Önümüzdeki hafta hükümetle toplu pazarlığa oturacak olan Kamu-Sen’den yapılan açıklamada, son zamanlarda yaşanan toplumsal gerginliklerin sebebinin, ekonomik sıkıntılar ve gelirin paylaşımında yaşanan adaletsizlik olduğuna dikkat çekilirken, “Siyasi iktidarın en önemli görevi bu adaleti sağlamaktır. Hükümet, bugüne kadarki uygulamalarında küresel sermayenin taleplerini, milletin talepleri ne tercih etmiştir. IMF ve Dünya Bankası politikalarından vazgeçilerek, sosyal politikalara ağırlık verilmeli; kamunun kâr eden, stratejik kuruluşlarının özelleştirilmesi derhal durdurulmalıdır” denildi.
Gasp, kap-kaç, fuhuş gibi adi suçlarda görülen artışın temelinde ekonomik nedenler yatıyor
Türkiye Kamu -Sen İl temsilcisi Mehmet Kılınç, bu yıl dördüncü defa oturulacak toplu pazarlık masasında hükümetin “kaynak yok” mazeretinin konfederasyon nezdinde kabul edilebilir hiçbir gerekçesi bulunmadığını ifade ederken de “Türkiye Kamu-Sen olarak bizler yaşamakta olduğumuz ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden hak ettiğimiz payı istiyoruz. Hükümet kamu çalışanlarına borçludur. Başbakanın kamu çalışanlarından durumlarının düzeltilmesi için istediği üç yıllık süre de dolmuştur. Umut dağıtan propagandalar, toplumsal gerçekleri örtbas etmeye yetmemektedir. Son yıllarda gasp, kap- kaç, fuhuş gibi adi suçlarda ve boşanmalarda görülen artışın temelinde ekonomik sorunların yattığı gerçeğinden yola çıkarak, bir an önce yalnız memurların değil, emekliler, işsizler, dul ve yetimler gibi toplumun tüm kesimlerinin ekonomik durumları ve maaşları yeniden düzenlenmelidir” dedi.
Kamu hizmetleri yandaş kadro ile gördürülmeye çalışılıyor
Mehmet Kılınç, Kamu Personel Rejimi tasarısı ile memur olgusunun ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, kamu görevlileri arasında yandaş memur oluşturularak kamu hizmetlerinin bu yandaş kadro ile gördürülmesinin istendiğini söylerken, “Siyasi irade bu amacına ulaşmak için ‘Lüzumsuz istihdam, 800 bin ATM memuru bulunuyor’ gibi ifadeler kullanmakta, çalışmadan ücret alan memur tiplemesiyle memurun itibarını zedelemektedir” diye konuştu.
Çalışma hayatı ile ilgili AB normları çerçevesinde düzenleme yapılmaması ciddi bir eksiklikti
Kılınç, “Ekonomik ve siyasi düzenlemelerin yanında, çalışma hayatı ile de ilgili AB normları çerçevesinde bir düzenleme yapılmaması ciddi bir eksikliktir. Kamu hizmetlerinde bütünlüğün sağlanamaması, bunu gerçekleştirecek olan kamu görevlilerinin bugüne değin göz ardı edilmesinden ve yok sayılmasından kaynaklanmaktadır” derken “Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun farkında olan konfederasyonumuz, bu bilinç içinde toplu pazarlık hazırlıklarını tamamlamıştır. Ancak bilinmelidir ki: konfederasyonumuz açısından birincil öncelik Türk Devletinin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüdür. Ekonomik ve sosyal taleplerimiz bunlardan sonra gelmektedir. Çünkü devlet olmadan memur da olmaz" dedi.
Siyasi iradeye olan güven derinden sarsıldı
Geçtiğimiz yıl imzalanan 50 maddelik mutabakat metninin henüz hayata geçirilmediğini belirten Mehmet Kılınç bu durumun kamu çalışanlarının siyasi iradeye olan güvenlerini derinden sarstığını kamu çalışanları kendilerini aldatılmış ve kandırılmış hissettiğini belirttiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye Kamu-Sen, toplu pazarlık görüşmelerine alacaklı olduğu mutabakat metninin uygulanması konusu ile başlayacaktır. Memurumuzun fedakarlığıyla geçmiş yıllarda yaşadığımız ekonomik krizlerin piyasalar üstündeki etkileri atlatılmış, GSMH büyümüş, ekonomik göstergeler tahminlerin üstünde bir performans göstermiştir. Geçen yıl büyüme hızı yüzde 9,9; kişi başına düşen milli gelir. 2004 yılı sonunda 4 bin 200 dolar olarak gerçekleşmiştir.”
Siyasi iktidarın, ülke gerçekleri, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda adil olmasını istiyoruz
“Türkiye Kamu-Sen olarak siyasi iktidarı, ülkenin gerçekleri, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda adil olmaya davet ediyoruz” diyen Kılınç, bu bağlamda kamu kesimindeki ücret adaletinin sağlanması ve eşit işe-eşit ücret ilkesinin hayata geçirilmesi ile ilgili taleplerin hükümete iletileceğini söylerken, Ek ödeneği ya da tazminatı bulunmayan kurumlarda görev yapan ve düşük ücret alan kamu çalışanlarının ücretlerine ‘denge tazminatı’ adı altında bir iyileştirme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Kamu işçilerine öde nen ücretle memur maaştan arasındaki makas giderek açılmaktadır. Kamu kesiminde ortalama net işçi ücretleri ortalama memur maaşının 2,97 katıdır. Kamudaki ücret adaletinin sağlanması için yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır” dedi.