AKP Hükümeti’nin, Milli Eğitim Bakanlığı’nda 12 Eylül öncesi MC Hükümetlerini bile geride bırakacak bir yoğunlukta kadrolaşma faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiği, geçtiğimiz dönemde sayıları binlerle ifade edilen okul müdürleri ve diğer eğitim yöneticilerinin “rotasyon”, başka bir ifade ile “yer değiştirme” gerekçesiyle sürgün edilerek mağdur edildiği kaydedildi.
2,5 Yıldır yaşananlar eğitimde gerici kadrolaşmanın en açık ifadesidir
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 2004/91 numaralı genelgesi ile, başta Ankara olmak üzere tüm illerde, yöneticilikte 5 yılını dolduran okul müdürlerinin “bulundukları yeri kanıksamaya başladıkları" gerekçesiyle zorunlu rotasyona, yani yer değiştirmeye tabi tutulduğunu, böylelikle bu okullarda boşalan kadroları AKP yandaşları ile doldurma olanağı yaratıldığını belirten Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik. “Milli Eğitim Bakanlığı’nda önce milli eğitim müdürleri, müdür yardımcıları, şube müdürleri şimdi de okul müdürleri istekleri dışında zorunlu olarak atanmakta, eğitimde tam anlamıyla “toplu kıyım ’ yapılmaktadır. Uzun süredir devam eden kadrolaşma ve sürgün uygulamaları, “performans yetersizliği”, “kanıksama" gibi sübjektif gerekçelerle açıklanamayacak kadar ciddi sonuçlar yaratmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığında son 2,5 yıldır yaşananlar, eğitimde gerici kadrolaşmanın en açık ifadesidir” diye açıklamada bulundu.
Zorunlu yer değiştirme bir anlamda sürgün demektir
Zorunlu yer değiştirmeye gerekçe olarak gösterilen ve tamamen subjektif olan kriterlerin başarı ve başarısızlık olduğu belirtilen açıklamada, "Bir kişi ister öğretmen ister okul müdürü olsun, eğer görevinde başarısız ise atandığı yeni okulda da başarısızlıklarını devam ettirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın başarıyı ödüllendirme, başarısızlığın nedenlerine inerek ortadan kaldırma çabası içinde olması gerekirken, eğitim yöneticilerini "zorunlu yer değiştirme" uygulaması ile bir anlamda sürgün etmektedir" derildi.
Baskı ve tehditle eğitimin sorunları çözülemez
Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik, "Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, daha önce yapmış olduğu valiler toplantısında aba al-tından sopa göstererek, eğitim alanına yönelik değişikliklerde tereddüt göstermemelerini istemekte, böylece yapılan kadrolaşma ve sürgün operasyonlarına valileri de ortak etmek istemektedir. Eğitim sisteminin dağ gibi birikmiş sorunları ortada dururken, bu sorunların çözü-mü için adım atmak yerine, eğitim yöneticileri istekleri dışında yer değiştirmekte, bir an-lamda sürgün edilmektedir" diye konuştu.
450 Bin ortaöğretim öğrencisine sınıf atlatılması eğitimin niteliğinde büyük bir erozyona neden olacak
Bozgeyik, okulların ve okul yöneticilerinin başarısının objektif kriterlerle değerlendirilmesinin yolunun, eğitim sisteminin bir bütün olarak değerlendirmesinden geçtiğini belirtirken de şöyle konuştu: “Okulların ekonomik olanakları, fiziki durumu, araç-gereç ve personel sayısının yeterli olup olmaması eğitimde başarı elde etmek için gerekli kriterlerin başında gelmektedir. Bu objektif kriterleri göz ardı ederek, siyasi iktidar yandaşı olup olmadığına bakılarak yapılan atama ve yer değiştirme uygulamaları, OKS ve ÖSS sonu cunda ortaya çıkan on binlerce sıfır çeken öğrenci sayısını arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Tüm bu sorunların üzerine 450 bin orta öğretim öğrencisine sınıf atlatılması eğitimin niteliğinde büyük bir erozyona neden olacaktır. Bu noktada, eğitimin yapısal sorunları çözmek yerine, kendi siyasal yandaşlarına kadro yaratmak için yüzlerce okul müdürünün istekleri dışında yerlerinin değiştirilmesi büyük bir çelişkidir.”
