En büyük kenti olan Halep, bir dönemler “Doğu’nun Kraliçesi” olarak nitelendirilen, 1500’lü yıllarda Venedikliler, İngilizler Fransızlar ve Hollandalıların konsolosluklar açtığı, Osmanlı’da ilk Mason locasının ve Arap harfleriyle ilk matbaanın İstanbul’dan önce Halep’te kurulduğu Suriye, terör örgütlerine verdiği destek yüzünden bugün tüm batılı ülkelerin “Terörist ülkeler” listesinde yer alıyor. Suriye’de tarihi ve turistik yöreleri dolaşıp, kentlerin tarihi hakkında bilgi edinirken, karşınızda şu günkü haliyle hem tarihine hem de en yakın komşusuna ihanet etmiş bir ülke buluyorsunuz.
PKK’nın üstlenmesini derinleştirdiği bir ülke
İki ülke arasında ticari ilişkilerin ve dostluğun geliştirilmesi amacıyla bir takım temaslar yapılırken, Türkiye’nin Güneydoğusu ile 877 kilometre uzunluğunda sınırı bulunan Suriye halen, Irak savaşıyla birlikte PKK’nın üstlenmesini derinleştirdiği bir ülke olma konumunu sürdürüyor.
Sınır ticareti değil sınır kaçakçılığı var
Gaziantep'e konsolosluk açılmasından sonra, yani neredeyse iki aylık bir süre içerisinde Gaziantep'ten vize alanların sayısı bugün itibariyle bini aşmış durumda. Suriye Başkonsolosu Bahjad Doughmad, bir günde 250-300 kişinin vize alabildiğini söylüyor. Suriye'ye gidenler buradan herhangi bir mal götüremedikleri gibi, Suriye'den Gaziantep'e sokulabilecek mal miktarı 3 bin Suriye parasını aşamayacağına göre, ortada bir sınır ticareti değil, sınır kaçakçılığı olduğunu söylemeye gerek kalmıyor. Suriye'de 200-300 lira civarında olan şeker, pirinç ve çay kaçakçıların iştahını kabartıyor.
Halkın yüzde 74'ü Sünni yüzde 11'i ise Nusayri
Gaziantep'e bir saat mesafede bulunan, halkının yüzde 88'i Arap, yüzde 6'sı Kürt, yüzde 2.8'i Ermeni ve yüzde 1'i Türk, 1'i de Rum olan Suriye'de nüfusun yüzde 74'ünü Sünniler, yüzde 11'ini ise Nusayri'ler oluşturuyor. Nüfusu 17 milyon civarında olan Suriye'de, 14 Mart 1973 yılında yürürlüğe geren anayasada devlet başkanına geniş yetkiler verilmiş olması yanında ülkede, Baas diktatörlüğünü esas alan bir rejim mevcut. Yasama yetkisi 250 üyeli parlamentoya verilmiş olmakla birlikte, Baas Partisi'nin sürekli ezici bir çoğunlukla seçimi kazanıyor olmasının, seçimlerin ne kadar demokratik bir ortamda yapıldığının en önemli göstergesi olduğu ifade ediliyor.
Halep'te karşılaştığımız Ermenilerin önemli bir bölümü İngilizce, Ermenice ve Fransızca yanında Türk konuşurken, Arap nüfus Arapça dan başka lisan bilmiyor. Halkın çoğunluğunun yoksulluğu ve ülkenin geri kalmışlığı hemen her şeyiyle kendini belli ediyor.
Otomobil fiyatları son derece pahalı, parça fiyatları ise son derece ucuzmuş
Yollarda, yüzlerce, hatta binlerce eski model araç bulunması bir anda zaman tünelinde geçmişe yolculuk yapıyor hissine kapılmanıza neden olurken, Ermeni nüfusun ve diğer varlıklı kesimlerin yaşadığı bölgelerde kendinizi bir Avrupa kentinde yaşıyor gibi hissedebiliyorsunuz. Bu kadar eski aracın halen trafikte bulunmasının nedeni, yeni otomobil fiyatlarının son derece pahalı, parça fiyatlarının ise son derece ucuz olmasından kaynaklanıyormuş. Araç modelleri konusunda pek bilgili sayılmam, ama Halep'te gördüğüm bazı araçların 100(!) yaşını ya devirdikleri ya da devirmek üzere oldukları izlenimi edindim.