Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Sabah’a konuştu:
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, belediyeye alınan danışmanlarla ilgili söylentiler, partiyle sorunu olduğu şeklindeki açıklamalar, il başkanı ile kavgalı olduğu iddiaları konusuna ilginç bir açıklama getirdi. Avrupalı, çağdaş bir kent olabilmek için 20 kıstas bulunduğunu belirten Güzelbey, “Bu 20 maddenin 18’incisinde, ‘öyle bir kent yaratılmış olmalı ki, o kentte yaşayan insanlar, her şeyi hayal edebilmelidir’ diyor. Ben de ortaya atılan bu iddiaları kent halkının hayal edebilme özgürlüğüne veriyorum. Demek ki Gaziantep, insanların her şeyi hayal etmelerine olanak tanıyan çağdaş bir kent” diye konuştu. Güzelbey göreve geldiğinden bu yana en geniş röportajı Sabah’a verdi.
İl Başkanı menfaat işi takip etmeyen bir adam
“Benim partiyle hiçbir sorunum yok. Bir kere il başkanı sık sık belediyeye gelen bir adam değil. Ayda bir veya iki ayda bir, önemli bir konu olduğu zaman gelen biri. Kendisi devlet tecrübesi olmamasına rağmen devleti çok iyi bilen bir adam. Oturup kalkmasını, nerede ne yapması gerektiğini bilen, son derece kaliteli bir adam. Bir kere kesinlikle menfaat işi takip etmeyen, kesinlikle ve hiçbir belediye başkanına müdahale etmeyen bir adam. Ne bana, ne başkasına. Usulen ben bazı şeyleri sorduğum zaman da sen nasıl biliyorsan öyle yap diyen biri.”
Bir daire müdürü 30 günde 3 gün işe geldi
Ben geldikten sonra, arkadaşlarla toplantı yaptık, dedik ki bizim birinci kuralımız insanlara eşit ve adaletli davranmak, partiyi, siyaseti belediyenin kapısından içeri sokmamak. Hangi partiden olursa olsun. Bu çerçevede çalışan herkesle, her daire müdürü ile çalışırız, anlaşırız. Bizim için hiçbir kimsenin kafa yapısı, siyasi görüşü birinci planda gelmez. Hiçbir daire müdürüne görevden ayrılacaksın demedik. Yalnızca bir daire müdürünü 30 gün takip ettim, 3 gün işe gelmiş.
Fatih bey ile iki kez ihtilafa düştük
Fatih bey ile iki kez ihtilafa düştük birincisi Gaziantepspor’un otobüsünün mazotunu kesmiş, bizim talimatınız olmadığı halde. Sonradan da bu başkanın talimatıyla demiş. Biz bunu bir televizyon programında eski başkanın ağzından duyduk. İkinci olarak da Gaziantepspor’un elemanlarını taşıyan bir servis otobüsü varmış, otobüs işletmesi tarafından tahsis edilen, yaz tatili nedeniyle o otobüsü servisten kaldırmış. Neyse ki Gaziantepspor olayı basına taşımadan bize yazı yazdı, biz de kendisini çağırdık niye böyle bir şey yaptın dedik. Şu anda izin zamanı, elemanları izne göndereceğim dedi. Bu senin tercihin değil bizim tercihimiz dedik. Eğer elemanın yoksa izne göndermezsin.
Celal Doğan’dan sonra Belediye Başkanı olmanın tek zorluğu var
Ben neler yapacağımın planını yapmışım. Hangi projelere sahip çıkacağım, üç ayda neleri gerçekleştireceğim, bir sene sonra neleri gerçekleştireceğim. Celal Doğan’dan sonra Belediye Başkanı olmanın bir tek şu zorluğu var, 1.2 katrilyon borcu nasıl ödeyeceğim? Onun dışında başka bir zorluğu yok. Ömer Arpacıoğlu’ndan sonra Belediye Başkanı olmak çok kolaydı çünkü bir tek kuruş borcu yoktu, bankada milyonlarca dolar para yatıyordu. O yüzden Celal Bey’den sonra Belediye Başkanı olmak zor.
Hayvan ağıllarını şehir dışına taşıma konusunda kararlıyız
Bizim çok üzerinde durduğumuz Çıksorut bölgesindeki hayvan ağıllarının süratle şehir dışına çıkarılması. Bu sadece görüntü kirliliği açısından, sadece koku açısından değil, şehrin sağlığı ve hijyenik koşulları sağlamak belediye açısından son derece önemli bir konu. Bununla ilgili daha önce belirlenmiş bir alan var, Sinan Köyü’nde. Daha sonra bu projeden vazgeçilmiş veya askıya alınmış. Biz o projeyi hızlandırmaya başladık. Şu anda hayvan ağılı sahipleri oraya gitmek istemiyor.
Metin Bey ile daha samimiyiz
Şahinbey Belediye Başkanı ile aramızda herhangi bir ihtilaf yok ama Metin Bey ile başka bir yakınlık, eskiden kalan bir dostluk da var. Ama belediyecilik anlamında hiçbir problemimiz yok. Aile bağları açısından Metin Bey’le daha samimiyiz.
-Bazı insanlar görmek istemese de sokak çocukları sorununu sizin de sık sık dile getirip yakından gözlemlediğiniz çok önemli bir sorun. Bu konuda belediye olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?
-Belediye yalnız başına bu işi kaldıramaz. Öncelikle bir tedavi merkezi olması lazım. Bu çocuklar konusunda birinci sırada Urfa geliyor, ikinci olarak Pazarcık başlamış.
-Orada hiç olmaması gerekmez miydi?
-Hiç olmaması gerekirdi. Yukarıbayır en yaygın yeri. Tedaviye ikna olanlar için muhatap yok, yer yok. 40 kişiden 5 kişiyi kurtarsak, o 5 kişiyi bu işte kullanmak lazım. Nasıl ki uyuşturucu tacirleri uyuşturucuya alıştırmak için onları kullanıyorlarsa biz de işin panzehiri olarak yine çocukları kullanmalıyız. Çünkü dillerini biliyor, yerlerini biliyor. Kendi aralarında şifreli bir dil geliştirmişler. Hırsızlık çetesi ayrı, fuhuş çetesi ayrı, cepcisi ayrı öyle çeteleşmişler. Cinayette gözlerini kırpmıyorlar.
-Gaziantep Emniyeti’nin bakanlığa sunduğu bir rapor var. Bally, tiner içeren ve elde edilmesi son derece ucuz ve kolay olan maddelerin uyuşturucu ihtiva etmeyenlerin üretilmesi şeklinde. Bakanlığın bu rapora nasıl yaklaştığını bilemiyoruz. Başka bir çözüm sağlanabilirse belki belli bir oranda işin baştan önü alınabilir.
-Bally 1.5 milyon olmuş, bundan 7-8 kişi kafa buluyor. Bunların uyuşturucu ihtifa etmeyen cinsi üretilirse bir çözüm olabilir. Bir de tedavi merkezi olursa. Çünkü bir de gruplara ayrılmaları lazım. 8-12, 12-18 gibi. Şimdi hepsi iç içe yaşıyor.
Sürecek…