyetin karşısındaki binaların önüne park yapıldığında ceza yazılması talimatını kendisinin verdiğini, ancak daha sonra oradaki oto- parkların pazar günü kapalı olduğunu öğrendiğini belirtti.
Gazeteciye aba altından değnek
Aytaç, basın kartı bulunan araçlara tanınan hakları hatırlattığında Arslan, istenirse lüzumsuz yere park edildiğinde de bu araçlara ceza yazılabileceğini vurguladı. Bunun üzerine Aytaç, "Eğer haber amaçlı bir yere giderken aracımız park etmek zorunda kaldığımızda bu durum lüzumsuz park kabul edilip normal araçlara yapılan cezai işlemlere tabi oluyorsa, İçişleri Bakanlığı'nın verdiği bu kartın sizin için bir önemi yok mu?" dedi. Aytaç'ın üslubundan rahatsız olan Arslan, gazetecilerin polislerle iyi geçinmek durumunda olduğunu, İhlas Haber Ajansı genel müdürüyle arasının iyi olduğunu söylemesi üzerine Aytaç, toplantıyı terk etti. Toplantıya başlarken gazetecilerin elini bile sıkmayan Arslan'ın toplantısından diğer gazeteciler de gergin ve huzursuz ayrıldı.