Karayiğit, son bir kez daha uyardı!
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı olarak 7 yıl görev yapan ve Balıkesir’e tayini çıkan Başsavcı Ahmet Karayiğit, Gaziantep’le ilgili son derece önemli ve dikkate alınması gereken tespitlerde bulundu.” Gaziantep'in bir görünen yüzü var bir de görünmeyen yüzü” diyen Karayiğit, göçün getirdiği sorunların da ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekti. Göçün getirdiği sorunların toplumsal dokuyu bozduğunu belirten Karayiğit, emsal illere göre Gaziantep’te işlenen suç sayısının fazla olduğunu, eğer tedbir alınmazsa, Gaziantep’i daha zor günlerin beklediğini vurguladı.
Gaziantep çetin bir kent
“Türkiye’de sorunları halletmeniz için iki yeri düzelteceksiniz, Doğu ve Güneydoğu için Gaziantep’i, Türkiye için İstanbul’u. Gaziantep her alanda çetin bir il” diyen Başsavcı Karayiğit, “Gaziantep’te görev yapmak kolay değil, yaklaşık 30 yıldır yargıda görev yapanlar, benden önce burada başsavcılık yapanların ortalama 3-3.5 yıl görevde kaldığını ve büyük bölümünün başsavcı olarak gitmediğini söylüyor. Gerçekten de Gaziantep’ten diğer illere gidenler arasında kıdem artırımıyla veya aynı mevkiyi koruyarak gidenlerin ne kadar az olduğu dikkat çekiyor” dedi.
Onun bunun adamı olmamak önemliydi
Görev yaptığı süre içinde devlet adamı olduğunu bir an bile unutmadığını, görevini en iyi biçimde yapmaya ve millet adına bağımsız kararlar vermeye özen gösterdiğini belirten Karayiğit, “Gerçekten de güvenilirlik, inanılırlık önemliydi. Onun bunun adamı olmamak önemliydi. Bu hususu özümseyerek, adalet adamı, yargı adamı ve devlet adamı olarak ön plana çıkmaya çalıştık. Gaziantep'te akıllarda böyle kalırsam çok memnun olurum. Görevimizi ve sorumluluğumuzu çok önemsedik, meslektaşlarımızla bunun üzerinde durarak yargıya karşı bir ciddiyet hissettirdik. Taşlar yerine oturmuştur. Önümüzdeki süreç içerisinde yargı sarayı da yapıldığı takdirde Gaziantep’in güvenliğine, asayişine, huzuruna çok ciddi katkıda bulunacağına inanıyorum. Tabii tayini çıkan kişinin çok fazla da konuşmaması gerekir. Çünkü o yöredeki insanların değerlendirmesi daha doğrudur diye düşünüyorum” diye konuştu.
İlk beş ayda 15 bin suç işlendi
Gaziantep'te suç oranı açısından son 7 yılda ciddi bir artış yaşandığını, tedbir alınmazsa bu durumun daha da kötüye gideceğini bir kez daha yineleyen Karayiğit, “O tarihlerde bu şehirde 16-17 bin civarında suç işleniyordu. Şu anda yılın ilk 5 ayında işlenen suç oranı 15 bini buldu. Ayrıca geçen yıla baktığımızda 34 bin küsür suç işlendiğini görüyoruz. Bu rakamın bu yıl 40 bini aşacağını tahmin ediyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Güneydoğu'nun sermayesi Gaziantep’te toplanmamalı
Sanayinin artması, Doğu ve Güneydoğu’nun sermayesinin Gaziantep’te toplanmasının Gaziantep’te sosyal açıdan birtakım tahribatlar yarattığını belirten Karayiğit, “Sanayi ve ardından yoğunlaşan göç Gaziantep’e biraz haksızlık yapıldığının göstergesidir. Gaziantep, sanayi yapısıyla, çapıyla, ancak belli bir yükü kaldırabilir. Doğu ve Güneydoğu’nun yükünü çok fazla Gaziantep’e yüklemek haksızlık gibi gözüküyor” dedi.
O nedenle bana göre Gaziantep’in önünde göç görevi görecek Urfa ve Diyarbakır’ı düşünmek lazım. Bu iller bir süzgeç görevi yerine getirmeli. Bu illeri kalkınmada süper iller ilan edip, artık Doğu ve Güneydoğu’nun sermayesinin orada toplanması lazım. Gaziantep, 1 milyon bilemedin 1.5 milyonluk nüfusu kaldırabilecek bir il” diye konuştu.
Bozulan toplum dokusunu sağlamlaştırmak gerekir
Gaziantep’in sosyo-kültürel dokusunu bildiğini, Güneydoğu’nun ve Doğu’nun sermaye gücünün sadece Gaziantep’te toplanmasının Gaziantep’e zarar verdiğini belirten Karayiğit, “Gaziantep’in dokusunu çok inceliğiyle bildiğimi zannediyorum. Gaziantep'in üzerine çok fazla yük yüklenirse, bu durumun bu kente çok ciddi sıkıntılar getireceğini düşünüyorum. Şu anda bile Gaziantep emsal illere göre çok kalabalık ve suç oranı fazla bir kent. Sanayi şehri olan Gaziantep’te sanayide yaşanan uzun süreli sıkıntılar, işi olanların işlerini kaybetmesi, işsizlik ve sosyal ekonomik kaygılar, toplum dokusunda tahribata neden olmuş. Toplumun dokusu kısmi olarak bozulmuştur. Bu dokuyu sağlamlaştırmak gerekir” dedi.