Eğitim Sistemi, Ciddi Anlamda Irkçı-Gerici Kuşatma Altında
10 Aralık 2004 tarihinde, Milli Eğitim Bakanı imzası ile çıkan genelge ile, yer değiştirmelerde bir takım subjektif kriterler getirilerek, bir komisyon kurulacağı ilan edilmiştir. Bu genel genin ardından başlayan partizanca uygulamalar sonucunda, başta An kara olmak üzere, İzmir, Konya, Eskişehir, Kocaeli, Kayseri, Adana ve Zonguldak’ta söz konusu genelge hızla uygulanmaya başlamıştır, örneğin İzmir’de 350 okul müdürü atanmış, bunlardan 88’inin yeri istekleri dışında değiştirilmiştir. Kayseri’de 104, Adana’da 78, Gaziantep’te 59, Kocaeli’nde 56 okul müdürü benzer uygulamalara maruz kalmıştır. Her geçen gün hızla yaygınlaşan “zorunlu yer değiştirme" operasyonu, zaten sorunlarla boğuşan eğitim sistemine yönelik ciddi bir “gerici kuşatma" olarak değerlendirilmelidir.
Eğitim politikalarında gözlenen dengesizlik ve adaletsizlikler tüm atamalarda gözlenmektedir
Geçtiğimiz dönemde Konya’da 233 yeni müdür ataması yapıldığını söyleyen Bozgeyik, müdürlerden sade ce birinin Eğitim Sen’li, yarısından fazlasının Eğitim Bir Sen üye üyesi olduğunu dile getirdiği açıklamasın da, “Konya’ya bağlı Cihanbeyli ilçesinde, okul müdürlüğü için sadece bir başvuru yapılmış olmasına karşın, başvuruyu yapan Eğitim Sen’li olduğu için ataması yapılmamıştır. 3 Türkçe, 14 Matematik, 1 Sosyal Bilgiler öğretmeni müdür olarak atanırken, 53 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninin müdür olarak atanmış olması dikkat çekicidir. Eğitim politikalarında gözlenen denge sizlik ve adaletsizlikler, tüm atamalarda gözlenmektedir” şeklinde konuştu.
Eğitimin daha da genelleştirilmesi operasyonuna karşı bütün gücü ile durmaya devam edeceğiz
Bozgeyik, Eğitim Sen'in, eğitim yöneticilerinin siyasilerin bireysel istek ve takdirlerine göre değil, önceden belirlenmiş bilimsel esaslara göre ve yapılacak demokratik seçimlerle belirlenmesini savunduğunu bildirdi ve “Okul yöneticileri yapılacak se çimler sonucunda en fazla iki dönem (4+4) için seçilmelidir. Her iktidar değişikliği döneminde yaşanan yoğun siyasal kadrolaşmaların önüne ancak bu şekilde geçilebilir. Aksi takdirde her iktidar değişikliği döneminde aynı sorunların yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Eğitim Sen ve eğitim emekçileri, eğitim alanında yaşanan kadrolaşma girişimleri ve paralelinde eğitimin daha da gericileştirilmesi operasyonuna karşı bütün gücü ile* durmaya de vam edecektir. Bu anlamda sendi kamız, eğitim alanında yaşanan- kadrolaşma ve kıyım operasyonları karşısında örgütsel ve hukuksal mücadelesini sonuç alıncaya kadar sürdürmeye kararlıdır. Tüm Türkiye kamuoyunu, eğitimde yaşanan ırkçı-gerici kadrolaşma girişimleri karşısında duyarlı olmaya, eğitim emekçilerine sahip çıkmaya ve Eğitim Sen'in mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz” dedi.