Devlet adına kimse yetki kullanamaz
1.Asliye Hukuk mahkemesinde görülen davanın dünkü ilk duruşmasında, Hâkim Yakup Şafak, taşınmaz kültür varlığı olduğu ileri sürülerek sergilenmesi engellenen mozaiklerin, Gaziantep’e 60 km uzaklıktaki Birecik vadisinden getirildiğini hatırlattı. Şafak, “Devlet organlarının her hâliyle görevde olduğu, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ve mahkemelerinde kimsenin dayanağı kanun olmayan ya da yetki verilmeyen bir konuda devlet adına veya ilgili kuruluş adına yetki kullanmayacağına, bu nedenle özellikle davacı durumundaki kuruluşların ve şahısların bu davada, davacı olarak temsil yetkilerinin bulunmadığına karar verilmiştir” dedi. Böylece platformun, şu ana kadar yapılan eylemlerinin hukuk dışı olduğu ortaya çıktı.
Dava açanların temsil yetkisi bulunmuyor
Zeugma mozaiklerinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İstanbul’da yapılacak olan NATO zirvesi sırasında Topkapı Müzesi’nde sergilenmesi amacıyla götürülmek istenmesi üzerine ortaya çıkan Zeugma platformu temsilcileri, yasal hiçbir sıfat ve yetkileri olmadığı halde 2. Asliye Hukuk mahkemesine başvurarak mozaiklerin taşınmaması için tedbir kararı almıştı.
Taşıyıp taşımama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığındadır
1.Asliye Hukuk Hakimi Yakup Şafak, dünkü duruşmada tarafları dinledikten sonra, gerekçelerini de açıklayarak, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verdi. Kararda, 2863 sayılı kanun kapsamında olan menkul veya gayrimenkul niteliğindeki kültür eserlerinin bulundukları yerden yurt içi veya başka yerlere taşınıp taşıyamayacağı konusunda karar verme yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu hatırlattı.
Eserler gerektiğinde yurt dışında bile sergilenebilir
2863 sayılı kanunun 24. maddesinin de menkul niteliğindeki kültür varlıkları ve eserlerinin teşhir ve taşınmasıyla ilgili konuları kapsadığını, bu eserlerin gerektiğinde yurt dışında dahi teşhir edilmesinin, açık bir kanun hükmü olduğunu ifade eden Şafak, “Dava konusu mozaik ve heykelin, Gaziantep’e 60 km mesafedeki Birecik vadisinden kazı sırasında bulunup müze merkezine taşındığını ve bu haliyle de menkul bir kültür varlığı olduğu dikkate alındığında, esas olaylarda uygulanması gereken maddenin 24. madde olduğunu” belirtti.
Mozaikler ve Mars heykeli taşınabilir kültür varlığıdır
Şafak, “Kanunun 24. maddesinin menkul niteliğindeki kültür varlıkları ve eserlerinin teşhir ve taşınması ile ilgili konuları kapsadığı, menkul niteliğindeki kültür eserlerinin gerektiğinde yurt dışında dahi teşhir edilmesinin açık bir kanun hükmü olduğu, dava konusu mozaik ve heykellerin, Gaziantep müzesine 60 km uzaklıktaki Birecik vadisinden kazı esnasında bulunup, müze merkezine taşınması nedeniyle taşınabilir kültür varlığı konumuna geldiğini” açıkladı.
Taşıma ve ambalajlamada da yetki bakanlıktadır
Şafak kararını açıklarken, “Haliyle ve her yönüyle menkul bir kültür varlığı ve eseri olduğu dikkate alındığında esas olayda uygulanması gereken maddenin bu 24. madde olduğu, bu haliyle de taşıma vesaire konularda ya da teşhir konusunda yetkili makamın devlet adına ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğu, nitekim ilgili dosya kapsamında uzmana ambalajlama yaptırma ya da sigorta için tedbir yapılma gibi işlemlerin de başladığının anlaşılmasına göre mahkememizde bu davanın reddine, davacıların yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, 600 milyon liralık maktu ücreti vekaletin davacı tarafından tahsili ile kendini vekille temsil ettiren davalılara vekil sayısına göre eşit oranda tahsisine, özellikle yukarıda mahkememizin dayanak ve gerekçesi daha önce ambalaja alınan kültür eserlerinin niteliği ve ambalaj durumu da nazara alındığında 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tedbir kararının hemen kaldırılmasına, gerekirse ilgili kuruluşa gün beklemeksizin hemen yazı yazılmasına, kabili temyiz olmak üzere mevcut tarafların ve vekillerin huzurunda karar verildi” dedi.
Nardi’yi Bakanlık görevlendirdi
Mahkemenin bu kararıyla mozaiklerin ambalajlama ve taşınması işinin de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Roberto Nardi’nin ekibine verildiği, bu konudaki yetkinin de tamamen devlet adına bakanlığa ait olduğu ortaya çıktı.