Çinli tüketicinin harcama gücü ve gelirinin arttığı, perakende satışlarda yılda ortalama yüzde 10-11 düzeyinde artış sağlandığı ve Çin'in hızla tüketim toplumuna olmaya doğru koştuğu vurgulanırken, "Çin'de insanların geliri artıyor, ekonomi büyüyor. Ama ne hikmetse malların fiyatı düşüyor. Yani piyasa ucuzluyor ve bu bizim için korkunç bir handikap. Çünkü rekabet konusunda sıkıntı var” denilirken, kaliteden ödün verilmeden hızla markalaşmak gerektiği ifade edildi.
Çin mallarının fiyatı dolara bağlanmış
GSO'da düzenlenen toplantıda konuşan Çin Hong Kong Dış Ticaret Müsteşarlığı Uzmanı Koray Akgüloğlu, "Uluslararası tekstil pazarında genel eğilimlere baktığımızda artan ulusal rekabeti görüyoruz" derken, "Fiyatların istikrarla düştüğünü, kar marjlarının daraldığını ve bizim için önemli bir olumsuzluk Amerikan dolarının zayıfladığını izliyoruz. Neden olumsuz? Çünkü Çin kendi parasını Amerikan doları karşısında sabitlemiş durumda. Çin parası neredeyse 1 dolara eşit ve bu da dolar ucuzladığı zaman Çin ürünlerinin, Çin mallarının fiyatlarının da ciddi anlamda ucuzladığını gösteriyor"
Çin uluslararası pazarlara girme şansını yakaladı
Akgüloğlu, "Bu da rekabet gücümüzü daha da azaltıyor. Diğer bir husus Çin'in DSE üye olması ve DSE üyeliğine kabul edilmesi bundan sonra Çin'de 2005 yılı başından itibaren bütün kotalar veya kota benzeri engellemelerin önlemlerin kaldırılması öngörülüyordu. 2005 Yılı başında bu önlemler kaldırıldı. Çin daha rahat bir şekilde bizim de pay sahibi olduğumuz uluslararası önemli pazarlara girme şansını elde etti" dedi.
Çin hızla Batı pazarına girerek bizim payımızı aldı
"Türkiye'de biz özellikle Türk malını tercih ediyor. Türk malını giyiyoruz. Çin'de bu tam tersine ve bizim 10-15 yıl önceki alışkanlıklarımıza benzer şekilde yabancı mal kalitelidir, yabancı malın dizaynı güzeldir, yabancı mal hoştur düşüncesiyle parası olan Çinli hızla ithal mal tüketiyor" diye açıklama yapan Akgüloğlu, Çin'in batı pazarına hızla girdiğini ve bizim pazar payımızı aldığını vurgularken şöyle konuştu: "Bizim pazar payımızı mahvediyor diye düşünüyoruz. Ama rakamlar bunu anlatmıyor. Niye biliyor musunuz çünkü Japonya ithalatının yüzde 35 ini Çin'den kendi firmalarından yapıyor."
Akgüloğlu, "Yani Japon firma gidiyor, Çin'de yatırım yapıyor, Çin'de üretiyor ve Japonya'da satıyor, yani Çinli satmıyor. Ama temelde diyebilirim ki Çin, Japonya'da yok. Japonlar Japonya'da var, ama Çin'de üretiyor. Pazar payını kazanmanın en önemli yolu rekabet gücünüzü arttırmaktan geçiyor" şeklinde konuştu.
Markalaşmak zorundayız
Akgüloğlu, "Fiyatlar düşüyor ve kar payları, kar marjları daralıyor, gelir kaybımız artıyor. Bu ortamda markalaşmak zorundayız. Çin'in kendisini uzman olarak ilan ettiği düşük ve belki de kalitesiz mal üretmekten vazgeçmemiz lazım. Fiyatı düşüreceğiz diye kaliteden ödün vermemeliyiz" derken sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu verdiğimiz zaman zaten markalaşamayız. Markalaşmada üst fiyat üzerinden mal üretip satmalıyız. Sloganımız fiyatla değil, kalite ve imajla rekabet etmek olmalı. Bu rekabetin arttığı dönemde iki şey ortaya çıkıyor. Müşteri temsilcilerinin ve kotadaki eğilimlerin düzenli olarak takibi ve üretim maliyetinizi düşürmeniz gerekir. Çin keza 2000 yılı başına kadar sadece ve sadece sektörel olarak görevlen- dirilmiş bazı devlet, yani kamu dış ticaret şirketleri vasıtası ile dış ticaret yapıyordu. Artık yavaş yavaş kurulan özel şirketlere haklar veriliyor ve yabancılara belli oranlarda ithalat hakkı tanınmaya başlıyor" dedi.
Çin'de enerji açığı ve bu gizleniyor
"Çinli tüketicinin harcama gücü artıyor, Çinli tüketicini geliri artıyor" diyen Akgüloğlu, Çin'de perakende satışların yılda ortalama yüzde 10- 11 düzeyinde arttığını, Çin'in hızla tüketim toplumuna olmaya doğru koştuğunu vurguladı. Akgüloğlu, "Çin'de insanların geliri artıyor, ekonomi büyüyor. Ama ne hikmetse malların fiyatı düşüyor. Yani piyasa ucuzluyor ve bu bizim için korkunç bir handikap. Çünkü rekabet konusunda sıkıntı var. Malların fiyatı düştükçe sıkıntımız artıyor. Çin'de üretenlerin bazı sıkıntıları var. Çin'de enerji açığı var ve hiçbir gazete, hiçbir televizyon bundan bahsetmiyor. Çin'de elektrik enerjisi olsun, petrol ve diğer enerji türleri konusunda ciddi açıklar var. Hatta bazı sanayi bölgelerinde günlük enerji kesintilerine başlanmış bile. Çinli artık Çin'e yatırım yapmamaya başladı. Çünkü Çin'de maliyetler artıyor. Çin büyük bir pazar. Bu nedenle Çin'de dağıtımda yerel firmalar hakim. Yabancı firmaların söz sahibi olduğu sektör değil. Dağıtım firmalarının en büyük sorunlarından biri taklit malların piyasada olmasıdır. Çin'e markanızla giriyorsanız hemen markanızı tescil ettirin. Yoksa daha sonra kendi markanızı satın almak zorunda kalırsınız. Marka tescili yaparken hem kendi adınızı kullanmak, hem de Çince isim bulmak zorunluğu var. İki isimle tescil yaptırabiliyorsunuz" diye konuştu.